Ekonomik krizin yerle bir ettiği ülkemizde yükselen değer olarak sadece spor kaldı. Siyasetçilerin, kamuoyu önüne çıkmaktan korkar hale geldiği günümüzde, sporcular, spor adamları göğüslerini gere gere dolaşıyorlar. Miting yapmaktan kaçan, yapmak zorunda kaldığında ise üçyüz-beşyüz kişiyi zar-zor toplayan siyasetçi, artık on binlerin toplandığı statlarda halkla buluşuyor. Son örneğini geçtiğimiz günlerde yaşadık. Bir çok milletvekili, Türkiye'nin "Amerika'nın Savaşı"na katılmasıyla ilgili TBMM'deki çok önemli toplantı yerine Samsunspor-Beşiktaş maçını tercih etti. Ki, o vekillerimiz uzun zamandır, parlamenter rozeti yerine, Fenerbahçe'nin, Galatasaray'ın Beşiktaş'ın rozetini takıyor. Kendi seçim bölgelerinde dahi olağan dışı tepkilerle karşılaşan siyasiler, toplumun en az güvendiği kesim durumunda. Yeni liderler, yeni umutlar artık hep spordan çıkıyor.
İşte Fatih Terim, işte Aydın Örs ve 12 Dev Adam, işte Avrupa'daki diğer temsilcilerimiz Ergin Ataman, Ümit Davala, Emre Belezoğlu. Bunlar hep yeni umutlar. Haluk Ulusoy, Aziz Yıldırım, Serdar Bilgili, Mehmet Cansun, Cemal Aydın gibi isimler on binleri peşinden koşturuyor.
Halk siyasetçiyi yuhalarken, iki siyasetçi Celal Doğan ve Sefa Sirmen, Gaziantepspor ile Kocaelispor'un başarıları sayesinde, siyasi kariyerlerinde ivme kazanıyor. Hafızalarınızı yoklayın, son umut, yarım siyasi Kemal Derviş'i de tenis oynamasıyla hatırlamıyor muyuz?
Siyasetçiyi güvenilmez bulan halk, sporcuyu, spor adamını bağrına basıyor. Hiç bilmedikleri Milan takımını yürekten destekliyor. Kimileri Terim'in Milan'ının ilk onbirini ezbere sayıyor.
Ama aynı halk, başbakan dahil 37 kişilik bakanlar listemizden on kişinin adını zor hatırlıyor. Aslında çoğu hatırlamak bile istemiyor. Çelişkiler diz boyu. Türkiye, siyasette dinamik ve güvenilir liderler arıyor, Fatih Terim liderlik dersi veriyor.
Peki aradan sıyrılan siyasetçi yok mu? Var elbette. Ve ne ilginçtir ki, O'nun başarısının arkasında da spor adamlığı yatıyor. Devlet Bakanı Fikret Ünlü, inanılmaz eleştiriler alan, zaman zaman beceriksizlikle suçlanan hükümetin en başarılı ismi konumunda. Çünkü O da, yükselen değerin bir parçası.
Kısacası, siyaset kan kaybettikçe, spor zirveye doğru çıkıyor.