Hükümet, işsizliğin mimarı olacak!
Bir hükümet, yüz binlerce kişinin işten çıkarılmasını, patronların kaçak işçi çalıştırmasını ister mi? Teşvik eder mi? Hatta bunun için yasal düzenlemeye gider mi?
Ne yazık ki; bizde istiyor...
Nasıl mı?
Dün bu köşede dile getirdiğim abuk bir düzenlemeye giderek... Yani asgari ücretin 222 milyon lira olduğu günümüzde SSK prim tabanını 1 Nisan tarihi itibariyle 340 milyon liraya yükselterek...
Ankara Sanayi Odası Başkanı Zafer Çağlayan, dün telefonla arayıp bir hesap iletti:
"Bu uygulama ile bir işverenin asgari ücretli işçisi için ödeyeceği SSK primi (işçi payı da dahil) 150 milyon lira... Bunun üzerine asgari ücret karşılığı çalışana ödenen 163 milyon lirayı ekleyin; etti mi 313 milyon lira... En ucuz yemek günde 2 milyon lira.. Yani ayda 50 milyon... Aylık servis ücreti 50 milyon... Vergi de yaklaşık 50 milyon... Hepsini alt alta yazıp toplayın; 463 milyon...
Hangi küçük esnaf, atölye, küçük ve orta boy işletme sahipleri asgari ücretli bir işçi için ayda yaklaşık yarım milyar lira ödeyebilir? Ne kazanıyor ki; bu masrafın altından kalkabilir..."
Zafer Başkan doğruları söylüyor... Bu işletmelerin sahipleri için o zaman yapılacak iki şey kalıyor;
Biri; işyerini kapatmak, işçileri çıkarmak... Diğeri ise kaçak işçi çalıştırmak...
Ne dersiniz; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan?
Söyler misiniz; hangi hükümet vatandaşının işten çıkarılmasını sağlayacak böylesine bir abukluğa gider... Kim bindiği dalı keser?
YUH!
367 bin lira olan su birim fiyatını gizlice "fatura zammı" yaparak 1 milyon liraya çıkaran İSKİ'ye..
ALKIŞ
Yıkılma tehlikesi taşıyan viyadükler konusunu Meclis'e taşıyan ANAP İstanbul Milletvekili Aydın Ayaydın ve arkadaşlarına...
Hay ağzını ÖPEYİM!
Devletin deliklerini daha fazla vergi koyarak kapatmaya çalışıyorlar. Ancak insanlar bir noktaya kadar verebilir. (Rahmi Koç)
Bu sabah, yeni bir SABAH!
Elinde silah yerine kalem tutan tetikçiler... Darağacı sehpaları kuran cellatlar... Bir ömrü ve bütün sevapları yok sayanlar... Bir adı ve o adı taşıyan insanları karalayanlar... Bir grubu batırmak için elinden geleni yapanlar...
Sözüm sizlere...
Bugün sizlere ne yazık ki üzüleceğiniz bir haberim var; Dinç Bilgin özgürlüğüne kavuştu... Yani yine eskisi gibi gazetelerinin, dergilerinin, radyolarının, televizyonunun başında...
Ama daha bilenmiş, daha hırslanmış, meslek adına hep yüksekte tuttuğu çıtayı daha da yükseğe kaldırmış olarak...
*
Vücut zayıf düşünce ortaya çıkan mikroplar.... Bilin ki; takvimden koparılıp atılan son yaprak gibi hepiniz dünde kaldınız...
299 günü zor geçirdik... Ama başımız dik bekledik.. Hiçbir ilkemizden ödün vermedik... Ve direğin tepesinde teslim aldığımız bayrağı hiç indirmedik...
Bu SABAH yeni bir sabah... Ve herkese yeniden MERHABA!...
Noterlerin kulağı çınlasın!
Antalya'dan Veteriner Hekim Ömer Elkin, eski ruhsatlarının yenilenmesini öngören yasal düzenlemeden sonra başvurduğu kurumdan şu belgelerin istendiğini sıralıyor: Noter tasdikli diploma örneği... 6 adet fotoğraf... Nüfus cüzdanı sureti... İkametgah ilmuhaberi... Veteriner Odası'na kayıt belgesi... Kliniğin mimar ya da mühendis onaylı planı... Çalışacak veteriner hekimlerin noter onaylı sözleşmesi... Ben boşuna sistem noterlere çalışıyor demedim...
Soruyoruz; DİTAŞ pasta mı?
TÜPRAŞ'ın deniz taşımacısı olarak görev yapan DİTAŞ, anlaşılmaz bir şekilde alelacele özelleştirme kapsamına alındı... 8 Şubat'ta satışa çıkarılacak DİTAŞ'la ilgili inanılmaz iddialar ve spekülasyonlar var...
Örneğin; kuruluşa ait 165 bin tonluk Cumhuriyet adlı tankerin hizmete giriş töreninde konuşan özelleştirmeden sorumlu Devlet Bakanı Karakoyunlu armatörlere hitaben DİTAŞ'ı kasdederek "Sizlere pasta ikram ediyorum" diyor?
Soruyoruz; Karakoyunlu bu sözleri ile milletin malının belli bir zümreye tabak içinde sunulacağını mı kasdediyor...
Soruyoruz; Dünyanın her yerinde petrol şirketleri taşımalarının en az yüzde 30'unu kendi kontrollerindeki gemilerle yaparlar, yapmak isterler...
Bu imkânı elinden alınacak TÜPRAŞ piyasadaki tankercilerin oyuncağı haline gelmeyecek mi? Tankerciler istedikleri navlun fiyatını dikte ettirmeyecekler midir?
Soruyoruz; DİTAŞ özel sektörden daha verimli ve kârlı çalışmakta... Özelleştirme İdaresi, verimsiz kuruluşları elinde tutarken kâr eden DİTAŞ'ı neden alelacele satışa çıkarmakta...
Soruyoruz; DİTAŞ'ın alelacele ve bir pasta tanımı ile 8 Şubat'ta satışa çıkarılmasında Deniz Ticaret Odası Başkanı olan Cengiz Kaptanoğlu'nun 6 Aralık 2001 tarihinde siyasilere gönderdiği mektubun rolü var mıdır?
Ve en önemli soruyu soruyoruz; DİTAŞ, 3 yıl önce grup olarak satın aldıkları Deniz Nakliyat'ın borcunu ödeyemeyenlere mi hediye edilecek?
*
SON SÖZ: Yılmaz Karakoyunlu çok iyi roman, çok iyi senaryo, çok iyi şiir ve çok iyi rubai yazabilir... Ama bilmeli ki; söylentilerin önüne geçmeden... Bir vebalin altında ezilmeden bu sorulara yanıt vermeli...
DOĞRU SÖZ
Bize faşist diyen emanetçiler, Libya'daki çadırı hatırlasın...
Devlet Bahçeli
Fıkra
Pul koleksiyonu
TEMEL, çok güzel bir kadını gözüne kestirmiş. Kızın peşinde ve bir taraftan da "Nasıl yatağa atarım" diye düşünüyor...
Klasik tavlama usüllerinden biri geliyor aklına ve birden kadına dönüp, "Hadi bize cidelum sağa pul kolleksiyonumu cöstereyim" diyor...
Kadın şaşırıyor fakat bozuntuya vermiyor:
- Peki ya beğenmezsem
- O zaman ciyinur cidersun.
|