kapat
29.01.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Sermaye evde yapılır

Bankalar Birliği Genel Sekreteri Keskin, mali sektörün güçlenmesini 'kâr etmesine, yerli parayla tasarrufa ve etkin bir denetime bağlıyor'

Bankalar Birliği Genel Sekreteri Ekrem Keskin ile kısmi vetodan önce bankacılığın durumunu konuştuk. İyi bir iktisatçı ve araştırmacı olarak tanıdığımız Ekrem Keskin, mali sektörün büyüyebilmesi için üç şartın bir araya gelmesi gerektiğini düşünüyor. Keskin bu şartları, kâr etme, yerli para ile tasarruf, etkin bir kamu denetiminin varlığı olarak sıralıyor.

Keskin'e sorularımız ve yanıtları şöyle:

* Son dönemde yerli para cinsinden tasarruflar artmaya başladı. Bunun bankacılık ve ekonomi için nasıl bir önemi var?

Ulusal iç ve dış politikanın varlığı, sağlam para ve güçlü bankacılık sektörü ile mümkündür. Colombiya Üniversitesi ekonomisti Nurks'un, "sermaye evde yapılır" görüşüne ben de katılıyorum. Eğer yatırımlar yerli kaynaklarla finanse edilirse daha verimli ve kârlı olur. Çünkü, yurtiçi sermaye oluşumu bir ülkenin büyümesindeki en temel itici güçtür. Ulusal sermaye aynı zamanda ülkenin mali sisteminin bel kemiğidir. Çünkü, ulusal kaynaklar dış kaynaklara göre daha istikrarlıdır, daha ekonomiktir. Ulusal sermayenin büyütülmesi ve geliştirilmesi için ulusal tasarrufların özendirilmesi gerekmektedir.

Devletimizin güçlenmesi ve devamlılığı, ulusal tasarruflara, güçlü ulusal paraya dayalı bir bankacılık sisteminin devamına bağlıdır. En kötüsü para ikamesi yoluyla ulusal paranın yok olmasıdır.

Ulusal tasarrufların ve güçlü ulusal paranın en önemli düşmanı ise enflasyondur. Enflasyon tarihsel olarak çeyrek asırdır ülkemizde sermaye birikimini ve ekonominin parasallaşmasını çok olumsuz etkilemiştir. Bu nedenle enflasyonla mücadele Kurtuluş Savaşı kadar önemli ve toplumsal bir olaydır.

* Yabancı sermayenin bir önemi yok mudur?

Büyüme sürecinde, yabancı sermaye de kritik bir rol oynar. Yabancı sermaye yüksek teknoloji demektir, fiyatlarda rekabetin artmasını sağlar, açıklık ve daha yüksek performans getirir. Tüm bunlar piyasalarda etkinliği arttırır ve ekonomik büyümeyi destekler.

* Hükümetlerin bankalara bakışı nasıl?

Uzunca bir süre bankalar, hükümetler tarafından en önemli kaynak sağlayıcı olarak görüldü. Fakat son dönemde bu düşünce hızla değişti. Özel kesimin bankacılık sistemine girmesinin önündeki engeller kaldırıldı. Bankacılık sisteminde reformlar yapıldı.

Çalışmalar kamu bankacılığının bankacılık sistemine ve ekonomiye olan genel etkisinin negatif olduğunu göstermektedir. Bu nedenle genel trend, liberalizasyona doğrudur. Ancak bu süreç daima sıkıntılıdır. Bunun nedeni, liberalizasyon için gerekli ve zorunlu olan reformların,batık krediler, ortaklara krediler, yönlendirilmiş faiz oranları ve diğer bozucu etkileri olan uygulamalardan kaynaklanan birikmiş sorunların çıplak gözle görülmesine neden olmasıdır.

* Finans sektörünün üretim ve ekonomi için önemi nedir?

Büyüme çabası içinde olan ülkemiz, önümüzdeki yıllarda çok ciddi kaynak talebi içinde olacaktır. Finansal kurumlar ise tasarruflar ve yatırımlar arasında ana kanallardır. Bu kanalların etkin çalışması ekonomik büyümenin kritik belirleyicisidir. Etkin bir finansal sistem, tasarrufları çok farklı kaynaklardan toplayarak verimli alanlara kanalize eder. Böylece hem yatırımlar hem de tasarruf edenler menfaat sağlar.

Ekonomik yapılanmanın kalbi mali sektördür. Mali sektörde yer alan kurumların salt finans işine tahsis edilmiş sermayesi özenle korunmalı, büyümesi özendirilmelidir. Vergi sistemi ulusal tasarrufların ve mali sektörün büyümesini özendiren bir yaklaşım içinde olmalıdır. Tararrufların büyümesi mali sektörün; mali sektörün büyümesi üretimin büyümesi demektir. Gelir artınca vergi de artar. Bunun tersi mümkün değildir.

Mali sektörün büyümesinin en önemli şartı bu sektörde yer alan kurumların sermayelerinin korunmasıdır. Sermayenin korunmasının yolu ise kâr etmektir. Kâr etmeyen mali kurumların ekonomiye bir katkısı olamaz.

İkinci şart ise kaynakların ulusal para cinsinden büyümesidir.

Üçüncü şart mali sistemde etkin bir kamu ve piyasa denetimidir.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır