  
Tamamen duygusal!
Bazı okul müdürleri yayınevlerini temsil eden pazarlamacılarla oturup pazarlık(!) yaparak öğretmenin seçtiği kitapları değil, işine(!) gelenleri tercih ediyor...
Milli Eğitim'i deştikçe, silkeledikçe altından bir sürü pislik çıkıyor... Son rezalet, okutulan kitaplarla ilgili...
Bakanlığın haziran ayında yayınlanan Tebliğler Dergisi'nde Bakan Metin Bostancıoğlu imzası ile yayınlanan genelgede "İlköğretim ve ortaöğretim kurumlarında okutulacak ders kitapları, ilgili sınıf ve branş öğretmenleri tarafından seçilir... Sınıf ve branş öğretmenleri seçtiği kitap listesini gereği için okul müdürüne sunar" deniliyor...
Ama sadece deniliyor... Birçok okulda bu genelgenin gereği yerine getirilmiyor... Bazı okul müdürleri yayınevlerini temsil eden pazarlamacılarla oturup pazarlık(!) yaparak öğretmenin seçtiği kitapları değil, işine(!) gelen kitapları tercih ediyor...
Yine aynı genelgede ekonomik krize dikkat çekilerek, bir tasarruf önlemi olarak ders kitaplarının seçiminde değişiklik yapılmaması ve böylece geçen yılki kitaplardan geri dönüşümlü olarak bu yıl daha çok öğrencinin yararlanması isteniyor...
Ama bu da sadece istek olarak kalıyor... Çünkü bütün okullarda ders kitapları silbaştan ediliyor...
Peki; bakanlığın bağlayıcı genelgesini bazı okul müdürleri neden dinlemiyor?
Bu soruyu ben yanıtlamak istemiyorum. Yanıtı Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu ile Başveziri Bener Cordan'ın tahmin etmesini bekliyorum...
Gelelim Ankara, Kırşehir, İstanbul gibi kentlerde yaşanan örneklerden birine...
Elimde; İSTEK Vakfı Özel Atanur Oğuz İlköğretim Okulu öğretmenlerinin seçtiği ve okul yönetiminin de Milli Eğitim Müdürlüğü'ne gönderdiği kitapların listesi var...
Okul Müdürü M.Turgut Şahin, altında imzası bulunan bu listede okulun 6'ncı, 7'nci, 8'inci sınıflarında Nezihe Yıldız adlı yazarın Mahir Yayınları'nca basılan Türk Dil Bilgisi kitabının okutulacağını Milli Eğitim'e bildiriyor...
Gelin görün ki; öğretmenlerin seçtiği ve kendisinin de imzası ile gönderdiği listede yer alan Mahir Yayınları'nın kitaplarından vazgeçiyor, bir başka yayınevinden kitap almaya karar veriyor... Sebep "Tamamen duygusal!"
SON SÖZ: Ben Milli Eğitim Bakanlığı'nın kitap rezaletinin üzerine gideceğini zannetmiyorum... Sadece İSTEK Vakfı'nda meydana gelen bu olayı Bedrettin Dalan'ın bilgisine sunmak istiyorum.. Belki ilgilenir...
YOLU KAZARKEN ENERJİ KABLOLARINI KOPARIYORLAR
Vay kazmalar vay!
Cuma günü Zeytinburnu, dün de Levent saatlerce elektriksizdi..
İstanbul'un estetiğini kasaba müteahhitlerinin eli kazmalı kör cahil işçilerine emanet eden Büyükşehir Belediyesi her gün kentin bir bölümünün saatlerce elektriksiz kalmasına neden oluyor... Cuma günü Zeytinburnu çevresinde 6 saat, dün de kepçeyle Fulya Beşiktaş Tesisleri civarındaki ana kablo koparıldığı için Levent ve Etiler bölgesinde 5 saat elektrik yoktu...
Sebep; yol çalışması yapan, kanal açan işçilerin enerji geçen kabloları kepçeyle ya da kürekle parçalaması... Ve ne yazık ki; bunu yapanlara kimsenin hesap sormaması, hatta "Kazadır, olur" diyerek bu kazmalara arka çıkması...
Köyünde karasabandan başka alet görmeyenleri kepçenin üzerine çıkaranlar, tarla çapalayanlara İstanbul'un yollarını kazdıranlar, köyünde ıspanak yetiştirenlere rekreasyon alanlarının peyzajını bırakanlar bilsinler ki bu kente hizmet değil ihanet, bu kentte yaşayanlara da eziyet ediyorlar...
Görünen o ki; Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna ipe un seriyor... Bir daha seçilemeyeceğini bildiği için gününü gün ediyor... Ve tabii ki en büyük bedeli kayıp yıllar ile İstanbul ödüyor...
DOLAR İNADI NEDEN?
Bilkent de TL'ye saygı göstersin!
Dolardan vazgeçmeyen, durumdan vazife çıkarıp okul ücretlerini TL'ye çevirmeyen, bununla kalmayıp, ücreti, ödendiği tarihteki dolar kuruna endeksleyen Bilkent Üniversitesi Rektörlüğü bu inadından vazgeçmeyi düşünmüyor mu?
Yanılmıyorsam 7 trilyon lira ile devletten en çok yardımı alan Bilkent, binlerce velinin feryadını duymuyor mu?
Bilkent Türk Lirası'na dönse, bu olmazsa doları fikslese, ödemeyi 12 aya bölüp taksitlendirse kıyamet mi kopar?
Suudi boruları ihale ile alınmış!
İSKİ Genel Müdürü Veysel Eroğlu, Suudi Arabistan malı su borularına kendi penceresinden açıklama getirdi... Eroğlu'nun açıklamasına göre, Türkiye'de Suudi Arabistan'dan ithal edilen söz konusu Ductile-Font borular üretilmiyor... Bu borular için açılan uluslararası ihaleye Amerikan, İsveç, Çin, Suudi Arabistan, Fransa ve Alman firmaları katılıyor... En düşük fiyatı da Suudi Arabistan kuruluşu olan Sadip veriyor..
Eroğlu, bu boruların Fransız lisansıyla üretildiğini belirterek "İSKİ bu alımla yüzde 40 tasarruf etmiştir" diyor ve ekliyor: "Ayrıca boruların bedeli peşin olarak ödenmemiştir... Üretici firma tarafından en iyi şartlarda temin edilen kredilerle alınmıştır..."
Serbest Kürsü
Kedi mi, ciğerci mi?
Pazardan 1 kilo domates alırken en az 30-40 domatesi elden geçirip seçiyoruz... O domatesleri seçerken gösterdiğimiz titizliği maalesef kaderimizi belirleyen seçimlerde göstermiyoruz...
Dünyanın en büyük açıkhava cezaevinde cezamızı çekiyoruz... Asıl suçlu kedi mi, yoksa ciğeri kediye emanet edenler mi?
Türkiye'de kanunlar örümcek ağına benzer... Eşek arıları deler geçer, bal arıları takılınca örümcek kanını emer...
Mesut Eren (Yüreğir/ADANA)
|
Magazin
