kapat
27.09.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
GÜNGÖR MENGİ(gmengi@sabah.com.tr )

Karar günleri

Lider sultasına başkaldıran bir grup milletvekilinin planladığı hareket, erken deşifre olduğu için belirsizliğe mahkum oldu.

Hazırlanan deklarasyonun basına sızmasından sonra sahnenin önünde ANAP'lı Işın Çelebi'den başka kimse kalmadı.

Çelebi'ye göre çıkış noktasında ve ültimatom niteliğindeki talepler konusunda görüşbirliği sağlayan değişik partilere mensup 80 milletvekili bulunuyordu.

Şimdi bunların kaç tanesi ortaya çıkıp imza atacak; kimse bilemez.

Ama ortadaki deklarasyonun içeriği, halkın ezici bir çoğunluğunun istek ve özlemlerini yansıtıyor. Liderlerinden korkmasa neredeyse bütün milletvekilleri, hatta bir çok bakan imzalarını esirgemez.

İktidarsan göster!
Bildiride "Sadece lira değil, toplumun bütün ahlâki dayanakları dalgalanmaya bırakılmıştır" deniyor.

"Türkiye, ufuk ve bilgiden yoksun siyasi kadroların ve merkeziyetçi bir anlayışın elinde hayalini bile kaybetmiştir" deniyor.

Kim itiraz edebilir bu tesbitlere?.

Deklarasyon, Türkiye'yi AB'ye yaklaştıracak adımları içeren Anayasa değişiklikleri gerçekleştikten sonra 29 Ekim'e kadar dört önemli reformun, yani İhale Yasası'nın, Siyasi Ahlâk Yasası'nın, Seçim ve Partiler yasalarının meclisten geçmesini talep ediyor.

Bu taleplere kim itiraz edebilir?

Türkiye bugün, umutsuz insanların ekmek kaygısına düştüğü talihsiz bir ülkedir.

Sorun ekonomi gibi görünüyor ama asıl sebep iktidar boşluğudur.

Bu boşluğun yarattığı güvensizliktir.

Demokratik bir iktidar bundan şikâyetçi olamaz, ancak gereğini yapar!

Daha kötüsü olmaz
Ülkenin, denenmiş liderlerden kurtulmasına imkân tanıyacak bir değişikliği gerçekleştirme şansı kullanılamazsa karanlık artacaktır.

Bugüne kadar çaresizliğin ayakta tuttuğu oligarşiler de kurtulamayacaktır o zaman.

Şu farkla ki, direnişlerinin ülkeye çıkaracağı maliyet, tarihin lânetini hak edecek kadar ağırlaşacaktır.

Değişim isteyen milletvekilleri, "isyancı" diye cezalandırılıp dağıtılabilirler.

Ama bu tedbir, eylem aşamasına gelmiş bulunan tasfiye sürecini durduramaz.

Düne kadar "Aman ekonomi zarar görmesin" deniliyordu. Artık o gerekçe de öldü, bundan kötüsü olamaz.

Koalisyon partileri, büyük çalkantılara meydan vermeden gerçekleştirilecek bir değişim için, ulusa yeni bir umut ve heyecan vermek için tüm yaratıcılıklarını göstermelidirler.

Bıçak kemiğe dayandı. Zaman onlar için de, ülke için de zarara işliyor!

www.superbahis.com


www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır