kapat
14.12.2001
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
 RAMAZAN
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 İSTANBUL
 NET YORUM
 HYDEPARK
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 WEEKEND
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 CANLI
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Umut rüzgârı

Türkiye'nin kriz ortamından zor ve yavaş da olsa kurtularak tekrar yükselişe geçeceği bir rüzgâr yakaladığı görülüyor.

Geçmişte yaşadığımız "istikrarlı bozulma" son haftalarda "istikrarlı bir iyileşme"ye dönüştü. Faizlerdeki düşüş sürerken dün dolar 1 milyon 400 bin lira seviyesine indi ve borsa da 12.700'ü aştı.

Dünyayı küreselleşme hayalinden uyandıran vahşi 11 Eylül saldırısına karşı Batı'nın canhıraş tepkisi, terörün yaratmaya çalıştığı dinler savaşını önleme amacında Türkiye'yi "asla kaybedilmemesi gereken bir ülke" konumuna getirdi.

Ankara'yı kaderine terketme kararının eşiğine gelen IMF Türkiye'ye dört elle sarıldı.

Yeni kredilerin sözü verildi.

Çünkü Amerika, terörü ezme hedefine ulaşmak için dünya ile daha yakından ilgilenmek mecburiyetini anladı.

Yalnız ekonomik iyileşme alanında değil, Türkiye'nin güvenliğine yönelik düşmanlıklarla mücadelede de "gecikmiş borçlar" peş peşe ödenmeye başladı.

Hayırlı gelişmeler..
Şeriatçı örgüt Kaplancılar'ın Almanya'daki faaliyetlerini yasaklaması önemli bir adımdır.

Bu ülke, dış politik amaçları için kullanmak üzere kucağında büyüttüğü terör örgütlerini, 11 Eylül darbesi olmasaydı gözden çıkarmazdı.

Aynı gerçeğin yüklediği mecburiyeti PKK konusunda ne zaman farkedeceklerini göreceğiz. Umarız yakındır..

Fakat Almanya Savunma Bakanlığı'nın belgelerinde Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğu'sunu Kürdistan olarak gösteren haritaların halâ değişmemiş olması, ırkçı terörün de dinci terör kadar tehlikeli olduğu konusunda bu ülkenin uyanmasının zaman alacağını düşündürüyor.

Yine ekonomiye dönersek dün Amerikan Büyükelçisi Pearson, on sekiz gün sonra ülkesinin tekstil kotasını yüzde 50 oranında kaldıracağını açıkladı.

Bu tekstil ürünlerimize yılda 1,5 milyar dolarlık yeni bir pazar açılması demektir. Büyükelçi Pearson kotanın 2004'te tamamen kalkacağını da belirtti.

Önce fareyi defet..
Türkiye, kriz üreten hastalıklı uzuvlarını, IMF baskısıyla da olsa hızla yeniliyor.

Bu durum, istikrar içinde gelişen bir ekonominin, ayrıca yolsuzluk ve israf panzehiri şeffaf bir kurumlaşmanın habercisidir.

Şimdi sırada İhale Yasası, Borçlar Yasası, Tütün Yasası ve Yabancı Sermaye Yasası var.

Küçüldükçe etkinliği artacak olan devletin ekonomiden çekilmesi, siyasette özlediğimiz değişimin de önünü açacaktır.

Kayırma, yemlenme ve rüşvet kapıları kapandıkça siyaset, vurgun peşinde koşanlar için cazibesini kaybedecektir.

İktidar partileri, bu reformlarla birlikte yeni Seçim ve Partiler yasalarını gecikmeden çıkarmalıdır. Çünkü bu sayede halka verilecek umut ve güven, ekonomik toparlanmaya ivme kazandıracaktır.

Mevlâna bile yedi yüzyıl önce "Önce fareyi defet, sonra buğdayı topla" demiş..

Türkiye'de siyaset, yön değiştiren rüzgârın yarattığı tarihi fırsattan yararlanmanın faziletini göstersin.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır