Ağır ol Abdül!
Abdürrahim Albayrak, G.Saray'ın Futbol Şube Sorumlusu ve en acar yöneticisi... "Sergen Yalçın bana kağıt imzaladı, ligin ilk yarısının son 2 maçını da rahat kazandırtırım, size garanti veriyorum" dedin, 150 bin Amerikan dolarını 'tak' diye Sergen'e ödettin.. Halbuki Sergen geçtiğimiz sezon Trabzonspor'da daha tahsil edemediği 70 bin dolara top koşturmuştu. Şu anda G.Saray'dan 375 bin dolar almış görünüyor. Hakkıdır, alsın, helal olsun. Ama parayı bulunca yine futbol yerine başka şeyler oynamaya başladı! Neredeyse parayı aldığından beri, 'tıkı' yok.
"Turgut Yılmaz, (Mesut Yılmaz'ın kardeşi) beni aradı, 'Fatih Akyel'in parasını ben ödeyeceğim, 150 bin dolardan fazla vermem' diyor. Verelim gitsin" dedin. Beyefendi, kimin oyuncusunu kime veriyorsun, aradaki 250 bin doları sen cepten mi ödeyeceksin? Sağda solda, "Ben para veriyorum" teraneleri okuyormuşsun. G.Saray'ın paralarını dilediğin gibi, "Nakit param var" diye borç olarak kendi cebinden, öncelikle istediğin doğrultuda harcayıp sonra geri alıyorsun. Sen kimi uyutuyorsun? Senin havalarına bakan da, G.Saray'a 3-5 milyon dolar harcadı zanneder. Ama daha 700 binlerdesin...
Hata sende değil, bizde!
Abdürrahim Bey, değişen G.Saray'a eskiden kalan hastalıkları taşıyamazsın. Senden çok daha değerli olan Yurdaşen Karahasan, Ergün Gürsoy bugün nerede, hiç düşündün mü? Denizli'de, tüm Türkiye'nin gözleri önünde maç öncesi orta sahada bir namaz kılmadığın kaldı. Samimi olarak Doğan Seyfi için üzüldüğün doğrudur. Ama duanı dahi şovla yapman G.Saray camiasında hoş karşılanmadı.
Sonra Suat başta olmak üzere, Florya'da çıbanbaşı bir dolu oyuncuya körü körüne kol kanat geriyormuşsun, bunların faturasını çok ağır ödersin unutma. Ama hata sende değil, seni yönetici yapanda... Hatta o günlerde sana karşı çıkanlara, başta ben olmak üzere, engel olanlarda!
Söylenenlere bakılırsa, daha yakın zamana kadar imza almak için peşinde koştuğun futbolculara yönetici olmayı kaldıramadın. Yönetim kurulu üyeliğinin sorumluluklarından ve seni ekibine alan arkadaşlarından daha çok, hiç tereddüt etmeden futbolcuların, "Abdül abisi" olmayı tercih ettin. Tüm bunların yanında 'medya şovu sevdan' senin sonunu hızlandırıyor. Dikkatli ol. Artık seni ben bile kurtaramam!