  
New York'ta kalp krizi 8 kat arttı!
Amerikalı saldırılardan sonra maddi ve manevi açıdan çöktü. New York'ta kalp krizi oranı 8 misli arttı. Ama milli birlik duygusu çok yoğun. Artık eskisi gibi kavgacı değiller.
3500 açık kalp ameliyatı gerçekleştirdik. Şimdi yeni bir yapay kalp üzerinde çalışıyoruz. Yakında araba pedallarına benzer bir cihazla kalp ameliyatı yapacağız.
Mehmet Öz'ü yakından tanıdıkça ve onun kişiliğini çözmeye çalıştıkça çok yönlü, çok değişik ve dört ayrı Mehmet'le karşılaşıyorsunuz. Birkaç yıl önce, daha ilk keşfi olan yapay kalbi avucunun içinde tutup heyecanla Presbyterian Columbia Hastanesi'nin odasında anlatan Dr. Mehmet Öz... Hızlı hızlı, ama Amerikan aksanına rağmen mükemmel Türkçe'siyle yan binadaki binlerce koyun ve inek kalbi üzerindeki araştırmalarını sıralayan genç, yakışıklı Doktor Mehmet Öz...
Bir ara telefon çalınca gözleri parlayan ve "Seni seviyorum" diyerek kapayan romantik Mehmet Öz... Merakımı hissedip, "Karım Lisa'ydı arayan..." diyerek 3 kızı ve bir oğlu ile mutluluğunu sergileyen örnek eş Mehmet Öz...
Çekmecesinden çıkarıp gösterdiği fotoğraflarda annesi ile babasını işaret edip onların yaşamındaki özel yerini defalarca vurgulayan "iyi evlât" Mehmet Öz...
New York'taki ilk tanışmamız ikimizi de etkilemiş olacak ki, her gelişinde daha Türkiye'ye adım atmadan önce arayıp ailesinin evinde buluşma saatini bildirir; ben de her işimi bırakır koşarım. Tabii, New York'a gelir gelmez de dostlarım arasında ilk önce onu ziyaret ettim.
11 EYLÜL'DEN SONRA...
Evinin penceresinden 11 Eylül faciasını seyreden Öz, saldırıdan sonra kalp krizi oranının 8 misli arttığını söylüyor ve "Gerçekten" diyor, "New Yorklular hem maddi, hem manevi açıdan çöktüler. Ama birlik duygusu ve milli his yoğunluğunun en çarpıcı örneğini geçen gece Belediye Başkanı Guiliani ile maç seyrederken çok daha iyi hissettik. Eskisi gibi kimse kimseye ne sataşıyor, ne sarhoş olup küfrediyordu."
Masanın üzerindeki boy boy yapay kalbi eline alıp pasta tarifi verir gibi anlatıyor Mehmet Öz: "Burada şimdiye kadar 3500 açık kalp ameliyatı gerçekleştirdik. Araştırmalar için devletten 8 milyon dolar aldık. Şimdi yeni bir yapay kalp üzerinde çalışıyoruz ama sana dahi şimdi açıklayamam. Ancak şunu bilmeni isterim; araba pedallarına benzeyen bir cihazla ameliyat zamanı geliyor."
O sırada kapıdan başını uzatan asistanı "Ameliyathaneden bekliyorlar sizi" diyor. Biraz sonra odaya dönen Öz, ekibine gerekli talimatları verip uzaktan kumandayla ameliyatı bitiriyor. Sonra elimden tutup beni yukarı katlardan birine çıkarıyor. Lüks mobilyalarla döşenmiş salonun ortasındaki kuyruklu piyanodan Chopin duyuluyor. Hudson Nehri'ne bakan bir odaya giriyoruz. Ahmet Ertegün yatakta... Munis munis Dr. Öz'ü dinliyor.
Öz: "Ahmet Bey" diyor, "Birdenbire ateşinizin yükselmesi beni de telaşlandırdı. Testlerinizde 'listeria' denilen bir mikrop bulduk; yediğiniz peynir veya deniz ürünlerinden olabilir. Tamamen iyileşinceye kadar misafirimizsiniz."
Ertegün uslu bir çocuk gibi, "Peki, doktor" diyor, "Siz ne isterseniz yaparım."
Ertegün'ün odasındaki Mehmet Öz hastasına, kim veya kaç yaşında olursa olsun sözünü dinleten otoriter doktor Mehmet Öz'dü. Ben hepsini çok seviyorum.
|
Magazin
