Beşiktaş-G.Saray maçı öncesi son yıllarda sık duyduğumuz yorumlar hortlamıştı: "Türk futbolunun iyiliği için Beşiktaş kazanmalı... G.Saray alırsa fark çok açılır, heyecan biter..." Hâlâ öğrenemedik. Mesafeyi kapamanın yolu ille de öndekini durdurmak, geriletmek değildir. Yukarıdakine yetişmek için siz de yukarı çıkabilirsiniz. "Türk futbolunun iyiliği için" diyerek bir yerlere mesaj vermeye çalışmaksa ayıptır. Kurtulun bu hastalıktan!
Maç sonrası Beşiktaşlı yöneticilerden Yıldırım Demirören, hakem Boşat'ın sonuca etki edecek hata yapmadığını, ama küfür eden G.Saraylılar'ı oyundan atmadığını savunuyordu. İbrahim Altınsay ise hakemin 30. dakikadan sonra sahneye çıkıp Beşiktaş'ın hızını kestiğini iddia ediyordu.
Bülent, Capone, Hakan gibi üç bankosu sakat G.Saray, oyuna Sergen, Serkan ve Berkant'ı alıyor. Yedek kalan 4 futbolcudan Kerem Türkiye Ümit Milli, Victoria Kolombiya Ümit Milli, Horvath Çek A Milli... Diğeri de eski Beşiktaşlı Ayhan... İşte, neredeyse bir takım gönderen G.Saray.
Beşiktaş yönetiminde ise ne 2-0'dan 2-2'ye gelişi seyreden Daum sorgulanıyor, ne de eldeki kadro... Oyunu değiştirmesi için sahaya sürülen Stavrum bu sezon sadece bir kez ilk 11'de oynamış. Yedek kaleci Yasin, üç kez 18'e girebilmiş. İlhan Şahin ilk 8 haftada yalnızca 10 dakika forma giymiş.
Daum "Kulübede G.Saray'a karşı oyun sistemime uyacak futbolcu yoktu" itirafında bulunurken, yöneticiler daha ilk dakikada G.Saray'ın buz gibi golünü saymayan hakemi tek suçlu ilan edebiliyor.