 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
 |
|
Magazin |
|
Kampüs
|
|
Astroloji |
|
|
|
Para Durumu |
|
Hava Durumu |
|
|
|
Bizim
City |
|
Sizinkiler
|
|
|
|
Sarı Sayfalar |
|
İstanbul |
|
|
| Cumartesi Eki |
|
Pazar Eki |
|
|
|
Künye
|
|
E-Posta |
|
Reklam |
|
Arşiv |
 |
|
Kemer sıkmaktan vazgeçemeyiz 
Güçlü maliye politikasından vazgeçme lüksünün olmadığını söyleyen Derviş, "Açık verip kaynak yaratalım uygulaması bugün işlemez" dedi Devlet Bakanı Kemal Derviş, güçlü maliye politikasından vazgeçmenin mümkün olmadığını ancak reel sektöre yardım edebilecek bir, iki ufak tedbirin yapılacağını söyledi. TOBB Sanayi Odalarının konsey toplantısında bir konuşma yapan Derviş, eğer bu politikalardan vazgeçersek, o zaman faizler yükselir, herşeyi hemen kaybederiz" dedi. Bakan Derviş konuşmasında şu mesajları verdi: "Güçlü maliye politikasından vazgeçme lüksümüz yok. Eğer yüksek borç sorunumuz ve dış kaynak ihtiyacımız olmasaydı, o zaman açık verip kaynak yaratalım diyebilirdik. Ama Türkiye'nin bugünkü şartlarında bu işlemez! Çünkü kamu dengesi tehlikeye sokulduğu anda, maliye politikasından kazandığımız herşeyi, faizden kaybederiz. Örneğin inen faizler yükselir, borç sorunu yeniden gündeme gelir." Yine de aşırı yüksek vergilerde ayarlamalar yapılabileceğini belirten Kemal Derviş, "Bu hafta içinde maliye politikasını tehlikeye sokmadan reel sektöre yardımcı olabilecek ufak da olsa bir iki müjde gündeme gelebilir" diye konuştu. HEDEF BÜYÜYOR Derviş bu yıl hedeflenen GSMH'nin yüzde 5.5'i oranındaki faiz dışı fazla hedefine ulaşılacağını, gelecek yıl oranın yüzde 6.5'e çıkacağını hatırlattı. Derviş, "Yani daha da sıkı mali politika uygulanacak" diyerek, reel sektörün rahatlatılması konusunda mali politikalardan taviz verilecek tedbirlerin hayata geçirilmeyeceğinin sinyalini verdi. "Londra yaklaşımı" gerekli Derviş reel sektörü rahatsız eden ve büyümeyi önleyen 5 faktörü de şöyle sıraladı: "Dünya konjonktüründeki mevcut durum; kurdaki belirsizlik; yeni rehabilite olan bankacılık sektörü ile reel sektör arasındaki olağandışı durum; sıkı maliye politikası ve yatırım yetersizliği." Finans ve reel sektörünün arasındaki olağanüstü durumun düzeltilmesi amacıyla Finans-Üretim Danışma Kurulu oluşturulduğunu hatırlatan Derviş, "Londra yaklaşımı" adı verilen bir yaklaşımın hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti. Bu yaklaşımın tam olarak oluşturulması amacıyla bir toplantı yapılmasını ve yaklaşımın isminin toplantının gerçekleştirileceği şehrin konulmasının öneren Derviş, şöyle konuştu: "Çalışmaların üç önemli boyutu var. Birincisi zordaki şirketlere karşı, bankalararası uyum. Tüm bankaların birlikte hareket etmesi gerekli. Kamu bankalarının da buna katılması gerekli. Bu yaklaşım için aslında bir kaynak gerekmiyor. Biz likiditeyi uzun vadeli dış kaynak olarak bulacağız. Ama bunu bir kurtarma operasyonuna dönüştürmeyeceğiz." |
