|
|
|
Yanlış tedavi 11 yılını yedi
Sedef teşhisiyle 11 yıldır tedavi gören Mustafa Arslan'ın başka bir hastalığı olduğu anlaşılınca 10 günde iyileştirildi
80 MİLYAR LİRA HARCADI
Sedef hastalığı teşhisiyle 11 yıldır ülkenin çeşitli hastanelerde tedavi gören ve bunun için yaklaşık 80 milyar lira para harcayan 35 yaşındaki müteahhit Mustafa Arslan, başka bir hastalığı olduğu anlaşılınca 10 günde iyileştirildi. 11 yıl önce göğüs bölümündeki kızarıklık, deri şişmesi ve dökülmesi şikayetiyle gittiği doktorda 'sedef' teşhisi konulan ve bu nedenle çeşitli hastanelerde tedavi gören 35 yaşındaki Mustafa Arslan, 10 gün önce cildiye doktoru Seyfi Basa tarafından muayene edildi.
TÜM HASTANELERİ GEZDİ
Bu kez hastalığına "Erythrodermie jenieral" teşhisi konulan Arslan, 10 günlük tedavi sonucu iyileşti. Kadıköy'deki Houston-Seba Çocuk Hastanesi'nin kurucusu ve sahibi olan Dr. Seyfi Basa, yüz dahil bütün vücudundaki derisi gerilerek pul pul dökülen ve vücudu şişen Mustafa Arslan'ın rahatsızlığının sedef değil, "Erythrodermie jenieral" denilen, ciltte "kırmızılık ve kabuklanma" anlamına gelen bir hastalık olduğunu söyledi.
AĞRILARI GİTTİKÇE ARTTI
11 yıl boyunca derisi önce gerilip sonra döküldüğü için özellikle mafsallarında büyük ağrılar yaşadığını ve bunun neticesinde parmaklarının bükülü kaldığını belirten Dr. Basa, bunun da uzun süreli tedaviyle iyileştirileceğini anlattı. Bu hastalığın çok ender görüldüğünü belirten Dr. Basa, "Meslektaşlarım bu hastalığı sedef ile karıştırmışlar" dedi. Dr. Basa, İstanbul ve Ankara'daki birçok devlet ve özel hastanenin Arslan'a sedef teşhisi koyduklarını ifade ederek, benzerlik göstermesine rağmen iki hastalık arasında birçok fark bulunduğuna dikkat çekti.
"HAVUÇ YESİN, YETER!"
Dr. Basa, şöyle devam etti: "Sedef hastalığı yüzde pek görülmez. Daha çok diz, dirsek ve saç derisi üzerinde görülür. Bu hastalık ise vücudun her yerini kaplar. Sedefte kabuk dökülmez ve kabuk kaldırılırsa deri, nokta nokta kanar. Bu hastalıkta ise kabuklar kendiliğinden dökülür." Arslan'ın tedavisi sonucu 10 gün gibi bir sürede büyük ilerleme kaydedildiğini, hatta buna kendisinin bile şaşırdığını anlatan Dr. Basa, hastalığın asıl ilacının A vitamini olduğunu, hastanın bundan sonra bazı ilaçların yanında bol bol havuç ve az pişmiş karaciğer yemesi gerektiğini bildirdi.
|
|
|
|