kapat
08.09.2001
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi

www.ekdilamerica.com
Dünyadan
Spor
banner
Magazin
Kampüs
Astroloji

Para Durumu
Hava Durumu

Bizim City
Sizinkiler

GREENCARD
Sarı Sayfalar
İstanbul

Cumartesi Eki
Pazar Eki

Künye
E-Posta
Reklam
Arşiv

A T V

Win-Türkçe
ASCII

 
ALİ BAYRAMOĞLU(abayramoglu@sabah.com.tr )

Yardım eder misiniz?

Bugünkü farklı ve kısa bir yazı olacak. Konu ne siyaset ne cinayet ne de devlet; bugün Mete Efendioğlu'dan söz edeceğim.

1999 Ağustos depreminden birkaç ay sonraydı, Cerrahpaşa Hastanesi'nin Nefroloji servisinde, üç yataklı bir odada tanımıştım Mete'yi. Odanın bir yatağında refakat ettiğim, birkaç ay sonra aynı hastanede kaybedeceğim babam, bir diğerinde bir din görevlisi yatıyordu, kapıya yakın olanında ise Mete.

Nefroloji servislerinde insan manzaraları genellikle moral bozucu olur. Böbrek yetersizliği, vakum etkisiyle bedeni altüst eden diyaliz tedavisi, hastaları "sarı kara tenli", solgun, bezgin kılar.

O günler daha da zordu...

Odalar depremzedelerle doluydu, çöküntü altında kalan böbrekleri iflas eden, başka servislerde yer kalmadığı için koridorlara bile yığılan onlarca hasta, sabaha kadar inler dururdu. Mete de acılı hasta ve refakatçilere yardım etmek, onları teselli etmek için hasta haliyle oradan oraya koştururdu.

Zor ve özel dönemlerde geceleri, çayları, sohbetleri, acıları paylaşmak farklı oluyor...

Belki de bu yüzden pek az tanıdığım Mete, her görüşümde "gülümseyen siması"yla içimi ısıtır, bana; yakın dostum kadar yakın gelir.

Hastane sonrası Mete'yle yolumuz ayrılmadı. Karanlıkoda görevlisi olarak çalıştığı Sabah gazetesinde tekrar buluştuk.

Güzel ve temiz yüzlü, yumuşak huylu, yardımsever bu gençle sohbetlerimiz hep onun hastalığı üzerine döner durur. Mete çalışmayan iki böbreğiyle "diyalize mahkum" yaşar, daha da öte, diyalizin tahrip edeci etkileriyle cebelleşir. Haftanın üç günü diyaliz olur, ertesi günler yorgun haliyle, üstelik hakkını da vererek ekmek parasını çıkarmaya çalışır

Şimdi Mete'nin bir "kaçınılmaz"ı, aynı zamanda bir "arzu"su var...

Bana bırakma; kendini, derdini ve isteğini yaz getir dedim, şunu yazmış getirmiş:

"1972 doğumluyum. 3 senedir Sabah Gazetesi'nde çalışıyorum. Ve yaklaşık 14 senedir böbrek hastasıyım. İki sene önce evlendim, ne var ki evliliğimin başından beri diyalize bağımlı yaşıyorum. Diyaliz beni yaşatıyor ama sağlığıma da zarar veriyor. Her geçen gün diğer organlarımı yıpratıyor, bozuyor. Bu nedenle böbrek nakli olmam doktorlarım tarafından şart koşuldu. Ülkemde nakil olabilmem için kanunen aile fertlerinden birinin böbreğini almam gerekiyor. Fakat ailemden hiç kimsenin böbreği bana uymadı. Şimdi yurt dışında böbrek nakli yaptırmak zorundayım. Fakat dışarıda böbrek nakli için yaklaşık 30 bin dolara ihtiyacım var. Maddi olanaksızlıklar nedeniyle bu parayı temin edemiyorum. Daha önce Hıncal Uluç'un, köşesinde konuya yer vermesi neticesinde yaklaşık 12 bin dolar toplandı...."

Evet, Mete'nin, sağlıklı, üretken, mutlu ve umutlu biri olarak aramıza tekrar katılması için 18 bin dolara ihtiyacı var.

Mete'nin ve benim dileğim, ona yardım eli uzatmanız; bilin ki küçük çabaların toplamı, bir gence hayat verecektir. Vicdan cana dönecektir.

İşte Mete'nin yardım için açtığı hesap numarası:

Mete Efendioğlu

Güneşli İş Bankası Şubesi

1212 201698

www.superbahis.com


www.sigortam.net

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır