Bıçak sırtında
İmparator maç sonrası "Takımı ben yaparım, basın değil" diyerek sıkıntısını dile getirdi. Kenara alınan Inzaghi, çıkarken hocasının uzattığı eli sıkmadı. Terim'in işi hâlâ çok zor
İtalya'daki Türk derbisini izleme şansını bulan 2-3 Türk yazarından biriyim. Terim, kendisi için hayati önem taşıyan bu maçı kazanıp, yoluna devam etti. Ama Euro Calcio dergisinin sahibi Tiziano Crudeli'nin "İlk yarı bittiğinde Terim de bitmişti. Bileti de, uçağı da hazırdı" sözleri İtalyan medyasının Terim'i asmak için gün saydığını gösteriyor. Terim'in Milan'daki durumu, bıçak sırtında dans etmeye benziyor. İmparator'la İtalyan medyası arasında buz dağları var. Basın da bu yüzden Terim'in biletini kesmek için fırsat kolluyor, her hafta gidip gitmeyeceği konusunda papatya falları açıyor. Bu önemli derbiyi Milan 4-2 kazandı, Terim için eleştiri okları da rafa kalktı. Ama şu kesin; İtalyan medyası fırsat kolluyor, İmparator için hazırladıkları ipi boynuna geçirmek için cebinde taşıyor
Kimler yoktu ki?
Sevdiği dostları 'İmparatore'ye destek vermek amacıyla gelmişti. Hepsinin gönlü, Milan'ın kazanmasından yanaydı. Tribünlerin röntgenini gözlerimle çektim. Yılmaz Erdoğan, Demet Akbağ, Eren Talu, Defne Samyeli, Ali Dürüst, Mehmet Ali Yalçındağ, Yurdaşen Karahasan, Ahmet San ve bir grup G.Saray taraftarı, Terim için San Siro'da yerlerini almıştı. Terim'in eşiyle kızlarının da heyecanı yüzlerinden okunuyordu. San Siro, tam bir futbol mabedi. Büyülü bir ortamı var. İnsanın etkilenmemesi mümkün değil. Inter-Milan, Milano derbisi için kapışıyor, 80 bin kişilik stat full. Dışarda da bir o kadar insan var. Ama iki kulüp taraftarları, sadece kendi takımlarını destekliyor. Asla küfür etmiyor. Protestolar, asılan pankartlarla dile getiriliyor. Stadın VIP tribününde yer alan kadınlar, adeta defile yapıyor. Hepsi dekolte kıyafetleri içinde birbirleriyle şıklık yarışı sergiliyor
Egemenlik medyanın
Maç sonrası basın toplantısında gözlemlediğim Terim, Türkiye'dekinden çok farklıydı. Hırçınlığı yoktu, sakindi. Ama en çok dikkatimi İtalyan gazetecilere karşı sergilediği tavrı çekti. Terim, İstanbul'da basın odasına gelirken, medya mensuplarından biri kapıda dikilir, lisedeki milli güvenlik derslerinde nöbetçinin görevini üstlenip "Dikkat, Terim geliyor. Beyler herkes yerine otursun, cep telefonlarını kapatsın" diye bağırırdı. Ama bu titizlik, İtalya'da sökmüyor. Terim'e soru sormak için gazeteciler sıraya girmiyor. Hep bir ağızdan yöneltilen sorular, frekansı birbirine karışan telsizlere benziyor. En önemlisi de telefonlar susmuyor. İstanbul'da bir cep telefonu çalsa, Terim'in gözleri telefonun sahibine bıçak gibi saplanırdı. Ama Milano'da medya egemenliği var. Terim, "Takımı ben yaparım, basın değil" diye tepkisini dile getirdi sadece
Inzaghi yüzüne bakmadı
Bir de Inzaghi'nin isyanına Terim'in sessiz kalışı gözden kaçmadı. Inzaghi, gol attıktan sonra, Terim tarafından oyundan alındı. İmparator, futbolcusunu kucaklamak için kollarını açtı ama Inzaghi, Terim'in yüzüne bakmadan kafasını öne eğip, yerine oturdu. Terim de beklenmeyecek bir jest yaptı ve maç sonrası basın toplantısına Inzaghi'yi tek başına yolladı. "Terim seni niye çıkardı?" sorusuna ise imalı yanıt verdi: "Ben de anlamadım doğrusu."
Levent TÜZEMEN
|