Bu akşam, yeni bölümlerini atv'de izleyeceğimiz "Deli Yürek" ekrana ilk geldiği günden itibaren büyük ses getirdi. Hem gerçekçi, hem destansı öyküsü, titiz çekimleriyle milyonlarca televizyon seyircisini kendine bağladı. Susurluk sürecinin bütün kirli dolaplarını çağdaş Dadaloğlu tavrıyla gözler önüne seriyordu dizi. Miroğlu karakteri ile haksızlığa karşı çıkılıyordu.
Kimdi bu Miroğlu? Dizinin ekrana ilk geldiği haftaları hatırlayalım.
Dizinin başında Yusuf Miroğlu, askerliğini Güneydoğu'da yapmış "meçhul bir kahraman" olarak İstanbul'a, ailesinin yanına dönmüştü. Mermisini iğnenin deliğinden geçirecek kadar keskin nişancıydı. Cesur bir delikanlıydı, ama savaş çılgını değildi. Mesleği oto tamirciliğiydi. Eski ustasının yanında işe başlayacak, annesi, kızkardeşi, mahalledeki can dostları ile sade bir yaşantı sürdürecekti. Ne var ki bu hayalini gerçekleştiremedi. Güneydoğu'daki parlak sicili, son derece etkili ve "derin görevli" olan Ağabey'in dikkatini çekti. Kırsalda destanlar yaratmış bu mütevazı delikanlı, kentte de çok önemli, ama gizli, devlet görevleri üstlenebilirdi. Ağabey onu kıskaca alıyor, "birim"in emrine sokuyordu. O günlerde Miroğlu'nun başına olmadık işler geldi. Getirildi. Bu arada Ağabey'in kızına da aşık oldu.
Hayatın akışı onu kentte de bir destan kahramanı yapıyordu. Ama o "resmi görevli" olarak emir almayı içine sindiremediği için "devletin örtülü koruması" altına girmiyordu. Bu yüzden de başına olmadık çoraplar örülüyordu.
İşte; bu Miroğlu, bugün yeniden ekranlara dönüyor. "Deli Yürek"in yeni maceraları, bundan böyle, yeni kanalı atv'de yayınlanacak. Her Pazartesi... Miroğlu'nu kucaklamak için akşamı iple çekiyorum. Bu akşam, evde, uzun süredir izini kaybettiğim eski bir ekran dostu ile hasret gidereceğim.