kapat
04.10.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
İLKER SARIER(isarier@sabah.com.tr )

Mısır'dan utanın!

SSK'nın kasasında 5 kuruş yok! Kasadan sorumlu Yaşar Okuyan, Hazine'den sorumlu Kemal Derviş'i telefonla arıyor:

"Kemalciğim... Oradan bir 679 trilyon gönderir misin, lütfen" diyor..

"Emeklinin maaşını ödeyeceğim"

Cevap gaddar:

"Beş kuruş veremem. Kendi olanaklarınızla ödeyin!"

Yıllar yılı hazineden "ekonomide karşılığı olmayan paralar" aktarılarak yönetilen Türkiye'yi artık bu şekilde yönetmenin mantığı olmadığı için parayı vermiyor.

Hazinenin sövüşlenmesine engel oluyor.

Fakat şimdiye kadar hazineyi sövüşlemekten başka bir usül görmemiş bakanlar ne yapacaklar?

Yaşar Okuyan nereden bulacak şimdi 679 trilyonu?

Bir kalpazan teşkilatı ile fason anlaşma yapıp, SSK genel müdürlüğünde sabahlara kadar para bastırsa gene yetiştiremez.

Hem, emekli milleti sahte paraya razı olur mu ki?

Ülkeyi bu hale siyasetçiler getirdiği için, ne yapacaklar da maaşları ödeyecekler, orası beni ilgilendirmez.

Ben başka bir noktayı düşünmekteyim:

Bir memleketi bu hale getirmek için, yönetenlerin "yönetememe yeteneklerinin" çok yüksek olması gerekiyor.

Matematiğin ve hatta yazının henüz icad edilmemiş olması da gerekiyor ki, her adımı, düşünmeden, hesap kitap yapmadan atarak, memleketi ters kepçe edebilsinler...

Fakat ne yazık ki, yazı da çoktan icad edildi, matematik de...

Bundan 6 bin yıl önce yaşamış Mısırlılar'ın ekonomisi ve sosyal düzeni vallahi billahi daha güvenilir ve akıllı bir sisteme dayanıyordu.

Adamlar Nil'in taşma düzenine göre tarımı ayarlıyorlar, mevsimleri mükemmel bir meteoroloji ile takip ediyorlar, buna göre üretiyorlar, her yıl ambarlarını ağzına kadar doldurup, halkı güven içinde yaşatıyorlardı.

Bir tek Mısırlının bile, yarınından endişesi, açlık korkusu, işssizlik fobisi, enflasyon baskısı yoktu üzerinde...

6 bin yıl önce hiçbir Mısırlı, kendi yönetiminden endişe duymuyordu, bugün bütün Türkler'in Ankara'dan ödü patlıyor.

Peki...

Bizimkilere sorsak:

Hadi, kişi başına milli gelirleri 30 bin doların üzerine çıkmış medeni ülkelerden utanmıyorsunuz...

Hadi, hızla medeniyete doğru ilerleyen komşumuz Bulgaristan'ın 5-6 yılda kaydettiği aşamalardan da haberiniz yok...

Ve hadi diyelim ki, yıllardır millete can düşmanımız olarak tanıttığınız Yunanistan'ın, Türkiye'yi şakır şakır solladığından da utanmıyorsunuz.

Peki!..

6 bin yıl önce yaşamış Mısırlı yöneticilerden de mi utanmıyorsunuz hiç?

Altınımız varmış
Türkiye'de toprağın altında ne kadar altın var bilmiyorum.

Dünya Bor yatakları şampiyonu olduğumuz da söyleniyor. Petrol bulunduğu fakat taktik açıdan çıkarılmadığı da söyleniyor.

Söyleniyor oğlu söyleniyor.

Türkiye, şeffaf açık bir toplum olmadığı için, hiç kimse bir şeyi tam bilemiyor.

Hava Kuvvetleri Komutanı Cumhur Asparuk Paşa, söylemese, oturup altın stoklarımız üzerine fetva verecek halim de yoktu.

Fakat bakın Paşa ne diyor:

"Türkiye'de büyük altın stokları var. Ama Almanya bize her yıl büyük miktarda altın ihraç ettiği için, altının çıkarılmaması yolunda güçlü lobicilik yapıyor."

Hoppalaaaa!..

Yahu bizim kendi altınımız varsa, biz de bunun olduğunu biliyorsak, nasıl olur da, Almanya'nın yürüttüğü lobicilik yüzünden altını çıkarmaktan vazgeçeriz?

Almanlar mı çok kuvvetli, biz mi olağanüstü angutuz?

Hangisi doğru?

Galiba ikincisi doğru.

Bergama'daki altın arama sürecinde üç beş solcu, sosyalist eskisinin çıkardığı patırtıyı hatırlayın...

Birkaç uyanık, hayatlarında siyanür kelimesini ilk kez duyan gariban çiftçileri "asteriks" haline getirdiler, bizim medyadaki "solcu yağcıları" da 50 çiftçinin bilinçsiz isyanını, Mao'nun "uzun yürüyüşü" havasında gazetelerde yayınladılar, çarşaf çarşaf...

Öyle bir hava estirdiler ki, durun yapmayın etmeyin kardeşim, bütün dünyada altın böyle üretiliyor, memleketin serveti günyüzüne çıksa fena mı olur, diyenlerin de ne vatanhainliği kaldı ne çevre ve tabiat düşmanlığı...

Ben olsam, Asparuk Paşa'nın sözlerini ihbar kabul edip, harekete geçerdim...

Kimmiş bu Alman lobicileri acaba?

Türkiye'nin altınını çıkarttırmayıp, her yıl bizi milyonlarca dolar kazıklattıranlar, kimlermiş?

Kayıp olmaz
Meclis, Tayyip Erdoğan'a Meclis yolunu kapattı.

Ankara'nın herşeyi yüzüne gözüne bulaştırdığını biliyorum ama...

Sırf bu yüzden Tayyip Bey'e meftun olacak değiliz.

Sağlık olsun!

Tayyip Erdoğan giremedi diye Meclis'in çok şey kaybedeceğini sanmam!

Mahkeme salonu
Bir mahkeme salonu... Tanı olarak dinlenecek yaslı kadın yerine oturur... Davalının avukatı kadına yaklaşır...

"Bayan Jones.. Beni tanıyor musunuz?"

Yaşlı kadın cevap verir:

"Ah evet Bay Williams sizi çocukluğunuzdan beri taniyorum.. Siz taa o zamanlar bile aileniz için tam bir baş fbelasıydınız.. Sürekli yalan söylüyorsunuz, karınızı komşunuzla aldatıyorsunuz, en yakınım dediğiniz insanların farkasından konuşuyorsunuz, 2 dolar fazla kazanmak için siz herkesi satarsıniz..."

Bu sözler üzerine salondaki herkes şok olur...

Avukat bu kez sorar:

"Peki Bayan Williams, ya karşı tarafın avukatını tanıyor musunuz?"

Kadın yine cevaplar:

"Elbette taniyorum.. Çocuklugunda ona dadılık yapmıstım.. Tembel, ödlek ve alkolik adamın tekidir.. Etrafında bir tek dostu yoktur..."

Yine herkes şoka girer... Salonu bir uğultu kaplar..

Hakim kürsüye tak tak tak vurup herkesi susturur ve her iki tarafin avukatını da kürsüye cağırıp, kulaklarına şu sözü fısıldar.

"Eğer bu kadına beni tanıyıp tanımadığını sorarsanız ikinizi de harcarım!"

www.superbahis.com


www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır