kapat
29.01.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Noter kazığı!

Geçen hafta bu köşede okurlardan da büyük destek bulan bir görüşü savunmuştum: "Sistem; vatandaşa güvenmemek üzerine bina edilmiş! Vatandaşı üçkağıtçı, yalancı olarak görüyor..."

İşte; paranoya gibi bu şüphecilik sadece bir grubun işine geliyor, ekmeğine yağ sürüyor, onları zengin ediyor; noterleri...

Sistem sanki noterlerin daha çok para kazanması üzerine bina edilmiş... Adım atsanız yolunuz noterden geçiyor.. Varsayalım ki; bir kamu kurum veya kuruluşunda yaptıracağınız işlem için kimliğinizi istiyorlar, uzatıyorsunuz cevap hazır:

"Noterden tasdikli suretini getireceksiniz."

Neden? Orjinali burada; buyrun bakın... İsterseniz kendiniz fotokopisini alın...

Olmaz! Çünkü eğer öyle olursa; noterler zengin olmaz...

Varsayalım ki otonuzunu sattınız... Notere gidip devredeceksiniz... Vasiyetnamenizi yazdınız, imzaladınız... Götürüp notere tasdik ettireceksiniz...

Mal beyanında bulunacaksınız, liste yaptınız altına imzanızı attınız... Yetmez! Notere onaylatacaksınız...

Vekalatname, feragatname, taahhütname başta olmak üzere bilumum işlem için sizin kamu temsilcisi önünde atacağınız imzanızın geçerliliği yok, bu işlemi mutlaka noter önünde yapacaksanız...

Ve bütün bunlar için de yüklü miktarda harç parasını, pul parasını, damga parasını gözden çıkaracaksınız..

Dedim ya; siz vatandaşınız.. Sisteme göre yalancısınız, fırsat bulduğunuz an devlete kazık atarsınız...

Bir nevi Rehabilite!
Show TV, haklı olarak Reha Muhtar'ın başarısını ekranlara taşıyor... Ve inanılmaz rakamları da ardı ardına sıralıyor;

"Amerika'da Larry King'in CNN'de yayınlanan sohbet programının izlenme oranı yüzde 5... Türkiye'de ise Reha Muhtar'ın Ateş Hattı programını her yüz kişiden 75'i izliyor..."

Bu rakamlar tabii ki sadece Reha Muhtarı'ın başarısını ortaya koymuyor, Amerika toplumu ile bizim aramızdaki uçurumu bir kez daha vurguluyor...

Sabaha kadar oturup Ateş Hattı izleyen Türkiye'de kişi başına milli gelir 2500 dolar, Amerika'da ise 30 bin dolar...

Bush Ankara'ya gelip yardım istemiyor... Ecevit bir uçak dolusu heyetle Washington'a gidiyor...

Amerika'da sıradan bir kitap 100 bin satıyor, Türkiye'de 5 bin müşteri bulan kitap best seller oluyor...

Bizde insanlar köprülere çıkıyor... Alkol alıp hız yapıyor.. Yan baktın diyeni vuruyor... Rüşvet alıyor... Hatta bir bakan çıkıp "Bu rüşvetinizden utanıyorum" diyor...

Sonra mı?

Sonrası yok!

Larry King'i izlemeyen(!) Amerikan toplumu uçuyor... Reha Muhtar'a kilitlenen benim insanım patinaj yapıyor...

Yan çizmeyin!
DYP İstanbul milletvekilleri Celal Adan ile Hayri Kozakçıoğlu, gönderdikleri ortak mektupta, Boğaziçi köprülerinin bedava olması için başlattıkları kampanyayı, verdikleri yasa tasarısını desteklememe teşekkür ediyorlar...

Ama "Bugün köprüler bedava olsun diye bayrak açan DYP, iktidarda olduğu dönemde köprüleri neden bedava hale getirmedi?" şeklindeki soruma tam politikacı gibi cevap veriyorlar...

"Muhalefetin getirdiği önerileri 'Sen iktidarda iken niye yapmadın' sorusu ile karşılar ve hizmeti önlemeye çalışırsak muhalefeti susturmuş, safdışı tutmuş oluruz..."

Hayda!

Benim etim, budum ne ki muhalefeti susturacağım ve hatta safdışı bırakacağım... Ben sadece merak ettiğim için sordum... Bakın yine merak ediyorum ve soruyorum:

"DYP, ilk seçimde iktidar veya iktidar ortağı olursa köprüleri bedava yapacak mı?"

Hodri meydan!

FIKRA

Kızlık muayenesi
Çok tutucu bir aile çocuğu tanıştığı kızla evlenmeye karar verir... Delikanlının ailesi ne hikmetse "Kızlık muayenesi yaptıracağız" diye tutturur...

Oysa kız önüne gelenle yatmış kaşar mı kaşar biridir.. Durumu en samimi arkadaşına anlatır... Arkadaşı da "Canım bundan kolay ne var, git kasaba rica et; herhangi bir etin üzerindeki zarı soyup sana versin... Tanıdık bir doktor var, ona rica ederiz sana bir kızlık zarı yaparız" der..

Kız da dediğini aynen yapar, artık içi rahat muayene olmaya koşar...

Doktor muayeneye başlar... Birden "Allah Allah" der.. Oğlanın annesi sorar: "Hayrola doktor bey yoksa kız değil mi?"

Doktor hayretler içinde yanıtlar: "Hayır kız olmasına kız da, orada mezbaha damgası ne arıyor onu çözemedim..."

Kırmızı kart
Nabza göre şerbet veren; Kayseri'de türbanı, Diyarbakır'da ise Kürtçe eğitimi kaşıyan SP'li Ömer Vehbi Hatipoğlu ile Mehmet Bekaroğlu'na...

Hay ağzını ÖPEYİM!
Ekonomik kriz nedeniyle bütün yurtta fabrikalar kapandı... Ama Trabzon hariç... Çünkü Trabzon'da kapanacak fabrika yok.. İnsanlar işsiz ve çaresiz... Deşarj olması lazım... Maça gidiyor... 4 gole kadar tahammül ediyor, 5'te patlıyor... (Trabzon milletvekili Orhan Bıçakçıoğlu)

Halkın sütunu

İndirim yalanı
Mağzalar "indirim" adı altında halkı kazıklıyor. 50 milyonluk ürünün fiyatını 100 milyon lira gösterip daha sonra bu fiyatın üzerini çizerek 50 milyon yazıyorlar. Yani ortada bir sahtekârlık var. Kriz nedeniyle siftah yapamamaktan yakınan mağazaların böyle yaparak halkı kandırmaya hakları var mı? Ayşe Çetin

ALKIŞ
Siyasiler işe göre adam yerine, adamına göre iş bulduğu için KİT'ler bu hale gelmiştir.. Bu düzelmezse, Türkiye de düzelmez... (Maliye raporundan)

DOĞRU SÖZ
Hükümetin geleceği IMF'in ipine, Derviş'in piline bağlı...

312'nci madde bize lazım olacaksa Allah MHP'nin belasını versin...

(MHP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt)



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır