kapat
23.10.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 

Kriz, yuvayı dağıtıyor


Devlet İstatistik Enstitüsü'ne göre boşanma davalarında Türkiye'de 10 yılda yüzde 70 artış var. Davalar, krizde daha da arttı...
Adliye koridorlarındaki sohbetlerde avukat ve hakimler aynı şeyi söylüyor: "Boşanma davaları, icra davalarıyla yarışır hale geldi"

Türkiye, tarihinin en sıkıntılı dönemlerinden birini yaşıyor. İş merkezinde, fabrikada, dükkanda, dairelerde çalışanların yüzleri asık. Dün bir yerlerdeyken bugün işini kaybedenler ise tarifsiz acılar içinde. Peki, bu insanlar hanelerine, yuvalarına neyi taşıyorlar bu ara? Daha çok sıkıntıyı, gerilimi ve umutsuzluğu. Yani evlerde problemler arttı. Dayanışma içinde omuz omuza bunu aşabilenler, yarına umutla bakıyor. Ya beceremeyenler?

2 SEÇENEK VAR
Onlar tutanabilecekleri bir dal bulunduğunda kanatlanıp uçuyorlar. Evlilikler sarsılıyor, bitiyor. Boşanma dosyasını, işte böyle özel bir dönemde açıyoruz. Bu dizide herkes kendisinden bir parça bulacak.

Zor bir dönemden geçiyoruz. Yaşanan ekonomik kriz sadece iş yerlerinde değil evlerde de huzursuzluk yaşatıyor. İlişkiler sarsılıyor ve çiftler arasında gerilim tırmanıyor. Yarınların belirsizliğini yaşayan pek çok evli çift için iki seçenek var: Birincisi; küçülerek, kenetlenerek, dayanışma içinde zor günleri aşmak. İkincisi, sıkıntının büyüttüğü sorunlarla baş edemeyip, anne ve babanın evine dönerek evliliklere nokta koymak.

EVLİLİKLER SORGULANIYOR
Resmi istatistiklere yansımamasına rağmen, adliye koridorlarındaki sohbetlerde avukat ve hakimler hep aynı şeyi söylüyor: "Boşanma davaları, icra davalarıyla yarışır hale geldi. Her gün onlarca dava açılıyor." Genç evlililerin yanısıra 20-30 yılı bir yastıkta geçirenler de hakim önünde evliliklerini sorguluyorlar. Son 10 yıldaki artış yüzde 70'i buluyor. Geçen yıl 131 bin 814 boşanma davası açıldı. Beş yıl önce bu rakam 103 bin, 10 yıl önce ise 77 bindi. Bu oranlar, Avrupa ve ABD'ye göre çok düşük. Ancak, krizin derinleştiği dönemlerde boşanma davalarının artması uzmanların üzerinde çalıştığı önemli bir nokta. Devlet İstatistik Enstitüsü'nün araştırmasına göre, enflasyondaki artışın tek haneli olduğu 1985'te 18 bin çift boşanırken, 1994 krizinden sonra bu sayı 28 bine çıktı.

45 yılı 15 dakikada sildiler!
Tiyatrocu Birsen ve Saltuk Kaplangı tek celsede boşandı. Nedeni ise fikren ve ruhen anlaşamamak!

Dile kolay tam 45 yıl aynı yastığa baş koymuştu tiyatrocu Birsen Kaplangı ve Saltuk Kaplangı. Ancak bu uzun birliktelik geçtiğimiz gün 15 dakika süren tek celselik mahkeme sonucu bitti. Boşanma için Birsen Kaplangı başvurmuştu Eyüp 1'inci Asliye Hukuk Mahkemesi'ne. Avukatı Hüsrev Mustafaoğlu aracılığıyla verdiği şikâyet dilekçesinde eşi Saltuk Kaplangı'yla fikren ve ruhen anlaşamadıklarını söylüyordu.

"ZAMANLA GEÇER SANDIK!"
1956 yılında 'anlaşarak evlenen' ve iki çocuk sahibi olan çiftten Birsen Kaplangı "zamanla geçer" diye düşündüğü anlaşmazlıkların gün geçtikçe arttığını söylüyordu. Hatta daha önce de bir çok kez boşanmanın eşiğine geldiklerini hep tanıdıkların araya girmesiyle barıştıklarını ekliyordu sözlerine. Ruhen ve fikren paylaşacak birşeyleri kalmadığı için çift ayrılma kararı almış. Aralarında düzenledikleri Boşanma Protokolü'nde mal paylaşımı, nafaka, tazminat konularında anlaşan çift böylece 45 yılı 15 dakikada bitirmiş oldu!

Erkekler değişiyor
Sanat dünyasında mutlu bir çifte rastlamak pek kolay değil. Bugüne dek tam 4 kez evlenen ve evlilikleri pek de uzun sürmeyen Seda Sayan "Medyadaki insan mutsuzluğa mahkumdur" diye iddialı konuşuyor. Sayan, boşanmayı şöyle anlatıyor:

ALDATILINCA...
"Mutluluğu yakaladım deyip evleniyorsunuz. Ama kısa bir süre sonra size hayran olan erkek, iş saatinizden rahatsızlık duyuyor. Ardından tartışmalar oluyor. Evlenene kadar beni olduğum gibi kabul eden erkek, evlendikten sonra kısıtlamaya kalkıyor.

Aileme çok düşkünüm ve boş bir zaman yakaladığımda onlarla olmak istiyorum. Bu da büyük bir sorun yarattı. 4 evliliğinizde de aldatılıyorsanız boşanmaktan başka çareniz kalmıyor."

Aşk bitince olay zaten bitiyor!
Şarkıcı Levent Yüksel ve Sertab Erener'in birlikteliği sanat dünyasında "örnek" olarak gösteriliyordu. 2 yıllık beraberliğin ardından evlenip, 6 yıl evli kaldıktan sonra ayrılan çift, kendilerini gıptayla bakanları da bir anda şok etti.

HEYECAN KALMAYINCA...
Aşkın heyecan olduğunu ve yerini sadece saygıya bıraktığında evliliğin bittiğini belirten Levent Yüksel, "Evliliğe karşı bir insanım. Aşk yerini saygıya bıraktığı zaman zaten olay bitiyor. Evliliğe sadece çocuk için olumlu bakıyorum. Sertab'la birbirimize aşıktık ancak hem onun hem de benim hastalığım nedeniyle birbirimizin hemşiresi gibi olduk. Sevgiliden çok abi-kardeş gibiydik. Bir süre sonra da heyecanımızın kalmadığını ve aşık olmadığımızı fark ettik edip ayrıldık" diyor.

Boşanma kadın için daha da zor
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Ahmet Verimli, Türkiye'de boşanmada en büyük sıkıntıyı ekonomik bağımsızlığı yakalayamamış, çocuk sahibi kadınların çektiğini söylüyor.

Verimli'ye göre ekonomik özgürlüğüne sahip kadınlar bu kararı vermekte çok fazla zorlanmıyorlar. Gece yarısı sokağa çıkmayı bile düşündükleri bir toplumda boşanma kararı vermenin kadın için çok zor olduğunu vurgulayan Verimli ekliyor: "Çocuk sahibi olan birçok kadın fiilen bitmiş de olsa çocuklarının mutlu olması için evliliği yürütüyor. Ekonomik bağımsızlığı olmayan pek çok genç de baba evine dönüyor."

Neden boşanıyoruz ?
Uzmanlar, çiftleri "Bu zor günlerde her şeyi feda etmek zorunda kalabilirsiniz ama evdeki gerginliği önlemenin yolu eşlerin birbirlerine destek olmasıdır" diye uyarıyor. İlk beş yılın boşanmada en riskli dönem olduğunu belirten uzmanlar, boşanma davalarının nedenlerini genel olarak 'geçimsizlik', 'terk' ve 'zina' olarak sıralıyor. Asliye hukuk mahkemelerindeki davalara bakıldığında ise ayrılığın şu sebeplerle geldiği görülüyor:

* Ekonomik nedenlere bağlı geçimsizlik.

* Eşlerden birinin başkasıyla yaşaması.

* Eşe gösterilen kötü muamele, aile içi şiddet, aşağılama.

* Aile büyükleriyle aynı evde yaşamak, kuşak çatışması.

* Cinsel sorunlar.

* Din ve mezhep farklılıkları.

* Alkole düşkünlük.

* Kumara ve şans oyunlarına gösterilen aşırı düşkünlük.

* Eşlerden birinin psikolojik rahatsızlığının bulunması.

* Kıskançlık.

* Eşlerden birinin işine fazla düşkün olması.

* Eşlerin birbirine gereken ilgiyi gösterememesi.

YARIN:
Danışmanlar ne öneriyor? Mal rejimi nedir?

www.superbahis.com
www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır