kapat
04.10.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 

New York artık eskisi gibi değil


New York'lular yeniden lokantalara gitmeye, üç hafta gecikmeyle bile olsa sonbahar modasını takip etmeye başladılar. Ama şehir artık aynı şehir değil
İlk haftalarda hep aynı şey yaşandı. "Sen neredeydin?" veya "Ne yapıyordunuz?" Olayın ardından geçen günlerde, New York'lular merakla birbirlerine 11 Eylül sabahı bir yolcu uçağının saat 8:48'de şehirlerine kamikaze saldırısında bulunduğu anda ne yapmakta olduğunu sorup durdu. Bitmek tükenmek bilmeyen garip bir meraktı bu. Uzun zamandır görmediğiniz bir arkadaş, patronunuz, bakkal, otobüs durağında bekleyen kadın; herkes, herkesin hikâyesini merak ediyordu. Dünya Ticaret Merkezi'nde yaşanan kaosa uzak ya da yakın olsun, her öykü kendi içinde ilginçti. Belki de değildi, ama New York'lular yine de birbirlerine sorup durdu.

RUHLAR ZEDELENDİ
Psİkologlar buna "flashback arzusu" diyor. Yaşanan travmayı tekrar yaşamak, maziye gömmemek isteği. Peki Allah aşkına bu şehir ne zaman 11 Eylül kabusunu geride bırakacak? Belki de hiçbir zaman. Üç hafta önceki saldırılardan sonra bir medya sloganı gibi tekrarlanan "Artık hiçbir şey aynı olmayacak" cümlesi, New Yorklular için garip bir kehanete dönüştü. Sokaklar aynı, lokantalar aynı, belediye başkanı aynı, ama hiçbir şey eskisi gibi değil. O zaman anlamadığımız, yapılan saldırının şehrin yalnız bedenini değil, ruhunu da zedelediğiydi.

11 Eylül sonrası, kent sakinleri "Bizi mahvetmelerine izin vermeyelim" inadıyla yavaş yavaş evlerinden çıkıp lokantalara, alışveriş dükkanlarına, Broadway'deki müzikhollere gitmeye başladı. Adeta bir direniş eylemi gibi hayatlarına devam etmeye çalıştılar. Ama ne sokaktaki hava, ne de lokanta ve sanat olaylarındaki katılım, aynı seviyede değil.

Lokantalar eskisi gibi dolup taşmıyor. Barlarda bağırış çağrış, şen kahkahalar yok. Ses ayarı birkaç kademe kısılmış gibi. İnsanlar daha sakin, daha sessiz.

İNDİRİM KİMİN UMURUNDA
New York demek moda demek. New Yorklu, iştah, estetik, eğlence derken, kısacası olumlu dünyanın nimetlerini son damlasına kadar kana kana içmek ister. Moda da bu denklemin önemli bir parçası. Geçen cuma ünlü modacı Diane von Fruhstenber'in Greenwich Village'deki bir günlük geleneksel sonbahar indirimi bomboştu. Ölüm bu kadar yakınken, bir anda 100 dolarlık bir elbiseye sahip olmak çok önemli değil.

Kadife pantolonlar, kahverengi ve turuncu ceketlerle bu senenin modası Woody Allen'in ünlü Annie Hall ve Manhattan filmlerindeki gibi 1970'lerin sonunu andırıyor. Günün anlam ve önemine de uygun.

Ladin dövmesi başına iş açtı
ABD'nin Kaliforniya eyaletinde sahte belgelerle yakalanan bir Meksikalı kaçağa, vücudundaki Usame bin Ladin dövmesinden dolayı dava açılacak. Meksika'nın Notimex haber ajansına göre, Hayward bölgesinde tutuklanan Ricardo Cruz isimli Ladin dövmeli kaçak, 25 yıl hapis cezasına çarptırılma tehlikesiyle karşı karşıya. Kaçağın ağabeyi Benjamin, aşçı yamağı kardeşinin kurtarılması için Meksika Devlet Başkanı Vicente Fox'un yardımını istedi.

Hong Kong'da da hükümet yetkililerine "Hong Kong'un bin Ladinleri" imzalı tehdit mektupları gönderen bir çift tutuklandı. Yönetimi beceriksizlikle suçlayarak istifalarını isteyen, bunun kabul edilmemesi halinde de süpermarketlerdeki içeceklere zehir koyacaklarını söyleyen çifti, mektupları ele verdi.

ŞARBON İLACI YOK SATIYOR
Kimyasal ve biyolojik saldırı ihtimali, herkesin dilinde. Evimin yakınındaki eczanede, şarbon tedavisinde kullanılabileceği iddia edilen bir antibiyotik, peynir ekmek gibi kapışılıyor. New York'lular olayı ne kadar unutmaya çalışsa da, olay kendini hatırlatıyor... Tıpkı oğluna bisiklete binmeyi öğreten babanın karşısına çıkan enkaz gibi.

ABD'de bayrak yakmak artık suç
ABD'de daha önce, 'ifade özgürlüğü' çerçevesinde serbest olan Amerikan bayrağını yakma eylemi, 11 Eylül terörist saldırılarından sonra tutuklanma nedeni oldu. ABD'nin Indiana eyaletinde, evinin arka bahçesinde Amerikan bayrağı yakan bir adam, ABD'nin en yüksek yargı makamı olan Federal Yüksek Mahkeme'nin, "Bayrak yakmak, ifade özgürlüğü çerçevesinde mümkündür" kararına karşın, tutuklandı. Noblesville kentinde yaşayan 49 yaşındaki David Stout, bayrağa saygısızlık ve kanunlara karşı gelmekle suçlanıyor. Stout, eğer suçlu bulunursa, 1 yıl hapis ve 5 bin dolara kadar para cezasına çarptırılacak. Polis, 11 Eylül terörist saldırılarının, bayrağa saygısızlığa karşı özel bir duyarlılık meydana getirdiğini dile getirdi.

KAYIP İLANLARI HER YERDE
Şehrin koşuşturması umudunu kaybetmeyenlerin yapıştırdığı kayıp ilanlarının gölgesinde sürüyor. Sabahları karınca gibi işe giden Manhattanlılar'la dolan metrolarda yine aynı koşuşturma var. Ama nedense New York'lulara has o nemrut tavırlardan eser yok.

Bebek patlaması olabilir!
11 Eylül'deki saldırıların ardından Amerikalıların çoğu daha sık cinsel beraberliğe giren, kendisini dondurma ve şekere boğan, ancak en ufak bir gürültüde kaçan ve parasını gaz maskelerine yatıran bir ruh haline girdi. Halkın kaygı ya da duygusal durumlarını çeşitli şekillerde açıklayan terapistlere göre, çoğu Amerikalı evlilik, iş, aile ilişkileri gibi olaylara yönelirken, bir kısmı da savaş sırasındaki gibi korku ve kederden kaçmak için sekse, harekete, alışverişe ve yemeye yöneliyor. Washington Üniversitesi'nden sosyolog Pepper Schwartz, kriz dönemlerinde insanların sekse yönelmesinin birçok nedeni olduğunu söylüyor. Schwartz'a göre, yüksek endişe dönemlerinde daha fazla sekse yönelme, daha sık evlilik kararı verme ve daha şiddetli aşık olma gibi güçlü duygular ortaya çıkıyor. İşte bu nedenle 11 Eylül'deki saldırıları izleyen 9 aydan sonra ABD'de bebek patlaması olabileceğine dikkat çekiliyor.

ASLI AYDINTAŞBAŞ

www.superbahis.com
www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır