kapat
21.10.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
ABDURRAHMAN YILDIRIM(yildirim@sabah.com.tr )

Yardımla yıl sonu canlanmasına doğru

İstanbul Borsası, 0.43 cente inerek tarihi dip düzeylerini görmesinin ardından son iki haftadır canlandı. Fiyatlar yükseliyor, işlem hacmi artıyor. Sadece borsa canlanmadı, bonolara da alışlar geldi ve faizler yüzde 90'ın altına indi. Dolar kuru da, 1.670 bin lirayı gördükten sonra duruldu ve yaklaşık 100 bin liralık bir bantta dalgalanıyor.

Mali piyasalardaki bu iyileşmeyi ortaya çıkartan ana etken ise 2002 yılında ekonominin çarklarını çevirmemizi sağlayacak hatırı sayılır bir dış borcun alınması ihtimalidir. Bütçe buna göre dizayn edildi. Her ne kadar IMF erken diye açıklama yapsa da, G-7 ve IMF, konu üzerinde çalışıyor. Olumsuz açıklamaların yapılması biraz da geri dönülemeyecek bir yola girilmesini önlemeye yönelik. Ekonomi yönetiminin yaptığı hazırlık, 11 Eylül'ün getirdiği konjonktürün avantajı ve Türkiye'nin artan stratejik öneminden dolayı piyasalar bu yardımın sağlanacağını umuyor.

Lira değerlenecek tahmini- 9-10 milyar dolarlık bir dış mali yardım ile 2002 yılında kamu borçlarını çevirmek mümkün olabilecek. Bu da mali piyasaların tansiyonunu düşürmeye yetiyor, kurun üzerindeki baskıyı azaltıyor.

Ayrıca 2002 yılında dolar kurunun yüzde 24, ortalama enflasyonun yüzde 46 ve ortalama ağırlıklı Hazine faizinin yüzde 71 olması hedeflenmiş. Bu yılki devalüasyon oranını yüzde 137 olarak tahmin eden ekonomi yönetimi, gelecek yıl Türk Lirası'nın biraz değerlenebileceğini öngörüyor. Nitekim ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş de, bunun oranını yüzde 8-10 olarak açıkladı. Gelecek olan dış yardımın etkisiyle kurların kontrol altında tutulması daha kolaylaşacak.

Trend yukarı mı?- Kurdaki tansiyonun azalması faizleri düşürebilecek. Bunun yanında zaten dış borcun alınmasının kamu finansmanına yapacağı olumlu katkıdan dolayı faizler gevşeyecek ve borçların çevrilebilirliği kolaylaşacak. Böylece piyasalar tarafından en korkulan ekonomik durum senaryosu olan konsolidasyon ihtimali azalacak.

Kur kontrol altında ve faizler gevşeyecekse bunun mal piyasalarına da etkisi olabilir. Tüketim ve buna bağlı olarak üretim artmaya başlayabilir. Bu da ekonomiyi canlandırabilir. Bu durumun önceden algılanması alternatif piyasaların da etkisiyle borsa canlılığını beraberinde getirebilir. Üstelik şimdiden başlamış olan yükselişin devamı geldiğinde borsada geleneksel yılsonu canlılığını bu sene de yaşayabiliriz. Borsa altı aylık soluksuz düşüşün ardından Ekim, Kasım ve Aralık aylarını yükselişle geçirebilir.

Yeni hükümet yeni dalga- Dış yardımın sağlanmasıyla oluşacak böyle bir trendi referandum tartışmaları kısmen etkilese de, seçime yol açmadıktan sonra bozmayabilir. Hatta hükümetin dağılması durumunda bile borsa bundan kısa süreli olumsuz etkile¼nebilir. Çünkü kurulacak yeni hükümetle toplumda yeni bir umut ve piyasalarda yeni bir rüzgar yakalanma ihtimali ortaya çıkıyor. Yeni hükümet yeni heyecan demektir.

Sonuç- "Doğa, daima yeni şeyler yaratır" Goethe

www.superbahis.com


www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır