kapat
21.10.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
ERDAL BİLALLAR(ebilallar@sabah.com.tr )

Kriz, bunalım!

Millet olarak bir kez "Ohh be!" dediğimiz günümüz oldu mu? Bu ülkenin hiç böyle bir gününü hatırlıyor musunuz?

Piyasaların tıkır tıkır işlediği, siyasilerin kavga etmediği, bürokratların hizmet için kendilerini yiyip bitirdiği, yatırımların dört nala gittiği, enflasyonun dizginlendiği bir dönemi hatırlayanınız var mı? Ya da büyüklerinizden dinleyeniniz...

Tabii ki yok!

Çünkü bu millet krizle yatırıldı, bunalımla kaldırıldı...

Bizim nesil yıllarca GAP için yapılan "Gapı gaptırmam" kavgasını dinledi...

Ardından köprü için "Sattırmam" inadı geldi...

Yetmedi; seçim sonraları "Kurdurmam!..."

Ve şimdi de referandum için "Yaptırırım Ğ yaptırmam!"

Gördüğünüz gibi kriz, bunalım durmuyor...

***
Financial Times, "Türkiye 9 milyar dolar borç bulamazsa yandı" diye yazıyor...

Amerika niyetini saklasa da Irak'a girmeye hazırlanıyor...

Maliye öylesine darda ki; kamu çalışanlarının ikramiyelerini kaldırmaya çabalıyor...

Milyonlarca kişi icra ve haciz kıskacında ağlıyor...

Kısacası; deniz bitmek üzere, Türkiye karaya oturuyor!

Ne yazık ki; bu sorunları tartışması, çözüm yolları bulması, halka moral aşılaması gerekenler birbirlerinin kafasına Anayasa kitapçığını fırlatmaları yetmezmiş gibi, yeni bir kriz yaratıyor:

"Referandum!"

Hükümet, milletvekili maaşlarına zammın geri alınacağına söz veriyor... Çankaya "Artık zamanı geçti... Son sözü millet söyleyecek" diye direniyor... Ardından ipler kopuyor, köprüler atılıyor... Tıpkı okul öncesi çocuklar gibi "Küstüm oynamıyorum" kaprisleri yapılıyor...

***
Kendinize gelin beyler!

Sizin kaprislerinizin, çekişmelerinizin, inatlaşmalarınızın bedelini bu millete ödetmeye hakkınız yok... Milletvekillerinin alacakları zamlı maaşın Maliye'ye vereceği zarar, sizin çekişmenizin bu ülkeye vereceği zararın yanında solda sıfır kalır...

Lütfen kararınızı verin: zYa liberal, çağdaş, demokrat, aydınlık Türkiye için el ele verin...

Ya da birbirinize pusu kurmaya, planlar yapmaya devam edip, milleti gerici, tutucu, karanlık bir geleceğe götürün...

Anlaşmayı, uzlaşmayı milli bir görev bilin... Kerhen olsa bile "Çadırın direği biziz" deyin... Gelin yalnız birbirinize destek olmayın, denge olun... Sırası gelince yumruğu masaya vurun...

İnanın ki bu sizi yüceltir... Ve bu ülkeyi de güçlendirir...

Susmayın konuşun!
Polis, bir süredir Büyükşehir Belediyesi'ni ve bağlı kuruluşları hallaç pamuğu gibi atıyor... Belediye üst düzey bürokratlarının bazılarını gözaltına alıyor, bazılarının ifadelerine başvuruyor... Son İGDAŞ operasyonuyla ilgili olarak Büyükşehir Belediyesi üst düzey görevlilerinin isimlerinden oluşan "Örgüt" şemaları yayınlanıyor... Hatta bu şemanın en başında Ali Müfit Gürtuna'nın ismi yer alıyor...

Ama bütün bunlara rağmen Gürtuna anlaşılmaz bir şekilde susuyor... Dedikoduculara bakarsanız, "Sükut ikrardan geliyor!"

Bizler ve onlar
* Biz: Azla yetiniriz kanaatkâr oluruz...

Onlar: İyiyi isterler, "daha" derler...

* Biz: Hüzünlü ve kötümserizdir...

Onlar: Umut, neşe saçarlar...

* Biz: Günü kurtarmaya bakarız...

Onlar: Uzun dönemli düşünür...

* Biz: Neden yapamadığımızı anlatırız..

Onlar: "Nasıl yapabilirim"i düşünür...

* Biz: Şansa, "Hamili kart"a önem veririz

Onlar: Kişisel çabaya önem verirler..

Irmak Okulu'na Ödül
İstanbul Kadıköy'de kurulu Irmak Okulları, Çevre Eğitim Vakfı tarafından Eco-Schools projesi kapsamında, çevreye duyarlı okul anlamına gelen "Yeşil Bayrak"la ödüllendirildi... Ödül töreni 5 Kasım'da Ankara'da yapılacak...

Bolu Tüneli
Deprem sonrası çöküntü meydana gelen Bolu Tüneli'nin nasıl olup da fay hattı üzerine inşa edildiğini sordum ya; Karayolları Genel Müdürlüğü evlere şenlik bir açıklama gönderdi.. Bakın Karayolları bu açıklamada suçunu nasıl itiraf ediyor: "Tünelin 400 metrelik bölümünde zemin boşalması sonucu göçük meydana gelmiştir...

12 Kasım Düzce depremi nedeniyle hasar gören....

Sigorta firması ile anlaşmaya varılamadığı takdirde hukuki yollara başvurulacaktır..."

Ikınmayın, sıkınmayın Beyler! Kısacası; şuna "Deprem, tüneli yamulttu, sigorta şirketi de çamura yattı" desenize!

Fıkra
Temel mahkemede

Hakim Temel'e sorar: - Anlat bakayım oğlum nasıl oldu?

- Kamyonumla bayur aşağu kaptirdum gideyrum.. Pi paktum ki frenler tutmayi... Ne yapsam, ne etsem? Sağ tarafumda insanlarun cirit attuğu Pazar yeru... Karşumda kahve... Sol tarafumda ağaca yaslanmış bi uşak.. Pen de düşündüm, pazara cirsem çok insan ölecek, kahveye cirsem çok insan ölecek... O kadar insanu ezmektense pen de direksiyonu uşağun üstüne kırayım dedum...

- Peki evladım neden 56 kişi öldü?

- Hakim pey.. O o... çocuği pazara doğri kaçtu da...

DOĞRU SÖZ:
Küçük şeylere gereğinden fazla önem verenler, elinden büyük iş gelmeyenlerdir... Eflatun

PAZARLIK
SORU: Erkek neden karısının elini tutar?

CEVAP: Bıraktığı an alışverişe gideceğini bildiği için...

www.superbahis.com


www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır