Dünya ekonomisi zaten bir durgunluk içine girmişti. Ortalama büyüme Avrupa'da yüzde 2, Japonya'da sıfır, Amerika'da yüzde 1.5 dolayında bekleniyordu. Şimdi ABD'nin finans merkezine yapılan saldırının etkisiyle dünya ekonomisindeki durgunluk iyice belirginleşecek. Bu büyüme rakamlarını tutturmak bile güçleşecek.
* Dünyadaki durgunluk, ihracat ve turizm atılımı üzerine kurulu Türkiye'nin ekonomi programını olumsuz etkileyecek. Şimdi aynı başarı için daha fazla çalışmak gerekecek.
Ekonomiye dış etki
* Eğer terör olayına karşı ABD'nin atacağı adımlar Türkiye'nin stratejik önemini artırmayacaksa, ekonomik bunalımdan çıkışımız için gerekli dış kaynağı sağlamak zorlaşacak. Bunun ilk örneği ortaya çıktı. Kriz sonrası ilk yurtdışı borçlanma turuna çıkan Hazine bunun ABD ayağını iptal etmek durumunda kaldı. İşler ters giderse kendi yağımızla kavrulma durumunda kalabiliriz. Bunun faizler ve kur üzerine olan etkisi ise belli.
* ABD finans merkezinin yerle bir edilmesiyle dünya borsalarında domino etkisi yine gündeme geldi. Dış borsalardaki bu düşüşlerin Türkiye'ye de yansıması beklenebilir.
* Saldırıdan bizzat uluslararası finansal kurumların zarar görmesi, ortaya çıkan milyarlarca dolarlık hasarın sigorta şirketleri tarafından ödenecek olması, Türkiye Borsası'nda satış baskısını artırabilir. Çünkü Türkiye'de hisse senedi stokunun yüzde 38'i yabancı kurumsal yatırımcılarda. Bunlar da sigorta şirketleri, emeklilik ve yardım sandıkları.
* Bu tür belirsizlik dönemlerinde para sahipleri güvenli limanlara sığınmak isterler. Zayıf paralardan güçlü paralara, gelişmekte olan piyasalardan gelişmiş piyasalara, likiditesi az olan yatırım araçlarından daha likit yatırım araçlarına geçiş olur. Altına yönelme eğilimi artar. Bu olgu bir kez daha kendini gösteriyor. Bu nedenle ABD para birimi gelişmiş ülkelerde değer kaybederken gelişmekte olan ülkelerde değer kazanıyor.