Ankara 2 No'lu DGM, gazeteci Uğur Mumcu, Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, Prof. Dr. Muammer Aksoy ve Doç. Dr. Bahriye Üçok'un öldürülmesi gibi olayları kapsayan "Umut Operasyonu"na ilişkin davada "Anayasal düzeni değiştirmeye cebren teşebbüs ettikleri sabit olduğundan", Türk Ceza Kanunu'nun 146/1. maddesine göre üç kişiyi idam cezasına mahkum etti.
Avrupa'dan ses seda yok!
Hani itiraz?
Avrupa, Öcalan'a idam cezasını duyduğunda yer yerinden oynamıştı!
Şimdi sus pus!
Akla, "Bir çifte standart mı var" sorusu geliyor.
Hatta bu tavır yapısal, yargısal falan değil...
Düpedüz siyasi. "Avrupa, terörist başına gösterdiği hassasiyeti başka zaman göstermiyor işte. Bunların asıl derdi bizi parçalamak zaten" diyecek olsan...
Avrupa'nın bu tutumu, yürüttüğün fikre dayanak bile sağlar!
Bu kurguları, senaryoları yapmak mümkün de...
Bir de sormak lazım, Avrupa'ya, "Ne iş kardeş" diye!
Sormadım değil.
Anlaşılan...
Avrupa Konseyi'nde bu konu çok tartışılmış ve hâlâ tartışılıyor...
Bir grup (Şahinler) demiş ki...
"Türkler yine idam cezası verdi, bu kararı şiddetle kınayalım, Avrupa yolunda böyle yürümeleri mümkün değil."
Bu hamleye karşı Avrupa Konseyi'nde içinde Türk memurların da olduğu bir grup da demiş ki...
"Bak arkadaş, konu Türkiye'den nasıl görünüyor, size anlatalım... Bizde idam cezası var, kanunda var! Hakim kanunu uyguluyor, veriyor ama sonra ceza infaz edilmiyor. Avrupa Topluluğu üyesi olmak için idam cezasının kaldırılması gerektiğini biz de biliyoruz. Ama sen şimdi döner de Türkiye'ye 'Hop siz yine idam kararı verdiniz' derseniz, bizim sadece siyasilerin değil bütün milletin tepesi atar. Onlar da der ki 'Ey Avrupa senin başka derdin yok mu kardeşim. Madem bu kadar hassassın, git Amerika'nın Ladin'i ölü ele geçirme emrini iptal ettir o zaman'. Avrupa'nın Türkiye'yi kınaması şu anda ters teper ve arayı soğutmaktan başka hiç bir pratik faydası olmaz"
Anlaşılan Avrupa da bu çizilen tabloda doğruluk payı bulmuş olsa gerek ki...
"Amerika, Avrupa'da tam üye yolunda ilerlemiyor ki onu uyaralım" gibisinden bir çıkış yapmadan "Haklısınız" demiş ve Umut Davası sonrası "Bu nasıl iş" şeklinde bir yayını yüksek sesle yapmıyor.
Avrupa'nın "Gözünün üzerinde kaş var" dememesi aslında önemli bir gösterge...
Bu göz yummak değil...
Gözünü çıkarmamak!
İdam cezası verildi, peki Avrupa neden sessiz?
