Açık artırma devam ediyor. Ekonomik "krizi iki ayda bitiririm," diyen Süleyman Demirel'in ardından Tansu Çiller parmağını kaldırıp söz istedi. "Üç ayda bu psikolojiyi değiştirir, bir yılda yüzde 7 büyümeyi sağlarım," dedi.
Harika! Cool! Ağzınıza sağlık!
Madem ki mezat başladı, eminim yakında başkaları da ayağa kalkıp kendi vatan kurtarma tahminlerini açıklayacaktır.
Bu günlerde işe gitmek için evden çıkarken ayakkabılarını giyip giymediği dedikodusu yapılan Bülent Ecevit herhalde meslektaşlarından geri kalmak istemeyecektir.
Bu memlekette talebin asla azalmadığı tek meta, palavradır.
Palavra kriz mriz dinlemiyor. Talep elastikiyeti sıfır.
Her palavrayı yutmaya hazır büyük bir tüketici kitlesi var. Ne verirsen yutuyor. Her türlü tüketim talebini ertelemeye hazır ama palavra dedin mi hemen akıl kesesinin ağzını açıyor. Çünkü doğru ile yalanı ayırt etmekten aciz, analiz yeteneğinden yoksun, doğru karar almak için gerekli eğitim altyapısından mahrum. Batıl itikatlarla hurafelerin çalılığında kaybolmuş.
Bir yanda palavralar. Bir yanda galaktik boyutta palavra iştahına sahip bir toplum. Bir yanda uçsuz bucaksız bir ekonomik kriz.
Birbiriyle bağlantısı yok gibi görünüyor ama, var.
Dürüstlükten uzak olmak ile gerçeklerin gözünün içine bakmamak, hem ekonomik krizin en büyük nedenidir, hem de krizin sona erdirilememesinin.
Nasıl hayali su ile yangın söndürülemezse, yalanlarla da ekonomik kriz çözülemez.
Yalan ne kadar alçaksa enflasyon o kadar yüksektir.f
Palavra ne kadar ucuzsa, hayat o kadar pahalıdır.
Ne kadar çok yalan varsa, o kadar az refah vardır.
Toplumların ne kadar demokratik olduklarını, siyasi sistem tarafından tüketimlerine sunulan palavra miktarı ile ölçebilirsiniz.
Demokrasi olmak ile demokrasi olmamak arasındaki fark, bir anlamda dürüst ve adil olmakla olmamak arasındaki farktır.
Yalancının mumu, birinci aşamada yatsıya kadar yanar. İkinci aşamada, yalancının artık mumu yoktur.
Bilmiyorum farkında mısınız? Siyasilerin üzerinde fikir birliği ettiği ender konulardan biri Kemal Derviş'tir. Hiçbiri onu sevmiyor. Hepsi ondan çekiniyor. Hükümet içerisindeki etkinliği minimum konumuna getirildi.
Neden?
Çok basit. Çünkü o, yeni nesil politikacı türünün ilk temsilcisidir. Daha önce hükümette onun gibi birisi hiç olmadı. Tezgâhında ekmek arası palavra satmıyor.fKandırmacası olmayan, sözüne güvenilebilir, içi dışı bir olan bir insan. Size hiçbir zaman "krizi iki ayda bitiririm," veya "Üç ayda bu psikolojiyi değiştirir, bir yılda yüzde 7 büyümeyi sağlarım," demeyecek.
Derviş, yalandan gerçeğe geçilen köprüdür.