 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
|
Magazin |
|
Kampüs
|
|
Astroloji |
|
|
|
Para Durumu |
|
Hava Durumu |
|
|
|
Bizim
City |
|
Sizinkiler
|
|
|
|
Sarı Sayfalar |
|
İstanbul |
|
|
| Cumartesi Eki |
|
Pazar Eki |
|
|
|
Künye
|
|
E-Posta |
|
Reklam |
|
Arşiv |
 |
|
En kral dostum Pervez 
İngiliz basını Blair'e övgüler dizerken, Başkan Bush için '8 ay önce Pakistan lideri Müşerref'in adını bile hatırlayamıyordu. Şimdi sevgili arkadaşıyla her gün konuşuyor' yorumu yaptı Amerika'nın 'Sonsuz Özgürlük Operasyonu'nda en sıkı destekçisi İngiltere'de herkes milli birlik ve beraberlik duygusu yaşıyor. İngilizler savaşla birlikte popüleritesi bir kat daha artan Başbakanları Blair'e güveniyorlar. Londra sokakları ise demokrasinin gereği izin verilen ufak tefek, 'savaş karşıtı' gösterilerin dışında son derece sakin. Halk normal yaşantısını sürdürüyor. Ancak, ABD'deki 'şarbon' alarmı metro ile seyahat edenleri biraz endişelendiriyor. Bütün İngiliz gazeteleri Express gazetesi muhabiri Yvonne Ridley'in serbest bırakılışını flaş haber olarak verirken, operasyonla ilgili gelişmelere de geniş yer ayırıyorlar. Özellikle de Başbakan Tony Blair'e... BLAİR, BUSH'U GÖLGEDE BIRAKTI İngiltere'nin İşçi Partisi ve Blair muhalifi olan tirajı yüksek gazetesi Daily Mail bile İngiltere Başbakanı'na her gün övgüler yağdırıyor. Gazetenin baş siyasi analisti Paul Eastham köşesinde, "ABD'nin dünyadaki en büyük elçisi", "Süper sağduyulu Blair olmasa Bush, Müşerref'ten harekata destek alamazdı", "Batı, Putin'i Blair'in önsezisi ve zekası sayesinde kazandı" diye atıflarda bulunuyor. Blair'in, bin Ladin'in özel kanalı olarak bilinen El Cezire'ye verdiği özel mülakat ise dünya medyasının şu anda en çok konuşulan konusu. Başbakanlık'tan yapılan canlı yayında İslam dünyasına hitaben Kur'an'ı Kerim'i kendisinin de okuduğunu belirten Tony Blair, bin Ladin'in İslam dünyasında kurmak istediği rejimin Kur'an'da yeri olmadığını söyleyerek Başkan Bush'u da gölgede bırakmıştı. ABD AFGANİSTAN'I ÖĞRENDİ İngiliz basını Blair'e övgüler yağdırırken, ABD Başkanı Bush'u da savaşla birlikte dünyayı yeni tanıdığını yazıyor. Dünyanın en büyük haber kanalları CNN ve SKY Başkan Bush için "8 ay önce Pakistan liderinin adını hatırlayamadığı bir general olarak tanıyordu. Oysa şimdi sevgili arkadaşı Müşerref'le her gün telefonda konuşuyor" diye yazdı. Hemen her konuda Amerika'yı ince bir mizahla eleştiren Statestman ve Mirror da "Amerika'da artık herkes Afganistan'ın nerede olduğunu öğrendi" diye yorum yaptı. Ağırbaşlı Guardian'ın yazarı Hugo Young bombardıman sırasında havadan atılan yardım malzemelerine değinerek, "Afganistan asker ve meleklerin el ele gittiği ilk cephe ama ne var ki dünyanın Amerika'yı ve Amerikalı'yı sevip, anlaması ve tanıması için füzeden başka şeylere de ihtiyacı var" yorumunu yaptı. Tarih 3 Kasım 1999... Bush, Boston TV temsilcisi Andy Hiller'a röportaj veriyor. Hiller ile Başkan adayı Bush arasındaki bu konuşma tarihe geçti... * Çeçenistan Devlet Başkanı'nın adını söyleyebilir misiniz? Bush: Hayır ya siz? * Tayvan Devlet Başkanı'nın? Bush: Evet, Lee. * Pakistan'da iktidara gelen generalin adını biliyor musunuz? Bush: General. Generalin adını bilmiyorum. * Peki ya Hindistan Başbakanı'nın? Bush: Hayır. Peki siz Meksika'nın Dışişleri Bakanı'nı biliyor musunuz? * Hayır ama ben Başkan adayı değilim ki... Ve 7 Ekim 2001... Bir türlü hatırlanamayan Pakistan lideri Müşerref'in adı, 11 Eylül'den sonra ABD Başkanı Bush'un hafızasına kazındı. Başkan Bush artık her gün Müşerref'i telefonla arıyor, 'dostum' diye hitap ediyor...
|
