 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
|
Magazin |
|
Kampüs
|
|
Astroloji |
|
|
|
Para Durumu |
|
Hava Durumu |
|
|
|
Bizim
City |
|
Sizinkiler
|
|
|
|
Sarı Sayfalar |
|
İstanbul |
|
|
| Cumartesi Eki |
|
Pazar Eki |
|
|
|
Künye
|
|
E-Posta |
|
Reklam |
|
Arşiv |
 |
  
Tabanınız kim?
Parti değiştirenler, 30 yıllık çizgisini inkar edenler bile "Tabanımdan gelen sese kulak verdim" diyor...
Sormak istiyorum; bu beyzadeler hangi tabandan söz ediyorlar? Acaba "Taban" diyerek kimleri kastediyorlar?..
* Ayın yarısını çıkaramayan memuru mu?
* Sermayeyi kediye yükleyen esnafı mı?
* Ziraat Bankası'na gırtlağına kadar borçlanmış çiftçiyi mi?
* Fabrikasına kilit vuran sanayiciyi mi?
* Banka kapılarında ömür tüketen emekliyi mi?
Yoksa;
* Malı götüren rantiyeyi mi?
* Bir telefonla iş bitiren yeni yetmeleri mi?
* Çıkar uğruna ülküsünü, ilkesini satan dönekleri mi?
* Seçim öncesi yardım aldıkları bazı sanayicileri mi?
Şu tabanı açıklayın bilelim... Tanıyalım, anlayalım...
Bana kalırsa sizin söz ettiğiniz taban; sorunlar üzerine gidemeyen tabansızlığınız... Bu millete verdiğiniz sözlerden caymanız...
"Küçük dağları ben yarattım" diyerek böbürlenmeyin... * Sakın ola ki: kamuoyu araştırmarından çıkan sonuçlara bakıp övünmeyin... * "Vatandaş arkamızda" diye güvenmeyin... * "Batı bizi destekliyor" diyerek sevinmeyin... Sadece şunları bilin, kendinize ilke edinin; Sizler hükümet etmeye geldiniz, millete hükmetmeye değil... Vatandaşı doyurmaya söz verdiniz, soymaya değil... Farkında mısınız; 2.5 yıldır verdiğiniz hiç bir sözü tutmadınız... "İlkeli olacağız" dediniz, ilkelliği seçtiniz... Refahtan söz ettiniz bizleri inlettiniz.. Ve sonuçta bu milleti pişman ettiniz... Hesap dersi Milyonlar hanesinde istifçiler, vurguncular Yüzbinler hanesinde sahtekarlar, yalancılar Onbinler hanesinde yağcılar, sabuncular Binler hanesinde hancılar, hamamcılar Yüzler hanesinde semerciler, palancılar Onlar hanesinde köylümüz efendimiz Birler hanesinde biz, biz, biz! Ümit Yaşar Oğuzcan ÖZDEMİR'DEN YANIT VAR Bize uyku haram! Şehit edilen iki polisin katilleri elleri kolları serbest dolaşırken İstanbul Emniyet Müdürü'nün, Emniyet Müdür Yadımcıları'nın ve İlçe Emniyet Müdürleri'nin huzurlu uyuyup uyumadıklarını sorduk ya; İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir telefon etti: "Ben de, arkadaşlarım da uyuyamıyoruz!.. Ve herkes bilsin ki; o katiller yakalanıncaya kadar uyuyamayacağız!" Özdemir'in, polisin üzerine titrediğini, birinin burnu kanasa üzüleceğini biliyorum... Bildiğim bir başka gerçek; Hasan Özdemir'in bugüne kadar hiçbir polisin kanını yerde, katilini sokakta bırakmadığı... Biraz sabır! Ankara duy sesimizi Okuyun da utanın! Fransa gibi birçok batılı ülkede milletvekili maaşları yargıç maaşlarına endekslidir... Bizim milletvekillerimiz de 600 milyon lira olan yargıç maaşına razılar mı acaba? (İsmi bende saklı bir savcı) Anayasa değişikliği paketine oy veren bütün vekiller kıyak zam paketine bilerek "Evet" dediler... Şimdi hangisine mikrofon tutulsa bu zammı kınıyorlar... Hiç kıvırtmasınlar, biz aptal değiliz... Mehmet R. Yavuz (Antalya) Sevgili milletvekilleri, sevgili bakanlar; yeter artık! Şerefinizle bırakıp gidin.. Sizleri seçtik, pişman olduk... Kim gelirse gelsin bilin ki sizden iyidir... Ahmet Gözübüyük (Güngören) Ruhsatlar iade Yıllar önce Radyo Vergisi vardı... Evinde, işyerinde radyosu olanlar her yıl vergisini götürür PTT'ye yatırırdı... Bu vergiden kurtulmak isteyenler ise bir koltuğunun altına radyoyu, diğerine ise bir çuvalı alıp PTT'ye koşardı... Burada memurun gözü önünde radyo çuvala konulur, çuvalın ağzı da mühürle kapatılırdı... Bunu neden mi yazdım; Motorlu Taşıt Vergisi'ne gelecek zammı duyanlar benzer yöntemden yararlanmak istiyorlar... "Satmak istiyoruz alıcı çıkmıyor" diyen araç sahipleri, plaka ve ruhsatı Trafik Müdürlükleri'ne teslim edenlerden Taşıt Vergisi alınmaması yolunda bir düzenleme getirilmesini öneriyorlar... Çuvala konulan radyodan, ruhsatı iade edilen araca! Türkiye'nin hangi noktaya getirildiğini gördünüz mü? Halk Ekmek! Kriz orta-mında dev sanayi kuruluşları kapasitelerini yarı yarıya düşürürken veya kapılarına kilit asarken sadece bir fabrika yüzde 100 kapasite ile çalışıyor, kapısında yüz binlerce müşteri kuyrukta bekliyor: Halk Ekmek! Hastalar ölüyor, hastaneler kapalı! Bu hastanelerden biri 1 milyon dolar yüzünden açılamayan Siyami Ersek Kalp ve Damar Cerrahi Merkezi'nin gökdeleni... Diğeri ise 1.5 trilyon lira yüzünden Koşuyolu Kalp Cerrahi Merkezi'nin taşınamadığı Kartal'daki yeni kompleksi... Her yıl binlerce kişinin açık kalp ameliyatı sırası beklerken öldüğü ülkede bu insanları kurtaracak iki dev kompleks, bir villa parası olan toplam 2 milyon dolar yüzünden açılamıyor... Ankara olmayacak yerlere para saçıyor, sıra insan yaşamına geldi mi pinti davranıyor... | ||
