Türkiye'de, kafalar değişmiyor. Zihniyetler kokuşuyor.

"Yeni oluşumcular"ın İzmir'deki tartışma platformunda "sol"un muhtelif kanatları boğuşmaya başladı.

Lider koltuğu henüz boş olduğu halde...

Demek sıra oraya geldiğinde, döner bıçaklarını da çekecekler...

Biz bunları yazınca, kendini "solcu" hisseden sosyal-faşist, oturup tek cümlelik bir e-mail çekiyor, çünkü söyleyecek lafı yok, bir de "kafasız" diye başlıyor söze, çünkü fikren yalama ve laubali...

Bu lafı söyleyeni değil, "Sol'un meselelerini" önemsediğim için iki laf edelim.

Diyor ki hazret:

"Kafasız herif!.. Hep solu eleştireceğine biraz da sağı eleştirsene... Bu ülkeyi 70 yıldır sağcılar bu hale getirmedi mi?"

Afferin be!..

Nerden bildin?..

Bu yaşta bu zeka, akıllara seza.

Bu ülkede oturup da gazete köşesinde, "Memleketi hep sağcılar mahvetti, keşke solcular iktidarda olsaydı" diye dövünmek için birici sınıf kakavan olmak gerekiyor.

Bu zavallılar, bizden, yıllardır onları uyutan, sırtlarından ikbal ve iktidar sağlayan bir takım solcular gibi onları kandırmamızı bekliyorlar.

Bazı yazarların yaptığı gibi...

Sol'un ağır topları dümenleriyle...

Bu gibi şahıslar aslen ikiye ayrılır.

Ya gerçekten budaladırlar, budalalık da insana "tabiatın bir oyunu" olduğu için suçlayamayız.

Ya da kurnaz geçinen, geri zekalılardır.

Beklerler ki:

Eski kumaşlardan yamalı ceket yapar gibi bir sol parti kurulsun, sağ çizgi zaten iyice rezil kepaze olduğu ve neredeyse demokrasinin karşısına alenen dikildiği için ilk seçimlerde bir miktar oy alsın, ya Ankara'da ya da belediyelerde, bazı imkanlar ele geçirilsin, bizimki de her zaman olduğu gibi "solculuk" maskesiyle kendine bir avanta çeşmesi bulsun.

İstiyorlar ve bekliyorlar ki, ortaya konulan bir tek İSKİ rezaleti ile bile "sosyal demokrasinin" boynuna ne biçim bir boyunduruk geçirildiğini görmeyelim, söylemeyelim.

Sosyal demokratız diye susalım.

Sağa karşıyız diye sol zibidilikleri de sineye çekelim.

Bak benim "kafalı" hemşerim:

Zekanı biraz parıldatırsan eğer, bu memlekette sola en büyük zararı solun verdiğini görürsün.

12 Eylül'ün hayattan bihaber generalleri hariç!..

Onun için, gerçek sosyal demokrat "solu silkelemek" zorundadır.

Ama izin verirsen eğer, ben de kalkıp, hergün zevkle okunan şu naçiz gazete sütununu senin olmayan zekanı parıldatmaya vakfettiğim için sevgili ve saygıdeğer okurlarımdan özür dilemeliyim.

Bir daha e-mail çekeceksen içine "düşünce" de koy da yararlanalım.

Öğrenmek ayıp değil, kalın kafalılıkta direnmek ayıp!

BÜYÜTEÇ

Nasihat
"Her aksam yatmadan önce Tanrı'ya bana bir bisiklet vermesi için duaf ederdim. Bir gün Tanrı'nın çalışma tarzının bu olmadığını anladım. Ertesi gün gittim ve kendime yeni bir bisiklet çaldım ve her akşam yatmadan önce Tanrı'ya günahlarımı affetmesifiçin dua ettim."

Al Capone