Türk el sanatları Hollanda'ya ulaştı
Hem yaşadığımız ekonomik krizden, hem de savaş psikolojisinden biraz olsun uzaklaşmazdım belki, şayet üç günlüğüne iş seyahati yaptığım ülke Hollanda ve şehirler de Amsterdam ve Rotterdam olmasaydı. Burada savaştan konuşan yok!
Coca Cola'nın Türkiye'de toplumsal sorumluluk gereği gerçekleştirdiği bir projeydi bizi Hollanda'ya getiren. Yerel el sanatlarına sahip çıkmak, bu arada da Türkiye'yi tanıtmaktan yola çıkan Coca Cola, geçen yıl Türkiye'nin 7 bölgesini temsil eden el sanatlarıyla bezenmiş şişeler yaptırmıştı. 1.96 metre boyundaki ve orjinal Coca Cola şişesi görünümündeki şişeleri yapanlar da 7 bölgeden seçilen el sanatı ustalarıydı.
Elazığ yöresinden iğne oyası, Çorum'dan ahşap işçiliği, Gaziantep'ten bakır işçiliği, İzmir'den göz boncuğu, İznik'ten çinicilik, Rize'den sepet örmeciliği ve Osmaniye'den de kilim dokuma el sanatı dünyaya açılıyor.
Ülke ülke dolaşacak
Sergi önce Türkiye'de il il dolaşmış, sonra da Avusturya'da Ramazan Bayram'ı nedeniyle düzenlenen festivale katılmış. Şimdiyse Hollanda'da Göz Nuru Festivali'ne katılan bu özel şişelerin Türkiye tanıtımına yaptığı katkıyı düşünebilirsiniz.
Coca Cola Avrasya Bölümü Halkla İlişkiler Müdürü Ebru Bakkaloğlu, şişeler arasından 8 bin motif iğne oyasından oluşan Coca Cola şişesinin, Uluslararası Coca Cola Şişeleri Sergisi'nde Türkiye'yi temsil etmek üzere Atlanta'ya gideceğini anlatıyor. Bu haberi duyunca özellikle seviniyorum. Çünkü Nisan ayında aynı zamanda Coca Cola'nın da merkezi olan Atlanta'ya gittiğimde, dünyanın dört bir yanından gelen turistler tarafından en çok gezilen yer olan Coca Cola Müzesi'ne uğramış ve Türkiye'ye ait hiçbir şey görmeyince üzülmüştüm. Müzeyi ziyaret eden herkese çıkmadan önce 10 dakika süren bir video gösteriyorlardı ve aklınıza gelebilecek her ülkenin görüntüleri ve isimleri geçerken, Türkiye'den hiç bahsedilmiyordu. Cem Kozlu gibi bir ismi Coca Cola'nın tepe yönetimine göndermiş olmamıza rağmen ülkemizin esamesinin okunmamasına doğal olarak üzülmüştüm. Kimbilir bu şişeler Türkiye'nin önemini Atlanta'ya hatırlatır.
Yerel düşün ve davran
Düşünün, Anadolu kadınının bir zamanlar en büyük iletişim aracı olan "oya"yı dünya tanımaya hazırlanıyor!
"Sevdim, alamadım" motifiyle üzüntünün, "elti eltiye küstü" motifiyle aile kavgalarının, "biber" ile nefretin, "gül" ile doğa sevgisinin ve "sümbül"ile baharın simgelendiği iğne oyalarının hikayesi şimdi Hollanda'ya ulaştı.
Sergide karşılaştığım Hollanda Parlamentosu'ndaki üç Türk milletvekilinden biri olan muhalefetteki Hıristiyan Demokrat Partisi'nden Coşkun Çörüz'ün katkısıyla, şişeler Hollanda Parlamentosu'nda da sergilenecek.
Şu toplumsal sorumluluk ne güzel bir anlayış. Farkında mısınız, özellikle uluslararası şirketler hiç olmadığı kadar çok toplum yararına projeler üretmeye başladı.
Coca Cola, 'yerel düşün ve yerel davran' felsefesiyle Türk el sanatlarına büyük katkıda bulunuyor. Dilerim bu proje, diğer şirketlere de başka projeler için örnek olur.
Dost Belediye Başkanı
Rotterdam'da yaşayan 43 bin Türk'le Rotterdam Belediye Başkanı Ivo Opstelten arasındaki sıcak ilişkiyi Başkan'ın konuşmasının alkışlarla sık sık kesilmesinden anlıyoruz. 16 milyona yakın nüfusu olan Hollanda'da 300 bin Türk yaşıyor ve en yoğun olarak da 600 bin kişinin yaşadığı Rotterdam'da.
Başkan bugüne kadar Türk dansıyla, müziğiyle ve yemeğiyle tanışmış ancak el sanatlarıyla ilk kez karşılaşıyormuş.
Belediye Başkanı, Hollanda Kültür Bakanlığı'nın da iki yıldır destek verdiği festivalden de Türkler'le bir araya gelmekten de memnun. Konuşmasından anlıyoruz ki, Hollanda'da ilk kuşak Türkler'le ilişki kurmakta, onları anlamakta ve onlara anlatmakta zorlanılmış.
Ne de olsa hiçbiri Hollanda dilini öğrenmek istememiş ve ülkenin kimliğini benimsememiş. Şimdi durum farklı. Özellikle üçüncü ve dördüncü kuşak Türkler iyi eğitim alıyor ve Hollandalılar gibi eğleniyor. Başkan'dan öğreniyoruz ki, Rotterdam'daki Türk yaşlıları bir de huzur evine kavuşmuş. "Buradaki Türkler kalıcıdır ve şehirin ayrılmaz bir parçasıdır. Onların Belediye Başkanı olmaktan mutluluk duyuyorum" diyen Ivo Osptelten'nin ne kadar alkış aldığını anlatmama gerek yok sanırım.
Irkçılığın İtalyan Başbakanı Berlusconi'nin söylemlerine dahi girdiği şu günlerde özgürlükler konusundaki hassasiyetine tanık olduğumuz Hollanda'nın Türk kökenli vatandaşları için sevindik sevinmesine de, sadece Amsterdam çevresinde 10 bin kişiye iş veren 140 futbol sahası büyüklüğündeki çiçek tarlalarının arasından geçerken, zevk ve sefa dönemini (!) hatırlatan 'lale'yi Türkiye'de nasıl geliştirip, iş kolları yaratmadığımıza da bir o kadar üzüldük.
|