![](/yenisabah/img1/politika.gif)
Denktaş'tan TÜSİAD'a cevap: İşadamları göremiyor!
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Türk işadamlarının Kıbrıs konusunda geleceği göremediğini söyledi.
TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan'ın kendisine yönelik eleştirilerine cevap veren Denktaş, şunları söyledi: "İşadamları, zenginler, Kıbrıs meselesini Türkiye'nin AB'ye girişinde engel olarak görüyorlar. Yanılıyorlar. 'Meseleyi hallet, öyle gel' demeleri lazımdı. Türkiye burada bir fedakarlık yapacak, yani Kıbrıs'tan vazgeçecek olursa, o zaman Ege, Güneydoğu, Ermeni meseleleri önünüze aynı şekilde getirilecektir. Eğer hakikaten Kıbrıs'ın Türkiye için engel olduğuna inanılıyorsa, AB bu meseleyi sona bıraksın."
Denktaş, 4 Aralık'ta Rum lideri Glafkos Klerides ile yapacağı görüşme için de, şunları söyledi: "Klerides'in önemli kriterlerde ne düşündüğünü öğrenmemiz lazım. Biz kimsenin kulu kölesi değiliz, aklımız var, siyasetimiz var. Kıbrıs davası, Türkiye'nin de milli davasıdır. TBMM'de de, bizim meclisimizde de alınan kararlar vardır. Bunların çerçevesinde biz konuşuyoruz. Kendi başımıza siyaset gütmüyoruz."
ANKARA'DAN TEPKİLER
TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan'ın Denktaş'ın tutumunu eleştirerek masaya oturmaya çağıran ve Ankara'ya da "Kıbrıs yüzünden AB fırsatı kaybedilmemeli" mesajı veren sözleri geniş yankı buldu. Özilhan'a yöneltilen tepkiler şöyle:
YUNANLILAR GİBİ
Aydın Bolak (TÜSİAD'ın eski divan başkanı): "Uzlaşmaz tutum" ağır bir itham. Aynı şeyi Yunanlılar da söylüyor. Kıbrıs'ın bağımsızlığı için bunca sene uğraşan liderin tutumunun uzlaşmazlığı nedir? Uzlaşsa ne olacak? Rumlarla dostluk mu tesis edilecek, Kıbrıs'ın teslimine (evet) mi diyecek?
HAKKANİYETLE BAĞDAŞMAZ
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu: Kıbrıs sorununda, Rum tarafı ve AB'nin üzerine düşen sorumluluklarını yerine getirmemesi, buna mukabil halkının özgür iradesiyle seçilmiş yasal Cumhurbaşkanı'nın uzlaşmaz konuma sokulması, hakkaniyet ile bağdaşmamaktadır. Türkiye-AB ilişkilerinde, Kıbrıs meselesinin gündemin ana maddesi haline getirilerek üyelik görüşmelerini engelleyici bir sürece sokulması yaklaşımını da, kategorik olarak reddediyoruz.
|