Uyan Ankara!
Müsrif ve açgözlü devletlerin gücünü zalimce kullanarak vergileri arttırmakla ne kazandığını iyi görmek lâzım..
Vergilerle beraber kaçak artıyor, kayıt dışı büyüyor, üretim düşüyor, işsizlik yükseliyor.
Elbette devletin vergiye ihtiyacı var.
Ama vergiyi, üreten bir ekonomi sağlar.
Tüketimi ve üretimi caydıran vergilerle devlet her şeyden önce kendi bindiği dalı keser.
Türkiye'de olan bu!
Benzer duruma düşen ülkeler, üretimi ve rekabet gücünü arttırmak, işsizlik artışını durdurmak, kayıtdışı ekonomiyi küçülterek vergi gelirlerini arttırmak için önce ne yapıyorlar?
Vergi oranlarını indiriyorlar..
Çünkü vergi adaletsiz ve akıl dışı ise bunu zorla alamazsınız. Kaçakçılık yapmayan bile vergiden kurtulma hakkını kullanır.
İşte METRO AG Genel Müdürü Hakan Ergin "Türkiye'nin en büyük hipermarketi Salı Pazarı'dır. Günde 100 bin müşterisi var" dedi. İnsanlar meyve, sebzeden kuru gıdaya, temizlik malzemesinden yağa ve giyim-kuşama kadar her türlü alış-verişlerini semt pazarlarından yapıyor artık.
Çünkü vergi yok, KDV ödemiyorlar.
Ankara miyop, dünyayı göremiyor, burnunun ucunu da mı görmüyor?
Bu körlük ve bilgisizlik, vergi ve istihdam üreten şirketleşmiş çağdaş Türk pazarını, sokağın pejmürdeliğine kurban ediyor.
Hükümet kendine gelmeli!
Çare, 2 milyonu aşan kamu çalışanı ile doymayan bir balinaya dönen devleti küçültmek ve milletin üstündeki yükünü hafifletmektir.
Oysa halâ bunun tersi yapılıyor.
Devlet Bakanı Karakoyunlu dün "Özelleştirme İdaresi çok büyüdü" dedi.
Temel fıkrasına benzer bir komedi bu..
Özelleştirme İdaresi devleti küçültmek için kurulmuştu, sonunda kendisi devletin, milletin sırtına yeni bir yük olarak bindi.
Devletler kötü de yönetilse iflâs etmezler, milletlerini iflâs ettirirler.
Ankara böyle bir günahın tarihi lânetini hak etmek istemiyorsa uyansın artık!
Bravo Başeğmez
Cehalete yalakalık yapmak, bizim siyasetçi tipinin baş sermayesidir.
Oysa bir toplum, kişisel çıkarını tehlikeye atmak pahasına gördüğü doğruyu korkmadan söyleyen siyasetçilerle ilerler.
Saadet Partisi Milletvekili Başeğmez, asıl cihadın "Halkına zulmeden insanlık dışı Taliban rejimi"ne savaş olduğunu söyledi.
"Bugünkü Afganistan'ı İslâm'ın aynası gibi tutmak Müslümanlığa hakarettir" dedi.
Mecliste iki dinci parti var.
Ama bu doğruyu aynı cesaretle ortaya koyan bir ses "Yenilikçi" reklâmı ile şişirilen AKP'den yükselmedi.
Bu da şunu gösteriyor:
Fazilet'ten doğma iki partinin "sebebi hikmeti" yeni-eski ayrışması değil, çıkar çatışması!
|