Win-Türkçe
ASCII

"SADDAM'I DEVİRELİM"
ABD'nin elindeki bir diğer kanıt da Mısır'da yakalanan El Kaide militanlarının ifadeleri. Mısırlı diplomatlar, teröristlerin Çek Cumhuriyeti'nden bir miktar şarbon satın aldıklarını itiraf ettiklerini dile getirdi. Şimdi Bush yönetimi, 11 Eylül'de Dünya Ticaret Merkezi'ne çarpan uçaklardan birini kullanan Muhammed Atta'nın geçen sonbaharda Prag'da Iraklı ajanlarla görüştüğü yolundaki iddiaları değerlendiriyor. Wall Street Journal gazetesine göre, Atta önce Ahmed Samir el-Ahani ardından da Irak'ın Türkiye büyükelçisi Faruk Hicazi ile Prag'da gizlice görüştü.

Washington'daki Şahinler grubu da Saddam'ın devrilmesi için Başkan Bush'a yeniden baskı yapmaya başladı. Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'in başını çektiği Şahinler'in planı, Saddam'ı Kuzey Irak'taki Kürtler ve güneydeki Şii gruplarla sıkıştırmak. Bağdat'a ilerleyecek gruplara ABD hava desteği verecek. Washington, Iraklı muhaliflerle de temasa geçti.

Ladin'in şiiri Irak gazetelerinde
IRAK diktatörü Saddam'ın büyük oğlu Uday'ın yönetimindeki Babil gazetesi, Ladin'in Arapça yazdığı bir şiiri yayınladı. Gazetenin 6'nci sayfasındaki şiirde, Ladin kendisini kabul eden bir ülke bulamadığından şikayetçi oluyor. Ladin, ABD'nin kendisini öldürmek istediğini belirttiği şiirin sonunda yalnızlığını "İnsanlar desteği yalnız Tanrı'sından bekler" diye tanımlıyor. Ladin'in şiirinin açılış dizeleri şöyle:

Yalnızım / Düşmanların zulmü

Sarstı beni / Yasaklandı bana

Kendi yurduma dönme fırsatı

Baskımızda şarbon virüsüne rastlanmadı
New York Times gazetesi, dün birinci sayfadan verdiği yazıda okurlarına, kent içinde satılan nüshaların şarbon tehlikesi bulunan Manhattan'daki matbaasında basılmadığına dair güvence verdi. Yazıda, "Hiçbir sayfa, içinde ne olduğu anlaşılamayan mektubun geldiği Manhattan'daki merkezde basılmadı" denildi.

Şarbon korkusuyla uçağı indirdiler
Chicago'dan havalanan United Airlines'a ait bir uçakta yapılan "Bir yolcu havalandırma sistemine toz attı" ihbarı panik yaşandı. Uçak, California eyaletinin San Jose kentine indirildi. 80 yolcu çadırlara götürüldü. Tozu attığı söylenilen kişi, elbiseleri çıkarıldıktan sonra deterjanla yıkandı. FBI, toz sanılan maddenin bir tebrik kartının ufak parçaları olduğu ve kazara saçıldığını söyledi.

Sydney'liler de korktu
Burası Avustralya'nın Sydney kentindeki ulusal havalaanı... Alanda bulunan şüpheli kutu üzerine şarbona karşı özel elbiseli polis, alanı boşalttı. Kutuyu inceledi. 2 saat sonra kutu içinde evraklar olduğu, kutuyu uçuş görevlilerin unuttuğu belirlendi.

Yunanistan'da bir kadın karantinada
Atina'da yayınlanan To Vima gazetesinin güvenilir kaynaklara dayanarak verdiği habere göre, Yunanistan'da 1 kişi, şarbon teşhisiyle hastaneye kaldırıldı. Atina'daki Canio hastanesinin bulaşıcı hastalıklar bölümüne kaldırılan kadının yüksek ateşi olduğu söyleniyor. Kimliği açıklanmayan kadının geçen Cuma, ABD'den geldiği belirlendi.

Şarbonlu şirketi gezen 3 İngiliz gözlem altında
İngiltere Kamu Sağlığı Laboratuvarları yetkilileri, Amerika'da şarbon bulunan şirketleri ziyaret ettikten sonra Londra'ya gelen 3 kişiyi karantinaya aldı. İddiaya göre, testlere tabi tutulan kişilerden biri New York'taki NBC merkezinde çalışan bir arkadaşını ziyaret etti, diğer ikisi de Florida'daki American Media şirketini "turist" olarak gezdi.

"Allah'a yemin ediyorum ki..."
Ladin'in, 7 Ekim'de başlayan operasyonunun ardından El Cezire'de çıkan görüntülerini tekrar tekrar izleyen Bush yönetimi, teröristin "Allah'a yemin ediyorum ki..." sözüyle adamlarına şifreli mesaj gönderdiğine inanıyor. Ladin'in bu sözünün "Yeni saldırı başlasın" anlamına geldiğini düşünen Ulusal Güvenlik Danışmanı Condoleezza Rice görüntülerin tamamının Amerikan kanallarında gösterilmesini sansürledi. Time dergisine konuşan eski bir militan da bu kilit cümle ile Ladin'in saldırı emrini verdiğini doğruladı. Ladin'in şu ana kadar böyle bir yemin ettiği hiç görülmedi.