kapat
13.04.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
BİLAL ÇETİN(bcetin@sabah.com.tr )

Çare erken seçim

Hükümetin hiçbir soruna çözüm getiremeyeceğini iddia eden Erdoğan, "Eğer seçim yapılır halkın desteğini almış bir hükümet kurulursa çok daha irade koyabilen kararlar alınır" dedi

AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin bugün yaşadığı siyasi, ekonomik ve sosyal sıkıntıların üstesinden gelebilmenin tek yolunun erken seçimden geçtiğini söylüyor. Bugünkü hükümetin ülkenin hiçbir sorununa çözüm getiremeyeceği iddiasını yineleyen Erdoğan "bir an önce seçim" diyor.

Dün gazetelerin Ankara temsilcileri ile kahvaltılı bir basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, okulların açılması ve kışa yaklaşılmasıyla birlikte ekonomik sıkıntıların daha da ağırlaşacağını savunarak bu durumun hükümet partilerini de seçime zorlayabileceğini ifade ediyor. Erdoğan'ın erken seçimle ilgili değerlendirmesi şöyle:

KRİZ NEDENİ KÖTÜ YÖNETİM
"Bugün erken seçime karşı çıkanların kaygısı, ekonomi ve bunun masrafı ise bunu bir kere yaparız ama hiç olmazsa şu anki yönetim krizini atlatmış oluruz. Bugün gerek siyasi krizin, gerek ekonomik krizin ve gerekse de sosyal krizin arkasındaki en önemli nedeni kötü yönetimdir. Bu yönetim krizini aşabilmemiz için de toplumsal desteği arkasına almış bir yeni yönetime ihtiyacımız var. Mevcut hükümet, toplumsal desteği kaybetmiş vaziyette. Onun için de şu anda hükümet partileri sadece birbirine dayanarak ayakta durabilmenin gayreti içindeler. Performansa dayalı değil, tamamıyla nasıl biz bu hükümeti biraz daha idare ederiz, biraz daha ömrünü uzatabiliriz anlayışına dayalı bir yönetim var. Bu anlayışla ülkeye bir şey kazandırabilmek mümkün değil. Bundan çıkabilmemizin tek şartı seçimdir. Bu seçimi yapıp, hiç olmazsa bu toplumsal desteği arkasına almış güçlü bir hükümet kurulursa o zaman ben inanıyorum ki, çok daha irade koyabilen kararlar alınabilir. Çünkü şu anda irade yoksunluğundan kaynaklanan bir yönetim krizi var.

FAZİLET'TEN FARKLIYIZ
Örneğin bugünkü ekonomik sorunların başında üretim eksikliği geliyor. Üretim için yatırım gerekli. Fakat yatırımcının da güveni yok, yönetime güveni ve güvencesi yok... Sorunların çözümü için önce güveni sağlamamız, toplum desteğine sahip dürüst yönetimi kurabilmemiz gerekiyor. Hükümet seçim istemiyor ama Türk ekonomisindeki olumsuz gelişmelerin dayatması bu hükümeti çıkmaza itebilir ve bu da hükümeti seçime götürebilir. Tabii bu biraz da sivil toplum örgütleri ve medyanın bu yöndeki zorlamasına bağlı. Yoksa kendi haline bırakılırlarsa gitmezler."

Erdoğan, kendisi ve partisiyle ilgili laiklik konusu başta olmak üzere tartışılan bazı konulara da ana başlıkları itibariyle şöyle açıklık getiriyor:

* AK Parti FP'nin değişik versiyonu mu?
- Hayır değiliz. Bağımsız milletvekili arkadaşlarımızın katılımına bakılarak FP'nin devamı mı soruları gündeme getiriliyor. Bu sorunun cevabı için bize biraz süre tanınması gerekir. Biz uygulamalarımızla ne yapacağız ona bakılması gerekiyor. Türkiye'yi kuşatan, kucaklayan bir anlayışla bunu götürebilecek miyiz ona bakılması gerekir. Biz programımızı, tüzüğümüzü buna göre hazırladık. Ve dedik ki, 'Biz şahıs merkezli siyaseti kesinlikle reddedeceğiz. İlkeler merkezli bir siyaset oluşturacağız'. Dünkü FP'de de öteki partilerde de böyle bir şey, ilkeler merkezli siyaset yok. Liderlik anlayışını değiştiriyoruz, tekelci aklın temsil edildiği değil, kolektif anlayışın, ortak düşüncenin temsil edildiği bir liderlik anlayışını getirmeyi hedefledik ve işe bununla başladık...

* Atatürk'e bakışı?
- Atatürk bizim cumhuriyetimizin banisi, bir büyüğümüz. Onun kurmuş olduğu cumhuriyet üzerinde yürüyoruz ve bütün doğruları bizim için hala uygulanabilir doğrulardır ve yanlış noktasında da örneğin devletçiliği bugün savunamayız artık...

SORUMLU MUHALEFET
* Nasıl muhalefet yapacaklar?

- Biz muhalefeti, klasik bir muhalefet partisi bilinci içinde değil, iktidar sorumluluğu içinde yürüteceğiz. Ülke sorunlarının çözümü için kanun, kararname konularında öneriler getirip iktidara yardımcı olmaya çalışacağız. TBMM çatısı altında uzlaşmanın sağlanmasına katkıda bulunacağız.

DİN EKSENLİ PARTİ DEĞİLİZ

* AKP şeriat yanlısı mı?
- Şeriat konusundaki soruların yanıtını çok daha önce verdik ve bunu 4.5 yıllık İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımız döneminde de uygulamalarımızla gösterdik. Aslında bu konuda en az bu soruyu soranlar kadar biz de hassasız. Zaman içindeki uygulamalarımızla bu konudaki tutumumuz daha da ortaya çıkacaktır.

* Laiklik ve demokrasi araç mı?
- Bu konudaki açıklamalarım hep saptırıldı. "Demokrasi insanın mutluluğu için araçtır" demiştim. Buradan "insanın mutluluğu için" sözlerim cımbızlanıp, oraya bir gizlilik konmuş, işte orası için araçtır yorumu yapılmıştır. Halbuki bütün sistemler, hatta dinler bile insanın mutluluğu için bir araçtır bunu söylemişimdir ben. Laikliğin de bütün dinlerin, insanların inançlarını yaşamaları konusunda bir güvence olduğunu söylemişimdir. Nitekim laik devletin esaslarını bir Müslüman olarak benimsiyorum ben. Ama inanç sahiplerinin inançlarını yaşamaları, inanç sahibi olmayanların da bir güvence altında olmasını sağlama imkanı veriyor laiklik. Amerika da veriyor, Avrupa da veriyor. Bizde uygulamada sıkıntılar var. Bu sıkıntıları aşma noktasında ben bir Müslüman olarak laik devlet esaslarını benimsiyorum. Biz şu anda, dini esaslara dayalı bir devlet kurma peşinde değiliz, öyle bir derdimiz yok. Din eksenli bir parti olmadığımız, insan eksenli bir parti olduğumuzu açıkça ortaya koyduk. Ancak Anayasa'nın 24. maddesindeki laiklik tanımı net değil, sıkıntı da orada...

www.superbahis.com


www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır