Win-Türkçe
ASCII

OKAY GÖNENSİN(ogonensin@sabah.com.tr )

Çıkış arayışları

Meclis'in içinden ilk kez küçük parti hesaplarının ötesinde ciddi bir "ses" yükseldi. ANAP'lı İzmir Milletvekili Işın Çelebi'nin bir süredir üzerinde çalıştığı ve ANAP ile DSP'den çok sayıda milletvekilinin desteğini alan bir "deklarasyon" dün gazetelerde yer aldı.

Bu bildiri, aslında bütün Türkiye'nin bildiği birkaç tespitten yola çıkıyor:

- Ekonomik kriz de dahil, mevcut sorunların temelinde siyasi irade ve tercih yokluğu yatmaktadır.

- Siyaset, kendi içinden ve dışından etkisiz hale getirilmiştir.

- Mevcut yapıya Türk halkının ve dünyanın itimadı kalmamıştır.

- Türkiye, vizyon ve bilgiden yoksun siyasi kadroların eline kalmıştır.

- Ülkemizin elinde bugün tek bir ulusal proje yoktur.

Türk halkı bütün bu maddeleri bildiği, durumu tam olarak kavradığı için yapıya güvensizliğini sürekli olarak açıklamaktadır. Deklarasyonu hazırlayanlar herkesin bildiğini ilan etmektedirler.

Ancak bu durumu "ilan edenlerin" ilk kez Meclis içinden çıkması önemlidir. Siyasi yapı itibar kaybettikçe, Türkiye'yi yönetemediğini gösterdikçe siyasete de itibar kaybettirmiştir. Gerçek durumu görmemekte direnen siyasi yapıda ilk ciddi gedik bu deklarasyonla açılmış olmaktadır.

Anlamsız direnişin sonu
Ankara'da sıkışmış bir siyasi yapı, bir taraftan kendi etkinlik alanlarını büyüten kurumlarla, diğer yandan da bu siyasi yapıyla ilgisini kesmiş büyük halk kitlesiyle "savaşır" duruma geçmişti. Bu kör noktadan çıkışın tek çaresi kuşkusuz, demokrasinin tüm kurallarıyla işlemesidir. Ancak yapıdaki tıkanma bu işleyişi de tıkamaktadır.

Deklarasyon "çıkış" için de çok net hedefler sıralıyor:

- Türkiye'nin Avrupa Birliği tam üyeliğinin gerçekleşmesi.

- Anayasa ve yasalarda çağdaş demokrasinin gerektirdiği bütün değişikliklerin yapılması.

- Yolsuzluk batağından çıkışı sağlayacak yasal tedbirlerin alınması.

- Özelleştirmenin hızla tamamlanması.

- İhale düzeni başta olmak üzere, kamu harcamalarında tam şeffaflığın sağlanması.

- Siyasi partiler ve seçim yasalarının tamamen değiştirilmesi.

Bunların tümü, Türkiye'nin "bir başka düzene" geçmesi için hemen yapılması gerekenlerin acil listesidir. Bu liste çok uzun zamandır Ankara'nın önünde durmakta ve Ankara da bütün gücüyle buna karşı direnmektedir.

Her anlamsız direniş gibi bu da son sınırına çoktan gelmiş dayanmıştır. Çünkü bu direniş Türkiye'yi duvarın dibine getirip dayamıştır, kıpırdayamaz hale getirmiştir.

Başlıbaşına önemli
Deklarasyonun zamansız olduğu, bunu hazırlayan ve destekleyenlerin "küskünler", "muhalifler" ve hatta "ara rejime göz kırpanlar" olduğu söylenecektir. Bunlar söylenirken de deklarasyonun içeriği gözlerden uzaklaştırılmaya çalışılacaktır.

Bu amaçla söylenecek olanların hiçbir önemi yoktur. Gerçek ortadadır: Meclis'in içinden ve farklı partilerden milletvekilleri, gerçek durumu ve çıkış yollarını ilk kez böyle bir açıklıkla ortaya koymaktadırlar.

Gerçek bir çıkış yolu arayışının Meclis içinden ve böyle açık sözlü bir açıklamayla başlatılmış olması başlıbaşına önemli bir gelişmedir. Bu hareketin gelişmesi de en başta, "yerlerde sürünen" siyasetin kendisini toparlamasında faydalı olacaktır.