Türkiye, döviz problemi yokken, halkın bankalardaki döviz hesapları rekor düzeye çıkmışken krize toslamıştı.
Krizin en önemli sebebi kötü yönetilmemizdi.
Ayrıca iyi yönetilmeyi sistemleştirecek reformları çıkarmanın imkânsız görünmesinden kaynaklanan umutsuzluktu.
Bir haftadır piyasalarda olumlu kıpırtılar görülüyor.
Dış desteğin artacağına ilişkin haberlerin etkisi olabilir bunda. Ama asıl sebep kriz dayağı sayesinde herkesin gözünün açılmasıdır.
Kemal Derviş'in dediği gibi "17 yapısal reform" gerçekleşti. İktidar, tasarrufa ve devletin küçülmesi gereğine nihayet inandı ve bu yolda kararlar oluşturmaya başladı.
İş dünyasında yaratılan terör havasının yasal tedbirlerle dağıtılması, üretimi ve tüketimi canlandıracak aletlerin cesaretle kullanılması, kaybolan güveni yavaş yavaş da olsa geri getirecektir.
ANAP'ın hazırladığı ekonomik paket, bu tedbirlerin daha önce iktidar ortakları arasında konuşulduğu gerekçesiyle eleştiri konusu yapılıyor. Ne farkeder?
Eğer sonuçta bir başarı doğacaksa siyasi ödül koalisyonun üç partisi tarafından paylaşılmayacak mı?
Beliren olumlu havayı istikrarlı bir yükselişe çevirmek yolunda ele geçirilen bu fırsat, kışkançlıklara feda edilmemeli.
Bu arada..
Siyaset kurumunun itibarını kurtaracak en kritik adım, Partiler ve Seçim yasaları değişikliklerini en azından iktidar partilerinin sahiplenmesidir.
Millet bütün kötülüklerin değişime kapalı partilerden ve milletin değil değişmez liderlerin seçtiği milletvekillerinden kaynaklandığına inanıyor.
Eski yasalarla yeni bir seçim, Türk halkının demokrasiye inancını sıfıra indirir.
DYP de dahil bir çok partinin hazırlıkları vardır. Seçim ve Partiler yasaları ile ilgili değişiklik teklifleri, bir an önce Partilerarası Uyum Komisyonu'nda birleştirilmelidir.
Yeni Seçim ve Partiler yasaları yalnız önümüzdeki seçimde kurulacak meclisi değiştirmez.
Yaratacağı moralle bugünden pek çok şeyi değiştirmeye başlar!
Vurgun operasyonu nedeniyle Bayındırlık Bakanlığı'ndan istifa eden Koray Aydın, milletvekilliğinden de istifa etmişti.
Doğru bir karardı bu..
Çünkü kendi müsteşar yardımcısı bile bir çok ihaleyi bizzat bakanın talimatıyla verdiğini iddia etmişti.
Ağır bir kusur da babasıyla ortak inşaat malzemeleri şirketi kurması ve bakanlıktan ihale almış firmaların bu şirketle iş yapması idi.
Dün meclis, Koray'ın istifasını oyladı ve reddetti.
Yani "Bizi bırakamazsın" dedi.
Şimdi bu "İade-i itibar" kabul edilebilir mi? Hayır..
İstifa kişisel bir karardır.
İnsanın şahsi iradesiyle kendine işlettiği bir müeyyideyi meclis bile olsa kimse kaldıramaz.
Meclis, kendine de zarar vermiştir. Çünkü istifa kararının Koray Aydın'ın aklında ve vicdanında oluşan gerekçeleri ortadan kalkmamıştır.
Aklama kararı veren meclis, kendinde var olmayan bir yetkiyi kullanmış, Koray da bu iltiması kabul etmiştir.
İstifayla yapılan hayır, daha büyük bir günahla yok olmuştur.
İstifaların meclis onayından geçirilmesi yanlışı düzeltilmelidir.
O zamana kadar hiç değilse bu oylamalar açık değil "gizli oy"la yapılmalıdır.