Ne beyfendiymiş!
Beyefendi, ilk önceleri dönemin G.Saray Başkanı Alp Yalman'ın ofisinden çıkmıyor, Sami Çölgeçen'le Yalman'a birbirinden ilginç ve değerli transfer ile proje (!) çalışmaları yapıyordu. O günlerde Beyefendi'nin en yakın arkadaşları halen UEFA Tahkim Kurulu'nda üye olarak görev yapan Av. Levent Bıçakçı ile Koray ailesinin çalışkan damadı Erdoğan Turgut'un yedikleri içtikleri ayrı gitmez, Alp Yalman'ı hep birlikte desteklerlerdi. Sonraları nedendir bilinmez Bıçakçı ile Turgut, Beyefendi'ye selâm bile vermez oldular.
Ben burdayım efenim, beklerim
Yalman'dan sonra Faruk Süren'in başkanlığı döneminde, bir baktık Süren ailesinin en yakınında, ev davetlerinde dahi baş köşede yine bizim Beyefendi var. Açıklaması basit; Beyefendi'nin eşi, Hatice ve Faruk Süren'in çocukluk arkadaşı imiş. Yakınlığın kerâmeti sonradan anlaşıldı ki, Beyefendi son döneminde Süren'in yönetimine girdi. Ama huylu huyundan vaz geçer mi? Beyefendi orada bu kez de yine eşinin çocukluk arkadaşı Nihal Cansun'un eşi Mehmet Cansun'a yanaştı.
Sonrası malm. Beyefendi, Cansun yönetiminde yanında bir arkadaşını, Enis Sevil'i de getirerek yer aldı. Hem daha önceleri birlikte olduğu Tuncer Hunca hem de Enis Sevil şimdilerde Beyefendi'ye sıcak bakmıyor; yönetimlerine zarar verdiğini düşünüyorlar. Bunu bilen Cansun, eşi, eşinin çocukluk arkadaşı olan Beyefendi'ye özellikle yönetim toplantılarında Fatih Altaylı ile tartışma yaşamasın diye, "Ortalarada dolaşma" diyor. Ve Beyefendi, 30 toplantının iki ya da üçüne katılabildi.
Kimle görüştüyse, rakibe gitti
Beyefendi, bu kez eşinin çocukluk arkadaşının eşini yeniden başkan seçtirmek için kolları sıvadı. Gitti; Doğan Sarıbeyoğlu ile işbirliği yaptı ve seçim ofisi kurdurdu. G.Saray'da ne kadar kenarda kalmış insan varsa, beklenti yaratarak biraraya toplamaya çalıştı. Bu arada liste çalışması amacıyla bazı isimlerle, başta Ali Dürüst ile Cansun adına görüşmeler yaptı. Ne hikmetse bu insanların çoğu Özhan Canaydın ile hareket ediyor, hatta listesine giriyor. 3 hafta geçmedi kurduğu seçim ofisi dağıtıldı. Ama ne gam! Beyefendi yine kendi işini yürütüyor ve söylentilere göre bir yönetici arkadaşının ofisini kullanıyor, bir diğerine Arnavutluk'tan iş bağlayıp komisyon alıyor. Ohhh! Beyefendi'ye keyifler keka...
Hem bakarsınız Beyefendi'nin eşi Canaydın'ın eşinin de çocukluk arkadaşıdır. Kim mi bu Beyefendi? O, G.Saray'ın en çok konuşan yöneticisi, tanıdınız değil mi?