Win-Türkçe
ASCII

TARİHİ SAVUNMA
Avrupalı 6 üretici, geçen yılın başında, "Türk televizyon firmaları fiyat kırıyor" diyerek AB Komisyonu'nda anti-damping soruşturması açılmasına sebep olmuştu. Anti-dampig komisyonu Mart 2001'de yaptığı ön incelemede de Türkiye'nin lehine karar vermiş ve soruşturma tamamlanana kadar ithalata geçici vergi koyulmamasına karar vermişti. Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın (DTM) büyük desteği ile Vestel, Beko ve Profilo Telra şirketleri, Philips'in de Polonya'daki fabrikasında düşük maliyetli ürün ürettiğini tespit etmişti. Türk şirketleri, hazırladıkları savunmada bu tespiti vurgulayarak ortada haksız bir rekabetin olmadığını ispat etti ve başarıya ulaştı. Türk tarafı ayrıca üretim aşamasında AB ülkelerinin yedek parçalarını kullanarak AB endüstrisinde katkıda bulunduklarının da altını çizdi. Savunmada ayrıca Avrupa'ya ihracat yapan üç firmanın Avrupalı markalara üretim yaptığı da vurgulandı.

HER YOLU DENEDİLER
Bunların yanı sıra Avrupalı üreticiler, 'fiyat kırma' şikayeti ile yetinmedi. Türk üreticilerin hammaddelerini Çin ve Uzak Doğu ülkelerinden temin ettiklerini iddia ederek, bu ülkelere uygulanan gümrük vergilerinin Türk üreticilere de uygulanmasını talep etti. Ancak Komisyon, Ağustos ayında Vestel, Beko ve Profilo'ya gönderdiği birer mektupta, Türkiye'den ithalatta gümrük vergisi gerektirecek bir sonuca rastlanmadığını bildirdi.

İhracat 1 milyar dolara yaklaştı
Türk firmaları AB ülkelerine 9 milyon adet televizyon ihraç edip 1 milyar dolara yakın döviz kazandırıyor. Vestel, 5.2 milyon adetle Avrupa'da ikinci, Beko 2.1 milyon adetle 5'inci, Profilo Telra ise 1.7 milyon adetle 8'inci sırada yer alıyor. 500 milyon dolarlık ihracatıyla Türkiye'nin de en büyük ihracatçısı Vestel'in sahibi Ahmet Nazif Zorlu Avrupa'da kendilerine rakip olmadığını belirterek, "Tek rakibim Sony" dedi.

Philips'in satışları % 3 düştü
Türk televizyon üreticilerini AB komisyonuna şikayet edip vergi cezası getirilmesini isteyen elektronik ve beyaz eşya devi Phillips, yılın üçüncü çeyreğinde 723 milyon dolar zarar açıkladı. Tüm dünyaya hakim olan global durgunluktan nasibini aldıklarını belirten Phillips CEO'su Gerard Kleisterlee, Financial Times'a yaptığı açıklamada, "Firmamızın özellikle elektronik bölümü telekom ve bilişim sektöründeki durgunluk nedeniyle darboğazda. Ayrıca 11 Eylül saldırılarından sonra tüketicinin güveni çok azaldı. Bu durum bizi çok etkiliyor" dedi. Yıllık satışlarında yüzde 23'lük bir düşüşle yılı kapatacaklarını kaydeden Kleisterlee, bunu ürünlerin satış fiyatlarındaki mecburi artışa bağladı. "Fiyatlarda yüzde 5'lik artış, satışlarda yüzde 8'lik bir düşüşe sebep oluyor" diyen Kleisterlee, şirketin net zararının dördüncü çeyrekte yaklaşık 200-220 milyon dolar olacağını belirtti. Kleisterlee, birlikte çalıştıkları yan sanayi firması ASML'nin de personelinin yüzde 17'si olan 1400 kadar çalışanını işten çıkararak global krizle başa çıkmaya çalıştığını sözlerine ekledi.

'Bu sonuçla bizi artık kimse tutamaz'
AB Komisyonu'nun anti-damping soruşturmasında aldığı olumlu karar, Türk televizyon üreticilerini de sevindirdi. Vestel Dış Ticartten Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Turan Erdoğan, 15 ay süren soruşturma sırasında AB Komisyonu üyelerinin defalarca Vestel'de incelemelerde bulunduğunu, kendilerinin de Brüksel'e giderek savunma yaptıklarını kaydetti. Sonuçta haklılıklarının ortaya çıktığını söyleyen Erdoğan, şunları söyledi:

"Soruşturma süresince Avrupa'lı ithalatçılar tereddüt geçiriyordu, 'vergi çıkar ithalatımız zorlaşır mı?' diye. Artık resmi karar çıktı. Müşterilerimizin tereddütü kalmadı. Kararın ihracatımız açısından pozitif etkilerinin olacağı açık. TV ihracatında artma trendi sürecek. Artık önümüzde bir engel kalmadı. Bu karar bizim açımızdan çok daha önemli. 1994'deki soruşturmayı başarıyla atlatmıştık. Bu araştırmayı da alnımızın akıyla bitirdik. Herhalde bir üçüncüsünü açmazlar diye düşünüyorum. AB sonunda gerçeği gördü. Bu tür ticaret engelleyici uygulamaların Gümrük Birliği ruhuna uygun olmadığını bir kez daha anladı. Oyunu kurallarına göre oynadık. Son derece detaycı, haklılığımızı gösteren bütün bilgileri ortaya koyduk. Sonunda haklılığımız ortaya çıktı. Bu tür anti-damping soruşturmasına maruz kalanlar yılmadan oyunu kuralına göre oynamalı, TV sektörünün yaptığı gibi mücadelesini bırakmamalı."