Türkiye dünyayı değiştirebilir
Başkan Clinton, yeni yüzyılın nasıl şekilleneceğini Türkiye'nin belirleyeceğini söylemişti.
Kasım 1999'da Georgetown Üniversitesi'nde yaptığı şu tesbit, bugün daha büyük bir tarihi önem kazanıyor: "Önümüzdeki yüzyılın, büyük ölçüde Türkiye'nin geleceğini, bugünkü ve yarınki rolünü nasıl tanımlayacağına bağlı olarak şekilleneceğine inanıyorum..
Eğer Türkiye istikrarlı, demokratik, laik bir İslâm ülkesi olarak Avrupa'nın tam bir parçası olabilirse gelecek daha iyi şekillenecektir."
Bu sözler, Türkiye'yi ziyareti arifesinde ABD Başkanı'nın iltifatı, masraf istemeyen bir yatırımı gibi algılandı bir çok çevrede.
Ama 11 Eylül saldırısı ve katliamı ardından bu teşhisin isabeti artık hiç bir yerde sorgulanmıyor.
Parlayan ay-yıldız
New York Times gazetesinin Türkiye'deki ilk büro şefi Stephen Kinzer 9 Ekim'de "CNN.com. Newsroom" programının konuğu oldu.
Dünyanın selâmeti bugün, teröre karşı açılan savaşın İslâm'ı hedef almadığının Müslüman ülke toplumlarına inandırılmasına ve daha ötesi ispatlanmasına bağlı.
O programda Kinzer "İslâm dünyası" dendiği zaman bütün Müslüman ülkelerin aynı sepete konmaması gerektiğini belirterek şu değerlendirmeyi yaptı: "Bu ülkeleri bir yelpazeye yerleştirirsek en radikal uçta Afganistan yer alır. Diğer ucunda ise, evrensel demokrasi ve bireysel haklar ideallerine en yakın olan Müslüman ülke Türkiye vardır.
Türkiye'de doğal olarak diğer ülkelerdeki Müslümanlar için sempati beslenir. Ancak aynı zamanda, dini terörizmin uzandığı aşırılıkların farkındadır ve buna karşı durması ve yenmesi için Batı'ya büyük oranda yardım arzusu da taşır.."
Batı'nın da çıkarı
Stephen Kinzer o programda Türkiye'nin kökten dinci terörle savaştaki kısa vadeli rolünün hava sahasını ve üslerini kullandırmak olacağını ama asıl önemli rol için daha sonra sahnede görüneceğini söyledi: "Eğer Türkiye iç sorunlarının üstesinden gelebilir ve refah içinde yaşayan Müslüman demokrasiye örnek olarak ortaya çıkabilirse, İslâmi hissiyatın radikallikten uzaklaşmasını sağlayan bir mıknatıs görevi yapabilir. Müslüman dünyası üstünde çok devasa bir etkisi olabilir ve bunu yaparak bütün dünyayı değiştirebilir.."
Bu gerçek yalnız Türkiye'ye kaderini değiştirme fırsatı vermekle kalmıyor. Batılı ülkelere de sorumluluklar yüklüyor.
"Refah içinde yaşayan Müslüman demokrasiye örnek" olarak ortaya çıkmak, Türkiye kadar, hatta Türkiye'den de çok Batı dünyasının çıkarı haline geliyor.
Bu tarihi fırsatı değerlendirmeliyiz.
Şu dönemde güçlü bir siyasi liderliğe sahip bulunmama zaafımız bizim ve insanlığın şanssızlığı olmamalı!
|
Magazin
