kapat
13.04.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
SELAHATTİN DUMAN(sduman@sabah.com.tr )

Cahile söz yetmez çalıda gül bitmez..

Anlamadığım şu.. Büyü yaptırma merakı en çok sosyetiklerde.. Çoğu yurt dışında okumuş, dil bilen kızlar.. O kadar eğitimden sonra dönüp geldikleri yer ise büyücünün kapısı.. Peki bunlar okul çağında niye Kur'an kursuna gitmezler?

Benİm bu büyü işini ilk ciddiye almamın hikayesi dokuz, on yıl öncesine gider..

Rahmetli Özal; Emr-i Hak vaki olup da "Cennette özelleştirme imkanlarını" araştırmak üzere öbür tarafa göç ettiğinde tahtına Süleyman Bey zıplamış, bu sayede iki yeni politikacının önü iyice açılmıştı..

Bunlardan biri Mesut Bey, diğeri de Tansu Hanım'dı.. Sırayla başbakan olup ahaliyi kurdukları hükümetlerle sevindiriyorlardı..

Cumhuriyet hükümetlerinin bizim ahaliyi iki kere sevindirme adeti vardır.. Bir kurulduklarında sevindirirler bir de yıkıldıklarında..

***
Bu değiş tokuş işi Con Ahmet'in icadı "devr-i daim makinesi" düzeninde işlerken vatandaş da ufak ufak bunlara takmaya başladı..

Önce Tansu Hanım'a "Aşırı doğrucu.. Hiç yalan söylemiyor..Böyle politikacı olmaz.." diye takıp günahını aldılar..

Ardından da sıra Mesut Bey'in konuşma tarzına geldi.. O vakitler Mesut Bey yeni bir lider.. Acul acul konuşup ağzından yanlış birşey çıkmasın diye çok itina ettiğinden bir kelime söylüyor, iki kelimelik soluk alıyor.. İki kelime üsttüste söylerse bir cümlelik "çay ve istirahat" molası veriyor..

İngilizce merakı..

Bizim ahali bu işlerin ayrıntısına dehşetli meraklıdır..

Bir vakitler Ecevit ile Demirel rekabeti vardı.. Vatandaş, özellikle de kırsal kesimde; bunları kıyaslayıp sonuç çıkarmaya bayılırdı..

Kıbrıs'ta barış harekatı yapıp bir ordu göndermiş, ardından uçakları salıp taş taş üzerinde bırakmayarak tarihin en görkemli "barış harekatını" yapmışız.. Başbakan Ecevit her vesile ile yabancı televizyonlara çıkıp şakır şakır İngilizce konuşuyor..

Ama ne akıcı konuşma? Sanki lafları önceden bellemiş.. Hiç şaşırmamacasına.. Ben diyeyim başbakan yabancı gazetecilere konuşuyor, siz deyin Konya Aşıklar Bayramı'nda Aşık Ali İzzet'le yarışıyor..

Tabii bu durum Demirel'de de heves yarattı.. O da Amerika görmüş, İngiliz dilini öğrenmiş bir adam.. Ecevit konuşur da o konuşmaz mı? Ancak bir derdi vardı muhalefetteydi.. Yabancı basından müşteri çıkmıyordu..

O da kimi bulursa onunla İngilizce konuşmaya başladı.. Gazetecilere bile bildiğimiz laflarını İngilizce ediyordu..

Temsil gazetecinin biri "Mister Demirel, morning morning what are you doing?" (1) dediğinde Baba hemen gerdanını kırıp cevabı veriyordu:

- "I'm working on the country meseleleri.." (2)

Çok sıkıştırıldığı zaman da "Yesterday yesterday'dır, today today.." (3) deyip işin içinden çıkıyordu..

(1) "Bay Demirel, sabah sabah ne yapıyorsunuz?"

(2) "Memleket meseleleri üzerine çalışıyorum.."

(3) "Dün dündür, bugün bugündür.."

***
İki lider arasındaki bu İngilizce rekabeti, yaklaşık üçyüz kelime ile konuşup anlaşan ahalimizi fena sardı.. Özellikle de 150 kelimelik ortalamaya sahıp kırsal alanlarda yaşayanları..

Köy kahvelerinde cemaat ikiye bölündü.. Köylülerin yarısı Ecevit'in daha iyi İngilizce konuştuğunu savunuyor, diğer yarısı da Demirel İngilizcesinin daha başarılı olduğunu, Baba'nın hitabetinde bir Shakespeare tadı bulunduğunu iddia ediyorlardı..

- "Yes ulan.. No ulan.." tartışmaları eninde sonunda "I'm sana putting, sen I'm'e putting.." noktasına vardığından arbede çıkıyordu..

O yıllarda köy kahvelerinde yapılan "İngiliz dili ve edebiyatı" tartışmalarında verdiğimiz telefatın Kıbrıs Barış Harekatı kayıplarından fazla olduğu söylenir..

Tarkan muamelesi..
Millet iki liderin rekabeti sayesinde İngilizce'ye öyle bir düşmüştü ki elinde sazı ile kasaba kasaba dolaşan Aşık Gayreti bile bundan etkilenmişti.. O yıllarda "Kara kaş gözlerin elmas.. Bu güzellik sen de kalmaz.." diye bir moda türkü vardı..

Aşık Gayreti bunu "Black eyes gözlerin Elmas.. This beautifull'luk you da da kalmaz.. Pişman olur, nobody almaz.. Mother'e look gör halini.." diye okur, her okuduğunda Tarkan muamelesi görürdü..

Dinleyenler de "Come güzelim I'm'i yakmaaa.." diye el çırparak nakaratına katılırlardı..

Lafı Mesut Bey, Tansu Hanım konuşmasından alıp nerelere getirdik..

Diyeceklerim; vatandaşta kendiliğinden yeşeren "güzel konuşma merakının" siyasetimizi nasıl etkilediği üzerineydi..

Az daha dağılıyorduk..

Mesut Bey'in aşırı ihtiyatlı konuşması o vakitler "büyü" söylentilerine sebep oldu.. Özellikle de ANAP'ın kadın kolları "Tansu Hanım'ın Mesut Bey'e karşı eşek dili büyüsü yaptırdığını" iddia edip;

- "Liderimizin dilini bağladılar.. O büyü çözülmeden seçim kazanamayız.." diyorlardı..

Sonra bir şekilde Mesut Bey'in dili açıldı, ANAP Kadın Kolları da rahatladı..

***
Gerçekten de "eşek dili büyüsü" çok kuvvetlidir..

Bir kişinin ağzını bağlamak, onu tepkisiz hale getirmek için yapılır.. Özellikle de evde çok huysuz olan sürekli vır vır eden kocalara tatbik edilir..

Medyum Memiş bu büyünün acil bir durum olmadıkça yapılmamasını, çünkü yan etkilerinin çok ağır olabileceğini söylüyor..

Eşek dili büyüsü şöyle yapılıyor: İhtiyaç sahibi sur dibi kesimlerinden tedarik ettiği eşek dilimini geceden soğan, nane, kekik ve zeytinyağı ile marine edip yirmidört saat dinlendirir..

Ertesi gün küçük parçalara doğranan dil, hafif yağda kızartılıp, sote haline getirilir.. Ayrı ayrı haşlanan patates ve kabağın üzerine yayıldıktan sonra fırına verilip on dakika ısıtılır..

Belasını bulmak üzere olan koca eve geldiğinde sıcak sıcak servisi yapılır..

Bu büyünün çözülmesi ise zaman alır, yine Medyum Memiş'in verdiği bilgiye göre ancak onun gibi ulemadan biri tarafından çözülür..

Kıssadan Hisse: Pilava meraklı olan kaşığını belinde gezdirir..

www.superbahis.com


www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır