kapat
10.10.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )

Savaşta sabır

Afganistan'a karşı oluşturulan büyük koalisyon çelik sağlamlığında değil. Küçük yanlışlar büyük zarar verebilir..

Nitekim Afganistan'a düzenlenen askeri harekâtın hedeflerinin Irak'ı da içine alacak şekilde genişletileceği ihtimali ortaya çıktıktan sonra tedirginlik başlamıştır.

Afganistan'a yönelik harekâta karar verilince Irak niçin gündemden düşürüldü?

Çünkü Irak işin başında hedef alınsaydı Bin Ladin ve Taliban rejimine karşı girişilecek harekât için oluşturulan koalisyon bu kadar geniş ve güçlü olmayacaktı.

Teröre karşı savaşın başarısı, bu koalisyonun savaşta bile akıllı ve adil davranarak inançla güçlendirilmesine bağlıdır.

Ürdün Kralı Abdullah'ın dediği gibi 11 Eylül saldırısını Bin Ladin, dinler savaşı, kültürler savaşı başlatmak için gerçekleştirdi.

Hesabı, öfkeden çıldırmış Amerika'nın gazaba gelmesi, kör bir intikam duygusu ile adaletsizliğin batağına düşmesi idi.

ABD Başkanı ve İtalya Başbakanı, ilk günlerdeki akılsız tepkileri ile bu tuzağa düştüler. Bereket bu yanlış hemen düzeltildi.

Mücadelenin İslâm'a karşı değil, İslâm'a iftira ve kötülük eden, zarar veren teröre karşı olduğu yoğun bir şekilde ifade edildi.

Harekât sırasında da bunun bir cezalandırma eylemi değil, ilkel bir baskı rejiminden ve terörist zorbalardan Müslümanları kurtarma çabası olduğu gösterildi.

Kötülerin yuvalandığı hedefler bombalanırken, masum ve mağdurların bulunduğu yerlere gıda ve ilâç paketleri atılması, bu amacı kanıtlama jestidir.

Daha Afganistan'daki amaca ulaşılmadan şimdi Irak'ın hedef tahtasına konulması, tehlikeli bir çelişkidir. O akıl ile bu akılsızlık aynı kafanın eseri olamaz.

Savaş, amaç değil araçtır. Bu araca başvurmak hayati bir zorunluluktan doğmalı.

Afganistan harekâtı, Bin Ladin'i yakalama ve Taliban rejimini tasfiye etme hedeflerine ulaştığı zaman doğacak ibret, teröre dayalı rejimleri belki de savaşa gerek olmadan çökertecektir.

Sabırsızlık bu şansı öldürmesin!

Karar vakti geldi
Hükümet, teröre karşı savaşa asker gönderme ihtimaline hazırlıklı olmak amacıyla meclisten yetki isteyecek..

NATO antlaşması nedeniyle meclis kararı gerekmiyor ama bunun özel bir anlamı var.

Çünkü o zaman Türkiye, teröre karşı oluşmuş koalisyonda, antlaşmadan doğmuş bir yükümlülüğü yerine getirmek adına değil, milletçe verilmiş bilinçli bir karara dayanarak yer almış olacak.

Hem "Bu savaş İslâm'a değil, terörizme karşıdır" deyip hem böyle bir savaşa gerektiği zaman asker vermekten sakınan bir görüntü, saygı hak etmeyen bir çelişkidir.

Türkiye'nin güvenlik çıkarları, bizi tehdit eden terör örgütlerinin de uluslararası terör tarifine dahil edilmesini gerektiriyor.

Bunu istemek için karar vericilerin arasında olmak lâzım. Kararı da seyirciler değil, riski paylaşan oyuncular veriyor.

Savaşın özgürlük ve adalet temelinden sapmaması ve dinler savaşı cinnetine karşı insanlığın korunması, kahramanlıktır.

Bu kahramanlığı yalnız tarih değil, geleceğimiz de bizden talep ediyor!

www.superbahis.com


www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır