  
Müslüman'ın rehberi ateist mi?
Ünlü İngiliz kozmolog Stephen Hawking'in açıklamaları, "gecikmeli" olarak Türkiye'de tartışılmaya başlandı. Ancak, Ramazan ayı öncesinde olduğumuz dikkate alınacak olursa, burada bir gecikme değil, "önceden planlanmış bir tedbir"den söz edilebilir.
Bir başka deyişle, bilimsel olarak "geç" kalsak da, dini açıdan "müthiş bir zamanlama" ile karşı karşıyayız !
İşin içerikle ilgili ilginç yönü ise, "Müslüman" bir "din profesörünün", İslâmiyet'i açıklamaya çalışırken "ateist" bir "astronomi profesörünün" açıklamalarını örnek alması !
"Habbe'yi (tahıl tanesini) kubbe yapmak" din adamları ve profesörleri arasında çok sık görülen bir durum.
Şimdi de aynı durumla karşılaştık. Yerde "dabbe", gökte "habbe!" (Dabbe= hafif yürüme, debelenme. Kur'an'da adı geçen ancak hiçbir bilgi verilmeyen canlı.)
Gökteki habbe ise, "devâbb" (göklerde adım atarak gezen, insana benzer canlı, uzaylı!) olarak açıklanıyor. (Bu konuda yazılmış ĞCeviz Kabuğu'nda tartıştığımız- önemli bir kitap da var...)
Tartışmanın özü şu: Boynundan aşağısı felçli olan Hawking'in hareketleri debelenmeye benzetiliyor ve Dabbe olarak yorumlanıyor. Hawking'in dabbe olduğunu kabul edersek, Kur'an'a göre kıyâmet habercisi olduğunu da kabul etmemiz gerekecek! E böyle olursa bu gerçeği (!) bildiren kişi de herhalde "mehdi" olacak!.. Daha önceki "mehdilik denemesi" kayalara çarpıp parçalanmıştı!... Yurtiçinden yapılan deneme başarısız olunca, İngiltere üzerinden bir mehdilik zorlaması ile mi karşı karşıyayız acaba?..)
Hawking Müslüman değil. Bilimde öncü olması için Müslüman olması da gerekmiyor. O, "enerjinin yok olmadığını" düşünüyor. Böyle olunca, dünyanın sonu yani kıyâmet de olmuyor. O halde nasıl inanmadığı bir "kıyâmeti" haber veren Dabbetül-arz olabilir? (Üstelik Kur'an'da bu konuda hiçbir ayrıntı yok. Her şey, keyf” yorumlarla akılları bulandırmaktan öteye gitmiyor. O desin var, siz deyin yok! (Hawking'in kabul ettiği bu durumu "Çevremizdeki Evren" adlı kitabında James Jeans şöyle açıklıyor: "Enerjinin korunumu ilkesini anlatan termodinamiğin birinci yasası, bize 'enerjinin yok edilemez' olduğunu; bir formdan başka bir forma dönüştüğünü ama, evrenin toplam enerjisinin her zaman aynı kaldığını öğretir. Evrendeki bütün yaşamın kökeni olan enerji yok edilemez olduğundan, bu yaşamın hiç eksilmeden sonsuza kadar süreceği düşünülebilir.")
Fındık kabuğunun içindeki evren
Ünlü kozmolog Stephen Hawking'in görüşleri yalnızca birer "teoriden" oluşuyor. Ne bugüne kadar söyledikleri ne de şu anda söylediklerinin hiçbiri "kanıtlanmadı." Hepsi "tez." Söylediklerinin bir bölümü de "öneri" niteliğinde.
Bu ünlü evren bilimcinin açıklamaları "dinle yoğrulunca" ya da "dinle yorumlanınca" Türkiye'de dikkat çekmeye başladı. Oysa Hawking, bu düşüncelerini bir süre önce Almanya'da yayınlanan "Das Universum in der Nussschale" (Fındık Kabuğunun İçindeki Evren) adlı kitabında açıklamıştı.
Stephen Hawking'in sözleri henüz bilimsel olarak kanıtlanmadığına, dinde de kanıtlar yerine inançlar geçerli olduğuna göre bu açıklamaları isteyen, istediği gibi yorumlamakta serbest !
Adı geçen kitabında Hawking şu görüşleri ileri sürüyor (Hürriyet, 5 Eylül 2001):
Başka dünyalara gitmemiz şart: İnsanoğlu teknik ve bilimsel gücüyle kendisine zarar verebilir. Atom savaşları, global ısınma, genetik değişime uğramış virüsler... Aklımıza gelmeyen bir sürü başka riskler de çıkabilir. İnsan ırkı ancak başka yıldızlara ve yaşanabilir dünyalara ulaştığında güvende olacak. (Bu gerçekleşirse, oralara "kötüleri" götürmememiz gerekir ki, zarardan korunmuş olalım.-H.C.)
İnsan pek zeki değil: Yaklaşık 2 milyon yıldan bu yana insanoğlu, saldırganlık sayesinde hayatta kaldı. Dünyayı birkaç kez yok edebilecek bir atom gücüne sahipken insanların hâlâ saldırgan olması, aptalca içgüdüdür. Bu nedenle insanoğlunu fazla zeki kabul etmiyorum. (Bu sözlerin sahibi Hawking'in ülkesi İngiltere, şu anda ABD ile birlikte Afganistan'ı bombalıyor.-H.C.)
Zamanda yolculuk ihtimali çok az: Makroskopik objelerin zamanda yolculuk yapması benim hesaplamalarıma göre bir hayli düşük bir ihtimal.
Yıldız tozu muyuz?
"Sofi'nin Dünyası" adlı kitabında Gaarder, "Bizler de yıldız tozuyuz" diyordu. Güneş sistemindeki bir patlamadan evrene dağılan tozlardan meydana gelen Dünya'da yaratıldığımız için.
Gerçekten öyle miyiz acaba?..
|
Magazin
