kapat
10.10.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
NADİN TAŞCIOĞLU(nadint@sabah.com.tr )

Bu çark kırılmalı

Levent Üstay: Para kazanmak için manipülasyonla doları yükselten üç-beş bankacı bu ülkeye zarar veriyor. Hem bizim, hem de çocuklarımızın geleceğiyle oynuyorlar

Yabancı bankalarda çalışan bazı Türkler dövizde manipülasyon yaparak fiyatları yükseltiyor... Bu görüş, internet ortamında ekonomik sorunları tartışan bankacılardan birine ait. Adı Levent Üstay. Yazdığı yazı nedeniyle kurumundan ayrılmak zorunda kalan Üstay 34 yaşında ve 10 yıllık tecrübeli bir fon yöneticisi. Önceki gün yazdığı yazı, tam metin olarak SABAH'ta yayınlandı ve kamuoyunda büyük bir tartışma başladı. Üstay, neden böyle bir yazıyı kaleme aldığını şöyle anlattı:

r Yazıyı ne zaman ve hangi gerekçeyle yazdınız?

Geçen hafta perşembe akşamı yaklaşık 10 dakikada yazıp, ofisten çıktım. Bu, kamuoyuna yönelik bir açıklama değildi. Tartışma grubumuz vardı ve görüşlerimi orada açıkladım. Ben çeşitli konularda daha önce de yazmıştım.

Demirbank'ta çalışırken Demirbank'ın faizi yüzde 30'larda tutmasını da eleştirdim. Bankaların aşırı açık pozisyon tutmak için yaptıkları işlemleri, bu kadar çok bono pozisyonu tutulmasını, dövizdeki işlemleri de eleştirdim.

Bu yazı ile vermek istediğim mesajlardan biri şu: Hiçbir şey olduğundan daha iyi veya daha kötü gösterilmemeli. Bir kötü haber abartılıyor ve bununla örneğin döviz fiyatlarının 5 kademe yükseltilmesi sağlanıyor. Bu çok yanlış.

SONUCU BELLİ
* Bu yazı neden bu kadar etkili oldu?

Ben yaklaşık 10 yıldır piyasanın içindeyim. İçerden biri bunları söylüyor diye etki yarattı herhalde. Fikirlerimin doğru olduğunu düşünüyorum. Tartışmaya da hazırım.

* Amacınız neydi?

Amacı tartışma yaratmaktı. "Döviz piyasasında böyle bir sistem var. Bunu bilelim" istedim. Herkes dövizden para kazanabilir. Ama bazı şeyleri gözden kaçırmamak gerek. İthal girdisi olan pek çok mal var. Döviz fiyatları bu kadar oynarken, mal alıp satılamıyor. İşyerleri kapanıyor, işsizlik artıyor, ekonomi küçülüyor. Vergi geliri azalıyor, devletin borçlanma ihtiyacı artıyor. Yani dipsiz kuyuya doğru gidiyoruz.

Spekülasyonla, manipülasyon arasında ince çizgi var. Ben manipülasyon yapıldığına inanıyorum. Bunların kötü olan ekonomiyi, daha da kötüye götürdüğünü görüyorum. Geleceğimiz olabileceğinden daha da kararıyor. Yorumlarla daha da besleniyor. Bunların sonuçlarını göstermek istedim. Amacım kişileri veya bir kurumu suçlamak değil, işin etik yönüne dikkat çekmekti.

* Dövizde manipülasyon yaptıkları söylenen yabancı bankalar, bu iddialara sert şekilde karşı çıkıyor. Örneğin "Devalüasyondan sonra kimse döviz satmazken, piyasaya arzı biz sağladık. Dolayısıyla alış kotasyonlarımızın yüksek olması normal" diyorlar...

Doğru değil diyemem. Ama kriz dönemlerinde hepsinin satıcı olduğu bir zamanı ben hatırlamıyorum. Benim hatırlamamam bunun olmadığı anlamına da gelmez. Ancak ben özellikle mayıs sonrasındaki işlemlerden bahsediyorum. Ayrıca nasıl olur da başka hiç bir bankaya gelmezken, tüm döviz talepleri bu bankalara gider? Rasyonel değil!

Belki ben tamamen yanılıyor olabilirim. Ama doğru olduğunu düşünüyorum. Fikirlerim her zaman tartışmaya açıktır. Gördüğüm, inandığım şeyler. Bunun aksini kanıtlayan varsa, beni ikna edecek olursa, hatalı olduğumu kabul ederim.

ONLAR DA KAYBEDECEK
* Yazınızda yurtdışında Türkiye masasında çalışan Türklerin ülke ekonomisi hakkında olması gerekenden kötümser raporlar yazdıklarını belirtiyor ve sonuç olarak onların işini kaybedeceğini söylüyorsunuz...

Bunun sonu çok açık. 1997 krizinden önce Londra merkezli bankaların Rusya masasına bakan pek çok Türk vardı. Bir gün kriz patladı. Bunların yüzde 75'i işsiz kaldı. Hatta diğer gelişmekte olan piyasalara bakanların bir kısmı da işten çıkarıldı. Nedeni çok basit. Bu ülkeler yatırım yapılabilir kategorisinden çıkarılınca, doğal olarak personel ihtiyaçları da kalmadı.

Bankamın kararını anlıyorum
* Bu yazıya yönetimin tepkisi ne oldu?

Öncelikle şunu belirtmek isterim. Ben çalıştığım kurumu ima etmedim. Böyle bir manipülasyon yaptıklarına da inanmam. HSBC, Türkiye'ye inanan ve yatırım yapan bir banka. Kurum olarak Demirbank'la birleşme konusu da gündeme geldiğinde yönetim, "Size soru sorulabilir. Bunları belirlenen kişilere yönlendirin" tavsiyesinde bulundu. Benim yazı yolladığım yer ise kapalı bir grup.

Kurumun prensipleri var. Yazının arkasında durabilirler veya durmayabilirlerdi. Ben rahatsızlık yarattım. Bir hatam olursa daha kötü olur diye düşündüm. Ben de istifa etme tercihimi kullandım. Onlar da yazının arkasında durmamayı tercih ettiler. Kurumun davranışını profesyonel olarak algılamak gerekir. Bence bu karar anlaşılabilir.

* İstifanızın ardından ne tepki aldınız?

Çok fazla telefon ve 200'ü aşkın destek mesajı geldi.

Üstay ne yazmıştı?
Pİyasada herkesin bildiği bir 5'li banka grubu var. Bunlara Londra'dan da 3-5 yabancı kuruluş katılmış durumda. Bu Türk çocukları alacakları primi haketmek için canla başla TL borç alıp, döviz topluyor. Oyun belli: Londra'daki broker'lara yüksek alış fiyatı veriyorlar. Kazara biri satmak isterse, "Ben o banka ile çalışmıyorum" diyorlar. Türkiye'de satmak isteyene de "Pardon limitim yok" diyorlar. Bu arada piyasa alıcı var zannedip, fiyatı yukarı çekiyor. Önemli olan, beş kuruş harcamadan fiyatı 15-20 bin lira yükseltmek. Bir de Tüpraş gibi ithalatı gelen biri varsa, değmeyin keyiflerine. 30-40 bin lira artış garanti. Merkez Bankası da sadece 'bakıyor' zaten. Kusura bakmayın, 6-7 tane kendini akıllı zanneden, hem bizim, hem de çocuklarımızın geleceğini karartan bu Türkler'in manipülasyon yaptığını Merkez Bankası hangi seviyede görecek?

Kontrol gerekiyor
* Yazınızda Merkez Bankası'nı "Müdahale etmiyor" diye eleştiriyorsunuz.

Öncelikle "Merkez Bankası trene bakar gibi bakıyor" tabirim çok yanlış. Bunu itiraf ediyorum. Yazıyı 10 dakikada yazdım. Terbiyesizlik olarak algılanıyorsa, özür dilerim.

Yazıda demek istediğim kontrol mekanizmasında boşluk var. Bunu ben ve piyasadaki herkes görüyor. Merkez Bankası'ndakiler de görüyor. Ama yılbaşından beri yapılması gereken hiç yapılmadı. Merkez Bankası sadece ihale yöntemi ile döviz satıyor. Piyasa şunu konuştu defalarca: Bu yöntemle döviz satılan ülkelerde kurlar her zaman yukarı çıkmış. Bunu bile bahane olarak kullanıyorlar.

SPK hisse senedi piyasasında manipülasyon tespit ettiğinde bu oyuncuları piyasadan meneder. BDDK'nın da bu şekilde bir denetleme ve kontrol mekanizması varsa, buna bakmasında fayda var. İşin kanıtlanması olayına girilebilir.

www.superbahis.com


www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır