Win-Türkçe
ASCII

MEHMET TEZKAN(mtezkan@sabah.com.tr )

Siyasetçiyi dövelim derken siyasetten olmayalım

Milletvekili maaşı meselesinin halkoyuna sunulması sevinç dalgasına neden oldu..

Siyasete kızgınız ya.. Siyasetçiye öfkeliyiz ya.. İşte sonunda oldu.. Siyaset kendi oyununun kurbanı oldu..

Seçmen, vekilinin maaşını belirleyecek..

Ne güzel.. Tam demokrasi..

Sonuç ne olur?.. Yüzde 98-99'la ret..

Bir daha cesaret bile edemezler.. Millet inim inim inerken zam yapmaya kimse teşebbüs edemez..

Ama durun..

Sakin olun.. Sakin sakin düşünün..

Referandum doğru mu?

Kızgınlığınızı, öfkenizi bir kenara koyun.. Duygularınıza gem vururn..

Sonra düşünün..

Referanduma gidersek biz neyi oylayacağız?.

Vekillerin maaşını mı?

Hayır..

Aslında biz 'Siyaset Kurumu'nu oylayacağız..

Parlamentonun varlığını oylayacağız..

Sonuçta demokrasiyi oylayacağız..

Yüzde 98'le neyi reddedeceğiz.. Maaş artışını değil.. Dikkatinizi çekerim.. Siyaseti reddedeceğiz..

Peki yerine ne koyacağız?

Yerine koyacak başka kurum var mı?

Tamam.. Siyasetçilere kızgın olabilirsiniz. Ülkenin dibe vurmasından, Ortadoğu ülkesine dönmesinden, üçüncü lige düşmek üzere olmasından siyasetçiler sorumlu..

Ama nüansa dikkat edin..

Siyasetçiyi defterden sileceğiz diye koskoca 'Siyaset Kurumu'nu silmeye kalkmayalım..

Öfke ile kalkıp zararla oturmayalım..

Önümüzde seçim var.. Sandıktan kaçış yolu yok.. Bugünkü tüm partileri.. Bugünkü politikacıları oylarınızla defterden silebilirsiniz..

Mevcut partileri barajın altında bırakarak cezalandırabilirsiniz..

Ama siyasetçiye kızıp 'Siyaset Kurumu'nu reddedemezsiniz..

Şimdi diyebilirsiniz ki; onlar sahip çıkmıyorsa.. Onlar düşünmüyorsa.. Onlar bu hale getirdiyse biz ne yapalım..

Haklısınız.. Savunulacak tarafı yok..

Ama unutmayın.. Siyaset Kurumu siyasetçiden çok bize lazım..

Çünkü; o olmadan demokrasi olmuyor..

Neyse.. Bu noktaya gelmeden yine sorun Meclis'te çözülecek.. Referanduma gerek kalmayacak..

Siyaset Kurumu da tehlikeli hesaplaşmanın kurbanı olmayacak..

Meğer intihar ediyormuşuz!
O günlerde farkında değildik.. Hepimiz alkıştan avuçlarımızı patlattık..

Bugün geriye dönüp baktığımız da şu acı gerçek ortaya çıkıyor..

Türkiye intihar etmiş..

Bir ara 30 Ğ40 operasyon aynı anda sürdü.. Soruşturma üstüne soruşturma.. Ülkenin dört bir yanı hallaç pamuğu gibi atıldı..

Bravo diyorduk.. Yolsuzlukla mücadele böyle olur..

İki yıl sonra fatura kesilince gördük.. Yolsuzlukla mücadele polisiye tedbirlerle olmazmış.. Yolsuzlukla mücadele her adı geçeni sorgulamakla yapılmazmış..

Geç oldu.. Bedeli ağır oldu ama anladık..

Küçük bir örnek.. Köy-Tür.. Türkiye'nin en büyük tavukçusu..

Ortakları... Türkiye Kalkınma Vakfı, Hollanda Kalkınma Bankası, Danimarka Kalkınma Bankası ile bin tavuk üreticisi..

Şubat krizinden sonra zor duruma düşüyor.. Bir şeyler yapmak lazım.. Yapıyorlar da.. Yurt dışından 23 milyon dolar hammadde kredisi buluyorlar..

Ama teminat mektubu gerekiyor..

Kamu bankalarına gidiyorlar.. Sonuç alamıyorlar..

Neden?

Kredi soruşturmaları korkusu..

Kimse imza atmıyor..

Banka yöneticileri 'İmza atarsak' diyorlar; 'Tahkikata uğrarız'

30 bin kişinin ekmek yediği bir kuruluş..

Tahkikat korkusu yüzünden can çekişiyor..

İşte geldiğimiz nokta.. İşte intihar eden Türkiye fotoğrafı..