|
|
|
Ecevit: Yıkmak istiyorlar
Başbakan, işadamlarının tepkilerinın "haksız" olduğunu savundu, "Hükümeti yıkmak için büyük bir kampanya var. Ama, bu hükümet çekilirse, nasıl bir hükümet kurulacağı düşünülmeli" dedi
Başbakan Bülent Ecevit, atv Anahaber'de konuşan işadamı İnan Kıraç'ın dün SABAH'ın manşetinde de yer alan "Vatanını seven siyasete girsin" sözleri ile TÜSİAD Başkanı Tuncay Özilhan'ın "Türkiye hemen seçime gitsin, Siyasi Partiler Yasası değiştirilsin, hükümet hemen çekilsin" sözlerini "haksızlık" olarak değerlendirdi.
Hükümeti yıkmak için çok büyük bir kampanya olduğunu söyleyen Ecevit, işadamlarının moral bozucu kampanya yerine, ne yapılabileceğini konuşması gerektiğini vurguladı.
Başbakan Ecevit, dün CNN Türk'te canlı olarak yayınlanan Cafe Siyaset'te, "11 Eylül darbesi" diye nitelendirdiği ABD'ye yönelik terör saldırısından sonra Türkiye ekonomisinin durumunu ve işadamlarının tepkilerini değerlendirdi.
"Aslında, 11 Eylül'e gelinceye kadar işler bir hayli iyi gitmeye başlamıştı" diyen Ecevit, bunu TÜSİAD dahil iş çevrelerinin de kabul ettiğini, "önde gelen kuruluşlarından birinin başında gelen bir sanayici"nin kendisine gönderdiği 23 Temmuz tarihli mektupta da "Türkiye tarihinde önemli bir dönüşümün göstergesi" dediğini anlatan Ecevit, "11 Eylül'den itibaren, dünya ve ABD ekonomisiyle birlikte Türk ekonomisi de büsbütün sarsıldı" dedi. Bunu en iyi sanayici ve işadamlarının algılayabileceğini belirten Ecevit, şöyle devam etti:
Biz çekilirsek, nasıl bir hükümet kurulur?
"Türkiye'yi ekonomik sıkıntıdan kurtarmak için öncelik taşıyacak yasalar arasında Siyasi Partiler Yasası'nın yer aldığı söyleniyor. Gerekli olabilir, gerekli de elbette... Ama Türkiye'yi krizden çıkarmaya katkıda bulunacak birşey değil. Bu hükümet çekilirse, nasıl bir hükümet kurulur? Bunları da düşünmeleri gerekiyor. Bazı üst düzey işadamlarının, özellikle 11 Eylül'den beri bir moral bozukluğu içinde olduğu anlaşılıyor. Bu arada, toplumun moralinin bozulmaması gerekiyor. Toplumun moralini bozucu yayınların çok sakıncalı olacağını düşünüyorum. Bu tür açıklamalar yapmadan önce biraz daha derinliğine düşünmekte yarar olduğu kanısındayım."
"11 Eylül'ün hesapta olmayan bir darbe yerine geçtiğini" kaydeden Ecevit, buna karşı moral bozucu tepkiler göstermek yerine, biraraya gelip ne gibi tedbirlerin alınacağı üzerinde durulması gerektiğini söyledi.
Ekonomik program mutlaka değişecek
Ecevit, 11 Eylül nedeniyle ekonomik programda "mutlaka bazı değişiklikler gerekeceğini" vurguladı. Devlet Bakanı Kemal Derviş'in bu konuları görüşmek üzere ABD'de olduğunu hatırlatan Ecevit, bu arada şahsına ve hükümete yöneltilen eleştirileri "haksızlık" olarak niteledi. Ecevit, hükümetin ağır bir mirası devraldığını, bunun üstesinden gelebilmek için bazı yapısal reformların çıkarılması gerektiğini ifade etti.
Zorluklar artacak umarım çok artmaz
Ecevit, krizden çıkış için tarih veremeyeceğini vurguladı ve "Ekonomik zorluklarımız bir süre için biraz daha artacak. Umarım ki, daha fazla artmaz" dedi. Başbakan, şöyle devam etti: "Maalesef, ekonomimizde bir sarsıntı sürecine girdik. Eğer dış kaynakların yanı sıra iç kaynaklarımızı da yeterince harekete geçirebilirsek, mali politikaları düzgün tutmakla yetinmeyip, üreten, reel sektöre bir miktar ferahlık sağlayabilirsek ve o şekilde ekonominin canlanmasını sağlayabilirsek, düzlüğe çıkarabiliriz. ABD'de meydana gelen olaya rağmen, bizim bu krizden çıkabileceğimize inanıyorum ama bir tarih verecek durumda değilim. Ekonomik zorluklarımız bir süre için biraz daha artacak. Umarım ki daha fazla artmaz."
İŞ DÜNYASI DESTEKLEDİ
İnan Kıraç'ın, işadamlarına "Askere gider gibi siyasete girin' çağrısına iş dünyasından da destek geldi. Siyasetin bir meslek olmaktan çıkarılması gerektiğinde birleşen iş dünyasının temsilcileri, herkesin elini taşın altına eşit şekilde koymasının zamanının geldiğini söyledi.
Oğuz Satıcı (TİM Başkanı): Siyasete sahip çıkmak görevdir
Tüm vatandaşların, siyaseti kendileri için bir yaşama biçimi olarak görmesi gerekir. Herkesin siyasete sahip çıkması demokrasinin birinci kuralı. Ama Türkiye'de siyaset bir meslek haline dönüştürülmüş. Bu işe giren neredeyse iki emeklilik dönemi geçirdikten sonra ayrılıyor. İş dünyasının üzerine düşen görevi alması ve siyaseti bir meslek olmaktan çıkarması gerekiyor. Bu mutlaka gerçekleştirilmeli. Bunun olması için de siyasi partiler yasasının değişmesi lazım. Bu topraklardan ekmeğini kazanan insanlara çağrımız şudur: Bu görevi layıkıyla yerine getirin.
Meral Gezgin (İKV Başkanı): Tartışılmaz bir gerçek
Siyasetin zenginleştirilmesi gereği tartışılmaz bir gerçek. Sadece iş dünyasından değil, toplumun diğer kesimlerinden de ciddi bir katılım olması gerekli. Türkiye'nin oraya doğru gittiğini düşünüyorum. Bu ülkede iyi yetişmiş mühendisler, doktorlar, bilim adamları var. Eğitimin, sağlığın, ekonominin iyi olması için bunların siyasete girmesi lazım. Yani herkes parmağını eşit şekilde taşın altına koymalı.
Mehmet Yıldırım (İTO Başkanı): O cesarette işadamı yok
Bu iş zaman zaman oldu ama genellikle çoğunluk içinde kayboldular. Hem işadamı hem siyasetçi olmaz. Türkiye bunu kaldıramaz. İş aleminde görevini tamamlamış, işini sonraki kuşaklara devretmiş, bundan sonra ben ülkeme hizmet etmek istiyorum diyen kişiler varsa, onların yolunu açacak sistemler geliştirilmeli. Ama şu anda bu cesareti gösterecek işadamı da yok. Ben bu dünyanın bir temsilcisi olarak etrafımda parayla ilişkisini kesmiş birini göremiyorum. Çünkü iş dünyasından siyaseti kendi menfaatleri için kullanan insanlar da çıktı.
|
|
|
|