Win-Türkçe
ASCII

İLETİŞİM PLATFORMU
Reklamcılar Derneği Başkanı Faruk Atasoy, Reklamverenler Derneği Başkanı Caner Tunaman ve Uluslararası Reklamcılar Derneği (IAA) Başkan Yardımcısı İzmir Tolga'nın katıldığı toplantıda, devletin harcamaları özendirici bir ortam yaratması istendi. Devletin talebi canlandırıp güven ortamını sağlamak için iletişim yöntemlerini harekete geçirebileceğini söyleyen Faruk Atasoy, "Bu görevi İletişim Platformu üstlenebilir" dedi.

YÜZDE 60 DÜŞÜŞ
2001 yılı reklam harcamalarının geçen yıla göre yüzde 60 oranında düştüğünü söyleyen Faruk Atasoy, "Reklamverenler bütün yatırımları gibi reklam yatırımlarını da kıstı. Oysa krizlerde reklam vermeye devam edenler, piyasa paylarını da artırıyor. 1981-82 arasında 600 firmanın satış rakamları 100'e endekslendi. Beş yıl sonra reklam vermeyi sürdürenlerin endeksi 300'e çıkarken kısanların endeksi 120'de kaldı" dedi.

IAA Başkan Yardımcısı İzmir Tolga da halkın, hükümetin ne yapacağına dair hiçbir bilgisi olmamasından yakınarak, "Tarihinin en ağır buhranını yaşayan bir ülkede bunun bir adı olmalı, buna karşı çıkarılan programın da adı olmalı" diye konuştu.

Reklamverenler Başkanı Caner Tunaman ise "üretim artışının motoru talebin artmasıdır. Bu da reklamla desteklenir" dedi.

Beklemeyİn! Önlem alın
Faruk Atasoy (ortada), Caner Tunaman (solda) ve İzmir Tolga'nın (sağda) katıldığı toplantıda, sektörün üç ayağı da ortak bir çağrıda bulundu: "Beklemeyin, önlem alın." Uluslararası Reklamcılar Derneği Başkanı İzmir Tolga ABD'de 1933 yılında yaşanan ekonomik durgunluktan örnek vererek şunları söyledi:
"O dönemde 'ABD'nin Toparlanması Yönetimi' adıyla bir program
uygulandı ve devlet halka 'satın alın, hemen şimdi' mesajını verdi. Bu programı yürüten Hugh S. Johnson 1933'de Time dergisi tarafından yılın adamı seçildi. Türkiye'de de
böyle bir şeye ihtiyaç var."

RTÜK payı kanal kapatıyor
* Reklam yatırımlarındaki KDV oranı düşürülürse bir fiyat indirimi sağlanmış olacaktır. Bu en azından reklamverenlerin finansman ihtiyacını azaltır. Böyle bir karar Bakanlar Kurulu'nun yetkisindedir.

RTÜK KESİNTİLERİ
* RTÜK paylarını ödeyemedikleri için kapanan yerel TV ve radyo istasyonları medyanın geleceğiyle ilgili endişe veriyor. Yayın ücretleri üzerinden alınan RTÜK payının düşürülmesi, reklam maliyetlerini düşürücü ve yayın kuruluşlarını rahatlatıcı diğer bir tedbir olabilir.

Bugün yüzde 5 olan bu pay yüzde 2'ye düşürülebilir. Cumhurbaşkanı tarafından veto edildiği için tekrar TBMM'de görüşülecek olan yasa tasarısında, RTÜK tarafından yıl içinde kullanılmayan gelirlerden artan bölümün genel bütçeye aktarılacağına ilişkin hüküm var. Böyle bir madde, toplanan paranın fazla olabileceğini hükümetin de öngördüğünü gösteriyor.

Bu para aynen Eğitime Katkı Payı'nda olduğu gibi belli bir hizmetin görülmesi amacıyla toplanmaktadır. O hizmet te yayınların denetlenmesidir. Artan paranın genel bütceye aktarılması, sadece yayın kuruluşlarına özgü fazla vergi almak demektir. Bu, vergide eşitlik ilkesine aykırıdır.

"Seni denetleyebilmem için bana para ver" mantığı ile konan RTÜK payının tümüyle kaldırılması daha uygun olur. Yayın denetimi bir kamu hizmeti olduğuna göre, devlet bunu topladığı vergilerle karşılamalıdır.

KAMU İLANINA DESTEK
* Basın İlan Kurumu aracılığı ile yayınlanma zorunluluğu bulunan ilanların toplam basın reklam gelirleri içindeki payı az değildir. Yüzde 6-10 arasında değişmektedir. Basın İlan Kurumu yasası kaldırılsa, yüzde 14 olan kurum komisyonu verilmeyeceğinden, bu tip ilanların basındaki reklam yayın maliyeti ucuzlamış olacaktır.

Bu, özellikle kamu reklamvereni için teşvik sayılabilir. Serbest piyasa ekonomisi içinde ağırlıklı mevcudiyetleri zaten soru işareti olan ve verimsiz çalışan kamu kuruluşları, bu payla rekabette de dezavantajlı durumdadır.