kapat
30.10.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 


Babalar ve oğulları

Haluk Ulusoy, bu yaz Kuşadası'nda "2004 yılına kadar Futbol Federasyonu başkanıyım. Ondan sonra da aileme söz verdim ayrılacağım" dedi. Oğlu kaç yaşında bilmiyorum. İsterse, tabii bu düzen devam ederse, yerine veliaht olarak oğlunu bırakabilir. Havuz sistemi bozulmazsa Haluk Ulusoy ekibiyle beraber, bu padişahlığa devam eder. Havuz bozulur da 3 Büyükler, ayrı ayrı televizyon kanallarına giderlerse Haluk da biter. Bu işin görünen kısmı, bir de görünmeyen alt tarafı var. Herkesin rahatsız olduğu, konuştuğu ama ispatlayamadığı...

Mesela teknik direktörler, Türkiye'de rahatsız. Çünkü İsmail Dilber ve ekibine bağlı olmazlarsa iş bulma imkanları yok. Eğer yanlışlıkla bir kulüp, bu aforoz edilmiş teknik adamlara teklif götürürse hemen aracılar giriyor, "Eğer anlaşırsanız sizi yakarız" diye...

MHK, başkana bağlı

İşin daha başka ilginç bir yönü de hakemler. Yusuf Namoğlu, Özcan Oal, Sadık Deda, Yüksel Okçuoğlu, Bedri Dölkeleş ve daha bir grup hakemle birlikte Faal Futbol Hakemleri Derneği'ni kurup, hakemleri boyunduruk altından, baskı altından kurtarmak istedik. Çok mücadele ettik ama olmadı. Maalesef yumruğunu masaya vuramayan bazı arkadaşlar yüzünden tekrar Futbol Federasyonu yönetim kurulunun baskısı altına girdi hakemler.

Merkez Hakem Kurulu, Futbol Federasyonu Başkanı'na bağlı çalışıyor. Yani MHK başkanı artık seçilmiyor, atanıyor. Ben de bir adamı atamışsam ona istediğimi yaptırırım. Herşeyi de kitabına uydururum.

Geçen haftanın en önemli maçı G.Saray-Trabzon maçı. G.Saray tehir istiyor. Ama takvimde bu maçın oynanmasına olanak yok. G.Saray yöneticisi Albayrak, başkanı Mehmet Cansun'un "Lucescu'ya 'Biz teklif ettik ama federasyon maçı tehir etmedi, o yüzden mecbur oynayacağız' diyelim" dediğini açıklıyor.

G.Saray'a söz verildi mi?

Burada ince bir nokta var. G.Saray'a puan ve sakatlık yönünden hırpalattırmama sözü verildi mi?.. Bilemeyiz.

Maçın hakemleri, perşembe günü 12.00'de açıklanır, bir basın bülteniyle... Ama geçen hafta bu basın bülteninin açıklama saati 14.10.

Görevli arkadaşlarımız bir gün evvelden, Denizli-Beşiktaş maçının hakeminin Metin Tokat, Malatya-F.Bahçe maçının Sabit Hacıömeroğlu, G.Saray-Trabzon maçının hakeminin de Murat Ilgaz olduğunun istihbaratını yapıyorlar. Hatta bu maç için Serdar Tatlı'nın da adı geçiyor. Ama 'kuş mu, civciv mi çıkacak' derken 2 saat 10 dakika geç açıklanan listede civciv çıkıyor, Mutlu Çelik...

Bu isim enteresan. İki yıl önce Antalya'da baraj maçlarında inanılmaz işler yapıyor. Geçen yıl D.Bakır-Konya maçında, tuhaf şeyler oluyor. Kendisine saha dışından, 30 metreden edilen küfrü duyan Çelik, D.Bakır'da Konyalı futbolcunun kendisine salladığı kroşeyi es geçiyor. Sonra da TRT D.Bakır bürosuna gidip, o maçın kasedine montaj yapıyor. Yanında Mahsun Kırmızıgül ve D.Bakırspor Futbol Şube Sorumlusu ile beraber. Aynı Mutlu Çelik, küfür eden Trabzon seyircisine anons yaptırırken, F.Bahçe'ye yarım saat küfür eden G.Saray seyircisini es geçiyor.

Hakem camiasında yeri yok

Ben bazı tip insanları sevmesem bile beğenirim. Nesini biliyor musunuz? 'Dan' diye konuşmasını. Çelik'in hakem camiasında yeri yok. Bakın hep aynı şeyi söylüyorum, yetkili ve etkili olsam hakem lisansını yırtarım. Bunu söylemek kolay değildir. Çok şeyi üst üste koyduktan sonra bu yargıya varıyorum.

Bu hakem camiası öyle bir alem ki, kim kimin babası belli değil. Bülent Yavuz'un makam masasında Haluk Ulusoy'un iki fotoğrafı vardı. Mutlu Çelik de çıkıp, "Benim iki babam var. Birisi Haluk Ulusoy, öteki Bülent Yavuz" diyor. Nitekim aylar önce doğan oğluna 'Haluk' adını veriyor. Sanırım son olaylardan sonra yeniden çocuk yapmak için boş kalan zamanlarında harıl harıl çalışmaya başlamıştır. Onun adını da mutlaka 'Bülent' koyacaktır.

Bu arada Mutlu'nun esas babasını bilmiyorum. Ondan hiç bahsetmiyor. Demek ki esas babası Mutlu'ya, bu iki babasından daha az emek ve hizmet vermiş.

Size bir şey daha söyleyeyim. Mutlu Çelik, Türkiye Ligi'nde görev yapan bir hakem. Futbol kamuoyu, "Ben G.Saraylı'yım" diyen MHK Başkanı Ahmet Güvener'i ipe çekti. Ama Mutlu Çelik, sağda solda "Ben sapına kadar F.Bahçeli'yim" diyebiliyor.

Helal olsun Çelik'e... Göstere göstere yoluna devam ediyor. Son maçtan acaba kaç puan aldı. Gözlemcileri Sadık Deda ile Nejat Şener. Ulusoy, tv'de Çelik için "Aslanlar gibi maç yönetti. Hata yapmadı" diyor. İmam icazeti verdikten sonra, Şener'le Deda neler yazdı bilemem. Raporlarını çok merak ediyorum.

Hadi raporları açıklayın

Madem Çelik'in bu maça atanması doğru, idaresi de güzel. Yüreğiniz yetiyorsa aynı Mutlu'yu Trabzon'a bir maça gönderin (Metin Tokat'ı da F.Bahçe-G.Saray rövanşına, Kadıköy'e yollayın). Federasyon Başkanı'nın ve yönetiminin biraz cesaretleri varsa bu iki raporu kamuoyuna açıklasınlar. Ben söyleyeyim. Bunlarda bu cesaret yok. Nedenini de o raporlar açıklandığında görürsünüz beyler...

Haluk Ulusoy, bir televizyon kanalında şahsıma yönelik bir soruya "O arkadaş muhatabım değil" diye cevap veriyor. Aynı Haluk, yıllar önce Kuşadası'ndaki otelinde yanımızda yönetim kurulu üyesi Osman Çağlıkoç varken, "Erman hocam. Türkiye'de basında yazı yazan bir kaç adam gibi adamdan birisin, helal olsun" demişti. Haluk, geçen yıllarda sende mi değişiklik oldu, bende mi?.. Şenes Erzik'in yönetim kuruluna girmek için Ankara Sheraton Oteli'nde lobideki surat ifadeni, düştüğün pozisyonları hiç unutmuyorum. Haluk Ulusoy "Ben Trabzonlu'yum, Karadeniz delikanlısıyım" diyor. Ama demek ki, bazı etkiler Trabzonluluğu da gölgede bırakabiliyor.

Seni sindiremiyorum Haluk

Nasıl, "Mutlu Çelik'in kabahati yok kabahat onu atayanlarda" diyorsam. Şu anda Futbol Federasyonu Başkanı olmanda senin de kabahatin yok Haluk. Seni hiç hakkın olmadığı halde yönetim kuruluna alan zamanın başkanı Şenes Erzik'te tüm kabahat.

Türk futbolunun yönetimine yakışmıyorsunuz. Ben yıllarca top oynamış, hakemlik yapmış, futbolun içinde büyümüş biri olarak Federasyon Başkanı olmanı içime sindiremiyorum Haluk. Ama Türkiye'nin kaderi bu. Hükümeti de içimize sindiremiyoruz ama onlar da bizi senin gibi sindire sindire götürüyor.

Lubos'u Çelik'le karıştırmayın

Bugün G.Saray sırat köprüsünden geçecek. Şampiyonlar Ligi'nde bir üst tura da çıkabilir, UEFA'ya da gidebilir, hiçbir yere de gitmeyebilir. Bir hafta sonra Avusturya ile baraj maçları oynayacağız. Türk futbolu için çok önemli bir hafta. Bu Federasyon Başkanı ve yönetim kuruluna rağmen, başkaları gibi düşünmüyorum. İnşallah hem ulusal takımımız hem de G.Saray başarılı olurlar. Çünkü onların alacağı bir yara, zaten kötü giden futbolumuzu en az 10 yıl geriye atacaktır.

Arkadan itmek lazım

G.Saray aman aman futbol oynamıyor. Elindeki kadroya ve imkana göre başarılı. Sakın kendimizi aldatmayalım. Onun için bu gece Ali Sami Yen'de ve 10 gün sonra oynayacağımız iki milli maçta futboldan başka Tanrı'nın da yanlarında olması lazım. Bu çok önemli. Çünkü sahaya çıkıp, çatır çatır, sonuçlar alacak halde değiliz. Arkadan itilmemiz gerekir.

Bu akşamki karşılaşmanın hakemi Galatasaray'ın Leeds'te oynadığı o meşhur maçın hakemi Slovak Lubos. Çok genç ve inatçı bir tip. Bildiğini okuyor. Bu da Ali Sami Yen'de G.Saray için avantaj değil. Sakın G.Saraylı futbolcular onu Mutlu Çelik'le karıştırmasınlar, yanarlar.

Özledim seni Öcal Ağabey

Sevgili Öcal Uluç, hakkımda demiş ki, "Sevgili Erman, biz spor yazarları, gezeriz, görürüz, araştırırız, inanırız, sonra yazarız." Sevgili Öcal Ağabey, ben de aynı şeyleri söylüyorum. Televizyonda ahkâm kestiğim görüntülerden önce, genelde o maçları çıplak gözle de seyrediyorum. Hakem seminerlerine bizzat gidiyorum. Biliyorum sen emekli oldun. Karşıyaka'da oturuyorsun. 6 ay önce Kuşadası'ndaydım, sana çok yakın olmasına rağmen yoktun. Yazdığım ve yorumunu yaptığım maçlarda da seni göremiyorum... Özledim! Gözlerinden öperim.

www.superbahis.com
www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır