kapat
30.10.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
ERDAL BİALLAR(ebilallar@sabah.com.tr )

Artık değişin!

Bu çağrının muhatabı sizlersiniz; Ecevit, Bahçeli, Yılmaz, Çiller, Kutan... Gelin artık bu milleti güldürmeye söz verin... Birbirinize güvenmiyorsanız yemin edin... Bugünden itibaren bu 5'liyi bozmamaya... Şahsi oynamayıp paslaşmaya... Kırgınlıkları bir kenara bırakmaya.. Darılmayıp sarılmaya... Faul yapmamaya, macera aramamaya... Bu maçı 65 milyon için kazanmaya ant için...

Ve bizlere bir kez olsun tribünlerden sizleri ıslıklama değil, alkışlama imkânı verin...

***
Havalanmayın, uçmayın... Bizlerden biri olduğunuzu artık görün... Seçkin değil seçilmiş olduğunuzu kabul edin...

Bu halkın sizlerden himmet değil hizmet beklediğini bilin ve milletin önüne çıkıp bunun için söz verin...

Partinizden önce memleketinizin, delegenizden önce milletinizin hizmetinde olacağınızı, mazlumun yanında bulunacağınızı gösterin... En önemlisi; ezmemeyi, süründürmemeyi ülkünüz, ilkeniz bilin...

***
Hastanın ilaç, işsizin iş, aşsızın aş, öğrencinin okul bulduğu, yüzlerin güldüğü bir ülke yaratın.. Hastanedeki, fırındaki ve hatta duraktaki kuyrukların düşmanı olun... Aydınlık geleceklerle köprüler kurun... Hizmette basiretli, sözünüze karşı iffetli, sorunların çözümünde marifetli ve en önemlisi vicdanlı, izanlı, insaflı olun... Olun ki; halkın gözünde büyüyün, yücelin...

***
SON SÖZ: Bütün bunları yapmak için önce birbirinizi, sonra bizleri sevin... Yaşlı dedeleri, beli eğik nineleri, ağlayan bebeleri, çaresiz babaları, gözü yaşlı anaları kucaklayın yeter... Bize bir sarılın, bin can kazanın...

Baba'nın felsefesi!
Cumbaba yeniden kalkınmanın, ülkeyi koşturmanın felsefesinden söz edip göreve talip olduğu izlenimini veriyor... Sizi bilmem ama, ben bu felsefeyi merak ediyorum...

Askeri, kışladan dışarı davet eden.. Demokrasiyi tanka çiğneten felsefe mi? Kalkınmayı barajla garajdan ibaret gören felsefe mi? 2 lira 80 kuruştan aldığı dolara, 100 binleri devirten felsefe mi? "Binaenaleyh 70 cent'imiz bile kalmamıştır" diyen, dünya bilgi çağında yaşarken kalkınmayı hâlâ köylünün sabanına endeksleyen felsefe mi?

Kağıt bayraklar!
Cumhuriyet Bayramı bu yıl ilk kez bir ilçede gıda maddeleri çekilişiyle kutlandı.. Mardin'in Mazıdağı ilçesinde Kaymakamlık tarafından organize edilen "Cumhuriyet çekilişi"nde kazanan talihlilere peynir, mercimek, zeytin, patates, makarna dağıtıldı...

Oysa bizim çocukluğumuzda öğretmenlerimiz küçük kağıt bayraklar dağıtırlardı... Bayrakları ellerimizde sallardık, bir yandan da önümüzden geçen askerlere bağırırdık:

"Ya-ya-ya şa-şa-şa Türk askeri çok yaşa..."

***
Kağıt bayraklardan, makarnalara...

Düşünün; nereden nereye geriledik... Daha doğrusu neler yitirdik, nasıl tüketildik! Bizlerin yaşadığı çocukluk coşkusunu bile kendi çocuklarımıza çok gördük...

Yazıklar olsun!
Çocukların elinden kağıt bayraklarını alıp, onları makarna dağıtanların önünde toplanmak zorunda bırakanlar yerin dibine batsın!

Asabi adam!
BİR kez olsun gülerken görmedim... Hangi TV kanalında rastlasam, saçları yataktan yeni kalkmış gibi dimdik... Pimi çekilmiş bombadan farksız... Onu ilk kez dinleyen zanneder ki konuşmuyor, karşısındakileri azarlıyor... Sürekli herkesi eleştiriyor, her işi en iyi o biliyor... Kulağıma geldiğine göre ne zaman bir TV kanalına çıksa, anneler çocuklarına onu gösterip "Eğer yemeğini yemezsen seni bu amcaya veririm" diyor..

Genelde doğruları söylüyor... Hatta eşim, "İlk seçimde oyumu ona vereceğim" diyor...

Kim mi o?

Tabii ki Besim Tibuk...

Fıkra

Azgın horoz
Çiftçi, tavukları için parayı gözden çıkarıp azgın bir horoz alır... Horoz kümesteki bütün tavukları sıradan geçirir... Çiftçi memnundur... Ama horoz pes etmez, atları, koyunları, inekleri de halleder... Çiftçi "Böyle gidersen ölürsün" der... Ve ertesi sabah bakar ki horoz kümesin önünde ayakları havada yatıyor, tepesinde de bir akbaba dolaşıyor... Horozun başına gider, "Ben sana demedim mi bu kadar azma" der... Horoz, bir gözünü hafif açarak kısık bir sesle mırıldanır: "Çekil git... Fıstık gibi akbabayı kaçıracaksın!"

Serbest Seçime!
Koyun sürüsü olmadığımızı ispat imkânı doğdu.. Referandumu öç almak için istemiyoruz... Bu iktidardan kurtulmak için bir fırsat olduğundan istiyoruz... Bizleri insanca, onurumuzla yaşatacak; Atatürk Türkiye'sine, çağdaş demokrasiye layık kişileri, liderleri bulana kadar seçim istiyoruz... Melek Rakunt

DOĞRU SÖZ
İnsanların yaptığı sahte paralar kadar, paranın da meydana getirdiği sahte insanlar var...

Evlilik
* 6'ncı hafta: Bu elbise sana çok yakışmış...

* 6'ncı ay: Bir elbise daha mı aldın?

* 6'ncı yıl: Kaç para verdin buna yine?

www.superbahis.com


www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır