Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk'ün "Cevap Veriyorum" adlı son kitabı yine tartışma yarattı..
İnsanlar tartışmayı ilgi ile izliyor..
Demek ki toplum aç.. Dini bilgilerden yoksun..
Yaşar Nuri Hoca, cuma akşamı atv ana haber bültenine konuk oldu..
Reytinglere baktım..
Hoca'nın çıktığı dilim izlenme rekoru kırmış..
İnsanlar ekran başına kilitlenmiş..
İzlenme payı yüzde 31'e ulaşmış..
Televizyonu açık olanların yüzde 31'i Yaşar Nuri Öztürk'ü izlemiş..
Yani yaklaşık 7 milyon kişi..
Toplumun dini bilgilere aç olduğunun somut göstergesi..
Yaşar Hoca diyor ki.. Kimse, Kuran'ı kendi dilinde okuyup öğrenme çabasına girmiyor..
Doğru..
Kaçımız Kuran'ın Türkçe mealini okuyup anlamaya çalıştık..
Okullarda neden okutulmaz..
Neden Diyanet öncülük edip Türkçe Kuran kampanyası yapmaz..
Neden?..
Türkçe meali kitapçılarda satılıyor.. Kalın ciltli, parlak kağıtlı..
Doğal olarak çok pahalı..
Önemli olan kağıdı mı, cildi mi?
Bilmemiz, öğrenmemiz gereken Allah'ın emirleri değil mi?
Peki, Diyanet neden ucuza mal edip herkesin okumasını sağlamaz..
Neden kampanya yapıp köylerde, kasabalarda dağıtmaz..
Neden halkı cahil hocalara mahkum eder..
İkiz kulelerin vurulmasıyla Türkiye bir rüzgâr yakaladı..
Türkiye'nin diğer İslam ülkelerinden farkı ortaya çıktı..
Bunu sürdürmenin tek yolu var..
Kuran'ı herkesin kendi dilinde okumasını sağlamak..
En güzel yol.. Kulaktan yarım yamalak duyarak değil, okuyarak öğrenmek değil mi?
İncil var.. Tevrat var.. Kuran niye yok
Bir önerim daha var..
Avrupa'da Amerika'da.. Gidin iyi bir otele..
Başınızın ucundaki çekmeceyi açın.. İncil vardır.. Tevrat vardır..
Türkiye neden yapmaz?..
Milyonlarca turist geliyor..
Büyük otellerde, odalara Kuran'ın İngilizce meali konulsa..
Gelen alsa.. Ülkesine götürse..
Müslümanlığın Tâlibân rejimi demek olmadığını..
Kuran'ın Tâlibân türü rejim kurmayı emretmediğini anlasalar..
Fena mı olur?
Bir türlü karar veremiyorum..
Başka dünyada mı yaşıyorlar.. İnanarak mı söylüyorlar?..
Yoksa ince ince dalga mı geçiyorlar?..
İnanın anlamış değilim..
Meclis Başkanı İzgi diyor ki.. Şubat ayında referandum yapmak mahzurlu.. Kış mevsiminde Doğu ve Güneydoğu'da oy vermek zor olur..
Şu gerekçeye bakın..
Sanki.. Şubat olmasa..
Nisan, mayıs olsa referanduma gidecekler..
Halkın önüne sandığı koyacaklar..
Yaptığımız doğru diye oy isteyecekler..
Ah.. Kışa gelmese..
Üzülüyorum.. İçine düştükleri kuyunun ne kadar derin olduğunu bile anlamış değiller..