kapat
10.10.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
HULKİ CEVİZOĞLU

Bizim asıl savaşımız

Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Afganistan'ı havadan bombalamasıyla başlayan "yeni savaş" için Türkiye önlemler almaya çalışıyor.

Bir NATO üyesi olarak 1950'de Güney Kore'ye 5 bin kişilik "bir tugay asker gönderen" Türkiye, bugün yine aynı sorunla karşı karşıya. Dün, bu konuda Ankara'da büyük bir sıkıntı yaşandı. Türk halkı, bizi doğrudan ilgilendirmeyen bir savaş için, üstelik sınırlarından çok uzağa askerimizin gönderilmesini istemiyor. İstemiyor çünkü, 16 yıl Batı destekli terörle uğraşan, 30 bin insanını kaybeden Türk halkı, "16 yıllık yalnızlığının" acısını unutmadı. Bu acıda büyük sorumluluğu olan Batı'nın (ve ABD'nin) ardına düşmek ona akılcı gelmiyor. Vicdanı sızlıyor...

Ancak, Türkiye'yi yöneten üçlü koalisyon hükümeti (DSP-MHP-ANAP), ABD'den gelecek bu yöndeki bir isteği anında karşılamak için, TBMM'den yetki istiyordu. Sıkıntılar Bakanlar Kurulu üyeleri arasında da kendisini hissettirmiş olmalı ki, öğle saatlerinde söz konusu "izin tezkeresi" TBMM'ye gönderilemedi. Gerekli imzalar toplanamadı. Yurtdışına asker gönderilebilmesi için, Anayasa TBMM'nin iznini gerekli kılıyor (92. madde).

51 yıl önce Güney Kore'de şehit düşen askerlerimizin acısını bugün de duyuyoruz. Bakalım, yıllarca unutulmayacak yeni bir "asker gönderme" durumu ile karşılaşacak mıyız, karşılaşacak isek bunun altına kimler imza atacak?

Açlık savaşı
Dün bu gelişmeler yaşanırken, Cumhuriyet tarihinin en büyük "ekonomik krizini" yaşamaya devam eden Türkiye'de, dolar yükseliyor, insanlar açlık ve işsizliğe çare bulmaya çalışıyordu yine.

Başbakanlık yakınlarında "Açım" diyen bir kişi kendisini yakma girişiminde bulundu. Protesto eylemi "Başbakanlık yakınlarında" idi, çünkü daha önce yaşanan çok sayıdaki eylemler üzerine yabancı kimse o bölgeye sokulmuyor.

Bugün Türkiye'nin asıl savaşı "açlıkla-tokluk" arasında.

Dış kaynaklardan, IMF'den (Uluslararası Para Fonu) ve Dünya Bankası'ndan borç almak için ne istenirse onları harfiyen yerine getiriyor. (Söylenenlerin hiçbiri de şu ana kadar ilaç olmadı, sorunumuz çözülmedi, giderek daha da artıyor.)

Oysa, artık "Bergama muharebeleri" olarak sloganlaştırılan bir altın madeni sorununu yaşamaya devam ediyoruz. Kimi uzmanlar, ülkemizin altın ve özellikle bor madenleri başta olmak üzere yeraltı kaynaklarının işletilmesi durumunda sıkıntılarımızı aşacağımızı ileri sürüyorlar.

Eski Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri, şimdiki Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Cumhur Asparuk'un da dile getirdiği gibi "asıl savaş burada."

Org. Asparuk, "altın madenimizin çıkarılmaması için Almanlar'ın lobicilik yaptığını" açıklamıştı.

Ders almalı
Geçen cumartesi günü, Ceviz Kabuğu programında "Türkiye'deki Alman vakıflarının faaliyetleri" konusuna girdik.

Bu konuda ağır eleştiriler içeren bir kitap yazan Dr. Necip Hablemitoğlu'nun iddiaları halen kamuoyunda tartışılıyor.

Bizim televizyon programımız beş buçuk saat sürdü ve pazar sabahı beşe on kala bitti. Bir gün sonra (ilk iş günü) ilginç bir haber aldık.

Almanya'nın Ankara Büyükelçisi R. Schmidt, apar topar bir bakanı ziyarete gitti. Vakıflardan sorumlu Devlet Bakanı Nejat Arseven'i.

İddiaya muhatap vakıflar "biz devlet dışı, bağımsız sivil toplum kuruluşuyuz" diyordu ama, Alman Büyükelçi büyük bir telaşla "bağımsız" Alman vakıflarına sahip çıkıyordu: "Alman vakıflarının yasa dışı faaliyette bulundukları iddiaları saçma ve uydurmadır." Buradan ders alması gerekenler olduğunu düşünüyorum. Özellikle Dışişleri Bakanlığımız ve yurt dışındaki görevlilerinin, nasıl bir "kamuoyu oluşturma örneği" ile karşı karşıya olduğumuzu görmeleri gerekiyor.

Etrafını görmeden, yerin altındaki madenleri görmek ve değerlendirmek mümkün mü?

"Bizim asıl savaşımız" derken neleri kastettiğimiz ortada.

Bir düşünürün dediği gibi, unutmayalım ki, "göz görmek istediğini görür."

www.superbahis.com


www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır