kapat
10.10.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
GÜLAY GÖKTÜRK(ggokturk@sabah.com.tr )

Bırakınız kaçsınlar

Global terörle mücadelenin esas olarak Interpol'ün işi olduğu ne kadar yadsınamazsa; bu mücadelenin böyle bir askeri müdahale evresinden geçmesinin kaçınılmaz olduğu da yadsınamaz.

Afganistan'a yönelik saldırının kaçınılmaz olduğu 11 Eylül gününden beri belliydi. ABD, kendi halkına yönelik bu en kanlı saldırıyı hiçbir şey yapmadan geçiştiremezdi. New York'un kalbine yönelik saldırıya askeri karşılık vermeye mecburdu. Ve Amerika bunu yaparken; NATO'nun, Birleşmiş Milletler'in ve Müslüman ülkeler de dahil dünya ülkelerinin ezici çoğunluğunun desteğini almayı ihmal etmedi.

Gelinen bu noktada kritik mesele, bu müdahalenin dikkatle seçilmiş askeri hedeflere yönelik, sınırlı ve mümkün olduğu kadar kısa süreli bir müdahale olmasıdır.

Bush'un daha ilk açıklamasında, eylemlerin terörist kampları ve Taliban'ın askeri güçleri üzerinde yoğunlaşacağını söylemesi, sivil halkın zarar görmemesi için dikkatli davranıldığını açıklaması, ABD yönetiminin de dünyanın taşıdığı hassasiyeti paylaştığını gösteriyor. Ama ne kadar dikkat gösterilirse gösterilsin, füze ateşinin masum sivilleri de yakmaması mümkün değil. Savaş, yirmi yıldır kan, ateş ve yoksulluktan başka hiçbir şey yaşamayan Afgan halkını bir kez daha kavuracak...

Peki ne yapılabilir?

***
Ülkenizin yöneticileri, yıllardır sizin hiçbir şekilde onaylamadığınız bir politikayla savaşı üzerinize çekiyor. Ve siz, bütün demokratik muhalefet kanalları tıkalı olduğundan, bu politikaya karşı bir şey yapamıyorsunuz.

Sonunda bir gün kışkırtmalar meyvesini veriyor ve savaş patlıyor. Ülkenizin yöneticilerinin suçları yüzünden hiçbir dahliniz olmayan bir savaşın içinde buluyorsunuz kendinizi. Tepenizde bombalar patlamaya başlıyor.

Bu durumda kalan insanların yapabilecekleri en makul şey, savaş isteyen o yönetimi ve onun silahlı kuvvetlerini düşmanlarıyla başbaşa bırakıp o ülkeden kaçmaya çalışmaktır.

Ama ya bir de, o ülke içinde kapana kısılırsanız? Komşu ülkeler sınırları kapatır ve sizi o ölüm kapanı içinde yaşamaya mahkum ederse ne yaparsınız?

***
Bugünkü gazeteler, Afganistan'a sınırı olan ülkelerin; Pakistan'ın, İran'ın, Tacikistan'ın, Özbekistan'ın, Türkmenistan'ın, Afgan mülteci akınından endişe ettiklerini, yeni mülteci akınına karşı sınırlarında önlemleri sıkılaştırdıklarını belirtiyor.

Pakistan, İran ve Tacikistan 11 Eylül'den beri sınırlarını Afganlar'a kapamış durumda. Tahran, mülteci akınına karşı 30 bin takviye birlik görevlendirmiş. İnsani yardım örgütleri, bölge ülkelerinin onlara barınak sunmalarının mümkün olmadığını söyleyerek, Afganlar'dan bulundukları yerde kalmalarını istiyor.

Bombardımanın başladığı gecenin sabahında denklerini toplayıp yayan yapıldak yollara düşen halk kaçacak yer bulamıyor.

İşte bu durum bana savaştan daha da acı geliyor. Yazının başlığından da anlaşılacağı gibi ben, yıllardır Taliban yönetimi tarafından esir alınan Afgan halkının, bu hapisane ülkeden kaçması için herkesin elinden geleni yapmasını savunuyorum.

Hiçbirimiz bu savaşın sivil halkı hedef almasını istemiyoruz, öyle değil mi?

O zaman bırakalım sivil halk savaş meydanından kaçsın... Bütün sınırları açalım ve kaçmak isteyenleri tamamen silahsızlandırıp Afganistan dışına alalım. Onları savaş bitinceye kadar misafir edelim ve bu misafirliğin yükünü de sınır komşusu olan ülkelerin üstüne yıkmayalım. Uluslararası toplum olarak bu yükü paylaşalım...

Biliyorum, televizyonlarda sabah akşam yorum yapan stratejistler ve "savaş uzmanları" benim bu yazdıklarımı pek naiv ve pek kadınca bulacaklardır.

Ama çayları demleyip, mısırları patlatıp televizyonlardan canlı yayın terör ve savaş izlediğimiz şu latif sonbahar akşamlarında oğlan çocukları halının üstünde plastik uçak ve bombalarıyla "vvvııınnnn... boommmmm..." diye savaşırken bir iki küçük kızın da hemşirecilik ve evcilik oynamasında ne zarar var.

www.superbahis.com


www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır