kapat
21.10.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
GÜLAY GÖKTÜRK(ggokturk@sabah.com.tr )

Hangi ittifak?

Son günlerde ortalıkta dolaşan "liberallerin İslami kesimden desteğini çektiği" ya da "28 Şubat'la birlikte kurulan ittifakın bozulduğu" yolundaki sözleri anlamakta cidden zorlanıyorum. Ben liberalim. İnanç ve ibadet özgürlüğünü temel bir insan hakkı olarak 28 Şubat'ta da, 28 Şubat'tan önce de savundum.

Ama şimdiye kadar bu konuda hiç kimseyle ittifak yaptığımı hatırlamıyorum.

Bir insanın, haksızlığa uğrayan birinin yanında yer almasını "ittifak yapmak" olarak algılamak, fazla politikleşmiş bir bakış açısının ürünü olabilir ancak. Çünkü ittifak iki farklı çizginin, karşılıklı yarar ilkesi gözeterek yaptıkları siyasi bir anlaşmayı, siyasi bir uzlaşmayı anlatır.

Siz poliste işkence yapılmasına karşı çıkmakla, o sırada işkence gören bir insanla ittifak mı yapmış olursunuz?

Destek çekme meselesine gelince...

İslami kesime 28 Şubat'ta verdiğim destek şartlı bir destek değildi ki şimdi çekeyim.

Ben onları desteklerken, onların demokrat oldukları, Üçüncü Dünyacı çizgilerinden vazgeçtikleri, dış politikalarını düzelttikleri varsayımına dayanmıyordum ki, aksi tavırlarını görünce desteğimi çekeyim. Bir insanın ya da grubun, siyaseten ya da ideolojik olarak yanlış yerde durması, kimseye onun hak ve özgürlüklerini ihlal etme hakkını vermez.

O yüzden de bir demokrat, demokrat olmaktan vazgeçmedikçe, bir-iki yazara kızıp da destek çekmekten bahsedemez.

Bazıları, liberallerin 28 Şubat'tan sonraki dönemde inanç ve ibadet özgürlüğünü neden savunduğunu bir türlü anlamadılar ve hâlâ da anlayamıyorlar. Benim inanç ve ibadet özgürlüğünü savunuşum, özgürlüğünü savunduğum insanların sübjektif durumundan, niyetlerinden, özlemlerinden tamamen bağımsız olan, ilkesel bir duruştu.

Yine de öyledir...

11 Eylül'den sonra İslami kesim hakkında hayal kırıklığı yaşamak için, daha önce gerçekten de hayal kurmuş olmak gerekir.

Ben hiçbir hayal kurmamıştım.

Türkiye için ciddi bir şeriat tehlikesinin olmadığını söylerken de, birtakım insanların kafalarının içindeki düşüncelerden, niyetlerden değil, Türkiye'nin sosyolojik, politik ve kültürel gerçeklerinden hareket ediyordum.

***

İslami kesimin, "terörle aranıza sınır çekin" türünden uyarılar karşısında gösterdiği alınganlık da kolay anlaşılır bir şey değil.

Bu iyi niyetli uyarıları "öğretmen edası", "üstünlük taslayan bir tutum", hatta "megalomani" olarak nitelendirenlere sormak gerekir: Bu ülkede bütün köşe yazarları, hepimiz yıllar ve yıllar boyu sosyal demokratlara "birleşin", "ayrılın"; "hizipçilik yapmayın, bölünecekseniz fikir temelinde bölünün", "kendinize program yapın" vs. diye akıl öğretip durmadık mı?

Sol kökenli aydınlara; "terörü kınayın", "iyi terör-kötü terör ayırımı yapmayın" deyip durmadık mı? Bütün Kürt partilerinin ensesinde, "PKK'yle aranıza net sınır çekmiyorsunuz" diye boza pişirmedik mi? Bütün bunlar "büyüklük taslama" mıydı? Megalomani miydi?

Köşe yazarları bütün bunları yazmayacaktı da ne yazacaktı?

Kendince doğru bildiğini önermeyecekti de ne diyecekti?

Benim gördüğüm kadarıyla, liberaller ve demokratlar, İslami kesime en yoğun destek verdikleri dönemler de dahil olmak üzere, hiçbir zaman bu hareketin demokrasi konusundaki zaafına işaret etmekten geri durmadılar. Bugün yönelttikleri "dinsel fanatizmle araya sınır çekme" uyarısını, Erbakan Kaddafi'nin çadırında sus pus oturduğu zaman da yaptılar. Hizbullah cinayetleri ortaya saçıldığı zaman da...

Fark şurada ki, bu "sınır çekme" meselesi, bugün her zamankinden daha hayati bir önem kazanmış durumda. Çünkü dünya, globalleşmenin yeni bir aşamasına girerken, bu yeni süreci etkileme ve dönüştürme imkânına sahip olanlar, sınırın o tarafında değil, bu tarafında yer alanlar olacak.

www.superbahis.com


www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır