Kadir Sever de başkanlığı bırakıyor

Müteahhitler Birliği'nin 12 yıllık Başkanı Sever: Yeter artık. Başkanlığı kesin olarak bırakıyorum
Siyasette değişim isteyen ancak yıllardır oturdukları sivil toplum örgütlerindeki koltuklarını bırakmaya yanaşmayan 'Başkanlar'dan biri daha ayrılacağını açıkladı. Bundan daha sevindirici bir haber olabilir mi? Değişimin sivil toplum örgütlerinden başlamasının Türkiye'nin yönetimine yapacağı katkı büyük olacağa benzer. Dün Hamdi Akın, Mess Ankara Başkanlığından süresi dolmadan istifa edeceğini açıklamıştı. Bugün de, Türkiye'nin sayılı müteahhitlerinden Metiş'in patronu Kadir Sever, 12 yıldır başkanlığını yürüttüğü Türkiye Müteahhitler Birliği'nden Ocak ayında ayrılacağını açıkladı. Aslında Sever, dört yıl önce yeterince hizmet verdiğine inanarak ayrılmayı istemiş. Ama arkadaşları izin vermemiş. 2000 yılında Birlik'in 50'inci yılı doluyormuş ve Sever'in de katkıları düşünülerek, bu dönemde başkanlığı sürdürmesi istenmiş. Sever de tamam demiş.Ancak Kadir Sever sonra ki 2 yıl yine başkan olarak karşımızdaydı ama bu kez kararlı, kesinlikle gidiyor. Hem Birlik'ten hem de Uluslararası Müteahhitler Kurulu Başkanlığı görevinden ayrılıyor.

"Ben aday değilim diye bu kez kesin olarak söyledim" diyen Kadir Eriş, Ocak ayındaki genel kurulda, Birlik'in yeni başkanını seçeceğini söyledi. Tabi ki Eriş, deneyimlerinden, bilgisinden sektörün mahrum kalmasını istemiyor. İşte bu nedenle, Yüsek İstişare Konseyi'nde çalışmasını sürdürecek. Sever'le bu konuşmayı yaparken aklıma iki yıl önce İstanbul'da bir akşam yediğimiz yemek aklıma geldi. "2000'de kesinlikle bırakıyorum" demişti. Yanında da diğer müteahhit arkadaşları vardı. Çok inandırıcıydı, ertesi gün gazeteye döndüm ve "Sever başkanlığı bırakıyor" diye yazı yazdım. Ama bırakmadı. Söyleyeceğim o ki, ben Sever'in yalancısıyım!

Budak: Eskiler gitsin yenilere yol açılsın
'Hayırlı bir iş yaptınız' diyerek telefon açan DİSK eski Başkanı ve DSP İstanbul Milletvekili Rıdvan Budak, dün üstüne basa basa Türkiye'nin mevcut kadrolardan kurtulması gerektiğini söyledi. "DİSK başkanıyken şartlar ne olursa olsun, 2000 yılında bırakacağımı ilan etmiştim. Politika olunca bu tarihten de bir yıl önce bıraktım. Artık bu eskiler de gitsin" diyen Budak, siyasi parti liderlerinin çekilmesini ve kendilerine yol açmalarını istedi. Budak'a göre, Türkiye'nin şartlarında hangi kamu alanında olursanız olun, hadiselere yetişebilmek için fiziksel güç gerekiyor. Budak'ın sözleri şöyle:

"Halil Tunç, 1979'da Türk İş Genel Başkanı'yken ve en güçlü olduğu zamandayken bıraktı. Üstelik daha 55 yaşındaydı. Örnek bir davranıştı. Daha genç kadrolara bırakabilmeliyiz. Kaybederek gitmektense, kendinizin bir zamanlama yapıp gitmeniz çok daha doğru. Ölüm de insanlar için. Başkanlığı bırakmamak, siz ölünce, işler yürümeyecek anlamına geliyor ki doğru değil. Boşluklar doluyor."

Rıdvan Budak'ın sendika yasasıyla ilgili söyledikleri aslında sorunun nereden kaynaklandığını da ortaya koyuyor. 12 Eylül'den sonra bu yasada yapılan bir değişiklikle sendika başkanlarının görev süreleri sınırlandırılmıştı. Ama bu süre daha sonra sendika liderlerinin hükümetlerle yaptığı pazarlıklarla neredeyse sonsuzlaştırıldı.

Polat: Demokrasiye engelsek gideriz...
En eski sendikacılardan birisi de 20 yılı aşkın genel sekreterliğini yaptığı TEKSİF'e 1995 yılından beri başkan olan Zeki Polat. Dün, "Ben aday değilim demiyorum. Eğer Türkiye'de bir değişim olacaksa bunu en baştan en sona yapmak lazım. Kimseye silah çekip kazanmadım" dese de, konuşmamızın sonunda, "Ben birşey öğrendim. Bırakıyorum demem. Ama zamanı gelince bırakmak gerekiyor. Bu ne zaman? Bize göre her zaman olabilir. Yapacağım işler var. Bu dönem değil ama bundan sonraki dönem bırakmayı düşünürüm" deyiverdi.

Sendikacılıkla ilgili Polat'ın ilginç değerlendirmeleri de var: "Zor işler bana düştü. Hep sıranı bekle dediler. 21 sene şansım yaver gitmedi. Bayram Meral, geçen dönem de 'bırakacağım' diyordu ama bırakmaz. Sendikacıya sorarsanız, seçildiği gün aslında istemiyordur (!) ama seçilmiştir. Aradan zaman geçer, der ki bir daha ki dönem ben yokum. O zaman şer güçler yerine oturur. Seçime 6 ay kala yeniden adayım der. Bu kurt gibi birşeydir. Egemen güçler bırakmıyor. Niye? Çünkü menfaatleri var. Köy muhtarlığından başlayıp yukarılara kadar demokrasiyi açmak lazım. Demokrasinin önünde engelsek bizlerin de gitmesi lazım."

EGİAD: Bizi örnek alsınlar!
Koltuktan iki yılda bir kalkanların olduğunu da duyup sevinmeliyiz. İşte size bir örnek. EGİAD yani Ege Genç İşadamları Derneği. Mevcut Başkan Ziya Beşe, 1990 yılında kurulan derneğin şuanda 7'inci başkanı. Bünyesinde 450 üyesiyle, 2800 işyeri, 65 bin personel çalıştıran bir kesimi temsil ediyor. Beşe, "Tüzükte olmamasına rağmen, teamüller gereği başkan bir daha adaylığa kesinlikle soyunmaz" diyor ve ekliyor: "Bizi örnek alabilir mi diye bugüne kadar yaptık, gidiyoruz. Ben olmazsam olmaz zihniyetinden sivil toplum örgütlerinin de siyasi partilerin de kurtulması lazım. Liderler sultasına karşı her saniye bağıran bu arkadaşlarımız her ne hikmetse 10 yıl 20 yıl görevlerine kazık çakıyor. Önce iğneyi kendimize, sonra çuvaldızı değil kamayı karşıya batıralım."

Şelale KADAK